YÜZDE 100 PRİM MÜJDESİ BAKLİYATÇILARI SEVİNDİRDİ

Son yıllarda gerileme trendinde olan bakliyat üretimini artırmak isteyen bakanlık, desteklerini 10 kuruştan 20 kuruşa çıkardı. Bakanlık ayrıca tohumluk kullanım desteklerini de yüzde 20 artırdı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in bakliyat ürünlerine desteği yüzde 100, bakliyatta tohumluk kullanım desteğini ise yüzde 20 artıracaklarını açıklaması bakliyat üreticisini de sanayicisini de sevindirdi. Bakliyatın ana vatanı Türkiye iken birçok bakliyat ürününde ülkenin net ithalatçı konumuna geldiğini hatırlatan Akdeniz Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği Başkanı Mahmut Arslan, “Bu açıklama bizler için müjde niteliği taşıyor. Ben inanıyorum ki birkaç yıl içinde Türkiye, bakliyat üretiminde yaşadığı darboğazdan kurtulup kendi kendisine yetebilen bir ülke konumunu yeniden yakalayacak” değerlendirmesini yaptı.

Bakliyat üretiminin gerilemesinin en önemli nedeni olarak arpa ve buğdaya verilen desteklerin geçmiş yıllarda artırılmış olmasını gösteren Arslan, dekar başına o ürünlerden alınan verimin de yüksek olması nedeniyle çiftçinin bakliyat ekiminden yıllar içinde vazgeçtiğini hatırlattı. Şimdi ise arpa ve buğday desteği yerinde kalırken bakliyat desteklerinin 10 kuruştan 20 kuruşa çıkarıldığını ifade eden Arslan, “Aynı zamanda tohumluk desteği de verilmiştir. Bu durum tohum üreticileri açısından da büyük önem taşıyor. Önümüzdeki süreçte yeni bakliyat tohumları üzerinde çalışmalar yapılacağına inanıyorum” dedi.

Teşviklerin açıklandığı tarihin de büyük önem taşıdığını vurgulayan Mahmut Arslan, çiftçinin şimdiden malını ekmeden planlamasını yapabileceğini söyledi.

Ürünümüz kaliteli, uluslararası pazarda rağbet görüyor

Türkiye’nin bakliyat konusunda gelişmiş bir pazarlama ağına sahip olduğuna dikkat çeken Arslan şunları söyledi: “Türkiye’de üretilen bakliyatın tümünü özel sektörümüz rahatlıkla pazarlayabilir. Baklagillerin anavatanının Türkiye olması bizim ürünlerimizin diğer ülkelerden yüzde 15-20 fazla fiyatla satılsa da kabul görüyor. Hem iç pazarda hem de uluslararası pazarda ürünlerimiz pahalı olmasına rağmen kabul görüyor ve iyi satış yapıyoruz. Bu avantajlarımızı önümüzdeki süreçte artmasını beklediğimiz bakliyat üretimiyle daha da fazla değerlendirebileceğiz.”

'2016 öncesi önemli haber'

2016’nın Dünya Bakliyat Yılı ilan edildiğini hatırlatan Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir de, böylesi bir desteğin zamanlama olarak da önem taşıdığını söyledi. Özdemir, sektördeki iyileştirme çalışmalarının devamını beklediklerini ifade etti. Havza Projesi dahilinde bir destekleme yoluna gidilmesini beklediklerini de anlatan Özdemir, desteklenecek havzaların sayısının sınırlandırılması gerektiğini söyledi. 30 havzanın 24’ünde fasulyeye destek verilmemesi gerektiğini vurgulayan Özdemir, “En verimli görülen 6 yerde fasulye desteklenip alternatifler desteklenmezse sonuç alınabileceğine inanıyorum. Yerinde ve ticarete konu olan bakliyat desteklenmeli” dedi. Mersin Ticaret Borsası'nda bakliyatla ilgili olarak 1.4 milyar dolarlık işlem tescil edildiğini bildiren Özdemir, mevcut üretimle kapasitenin yalnızca 3’te 1’inin kullanılabildiğini, atıl kalan kapasitenin ise ithalat yoluyla çalıştırıldığını anlattı.

1990’da 20 milyon dekar alanda bakliyat ekimi yapıldığını bildiren Özdemir, bu rakamın 2012’de 7.7 milyon dekara düştüğünü açıkladı. Ekim alanında yaklaşık yüzde 62’lik daralma yaşanırken üretimde de yaklaşık yüzde 41’lik azalma olduğunu kaydeden Özdemir, bu durumun Türkiye’nin ihracattaki ağırlığını da olumsuz etkilediğini söyledi. “Eskiden çoğu üründe net ihracatçıydık ve piyasa yapıcı ülke olma özelliğimiz vardı” diyen Özdemir, ancak zamanla çiftçiyi bakliyat üretimine yönlendirmekte zorlandıklarını söyledi. Açıklanan desteklerin ise moral verdiğini dile getiren Özdemir, Türk bakliyatının yeniden eski günlerine dönmesini beklediklerini söyledi.

Kırmızı mercimek ihracatı 230 bin tona düştü

Kırmızı mercimek ihracatı 230 bin tona düştü Türkiye’nin bakliyatta ithalata bağımlı hale geldiğini söyleyen Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, şunları söyledi: “2013’te 220 bin ton mercimek, 70 bin ton nohut, 40 bin ton kuru fasulye ve 35 bin ton civarında da yeşil mercimek ithalatımız gerçekleşti. İhracat ise azaldı. 1988’de 1 milyon ton üzerinde olan ihracat 230 bin tona düştü. 200 bin tonu Dahilide İşleme Rejimi (DİR) ile getirilen kırmızı mercimeğin reexport olarak gitmesi. 22 bin tonu da nohut. Bu durumun düzeltilmesinde desteklemenin büyük rol oynayacağına inanıyorum.”

Dünya
  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.