Samsun Canik Başarı Üniversitesi Bal Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde görev yapan, aynı zamanda Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı Yrd.Doç.Dr Ferhat Öztürk, balın hastane enfeksiyonlarından ötürü ortaya çıkan antibiyotik dirençli bakteriler üzerinde baskılayıcı ve yok edici etkisi olduğunu söyledi.
Samsun Canik Başarı Üniversitesi Bal Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde görev yapan, aynı zamanda Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı Yrd.Doç.Dr Ferhat Öztürk, balın hastane enfeksiyonlarından ötürü ortaya çıkan antibiyotik dirençli bakteriler üzerinde baskılayıcı ve yok edici etkisi olduğunu söyledi.
Balın binlerce yıldır hem bir gıda maddesi, hem de insan sağlığına faydalı bir ürün olarak kullanıldığını belirten Canik Başarı Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı Yrd.Doç.Dr. Ferhat Öztürk, gerek 5 bin yıllık Sümer tabletlerinde, gerekse Mısır, Hint, Çin, Yunan, Roma ve İslam medeniyetlerinde balın sağlık alanında kullanımına dair bir çok kaynak bulunduğuna dikkat çekti. Yrd.Doç.Dr. Ferhat Öztürk, "Günümüzde ise balın insan sağlığına olan olumlu etkisi kanıta dayalı bilimsel çalışmalarla gösterilmektedir. Gerek balın yüksek ozmotik ve asidite özelliği, gerekse balın nektar kaynağından elde edilen organik bileşikler, çeşitli yara ve yanık dokularının iyileşmesinde hızlandırıcı bir etki göstermektedir. Aynı zamanda bal ağız içi yaraları, mide-bağırsak rahatsızlıkları, bası yarası, şeker hastalığı ve bazı kanser türlerinin tedavisinde klinik çalışmalarda kullanılmaktadır" dedi.
Üniversitenin Bal Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde de görev yapan Yrd.Doç.Dr. Ferhat Öztürk, özellikle balın nektar kaynağına bağlı olarak içeriğinde bulunan organik maddelerin balda antimikrobiyal ve antioksidan bir sistem oluşturduğunu dile getirerek, "Bu özelliğinden dolayı balın birçok patojen bakteri, mantar ve virüs üzerinde öldürücü etkisi olduğu tespit edilmiştir. Bunun ötesinde, balın hastane enfeksiyonlarından ötürü ortaya çıkan antibiyotik dirençli bakteriler üzerindeki baskılayıcı ve yok edici etkisi bilim insanlarının dikkatini çekmektedir. Yüksek biyoaktiviteli bal, 20'den fazla patojen bakteri türünü ve antibiyotik dirençli bakterileri kısa zamanda öldürdüğü tespit edilmiştir" diye konuştu.
Üniversitenin bünyesindeki Balmer Ar-Ge merkezinde yaptıkları analizler sonucunda da bazı kestane, ormangülü ve meşe ballarının yüksek biyolojik aktiviteye sahip olduğu sonucuna vardıklarını ifade eden Yrd.Doç.Dr.Ferhat Öztürk, "Buna dayalı olarak hastane enfeksiyonu kapmış ya da şeker hastalığından kaynaklanan kronik yara dokularının tedavisinde yüksek biyoaktiviteli balın sargı yöntemiyle kullanımını tavsiye ediyoruz" dedi.
Son Dakika