Anadolu'da kadınlarda yaz aylarının güneşiyle yetişen meyve ve sebzeleri kış sofralarına taşıma telaşı yaşanıyor.Yaz sebze meyveleri kadınların imece usulüyle konserve, salamura, turşu ve kurutma gibi yöntemlerle muhafaza edilerek kış aylarında tüketilmek amacıyla raflara kaldırıyor.Nemli ve kavurucu sıcağıyla akla gelen Çukurova'nın bereketli toprakları, yılın 12 ayı yörenin ve ülkenin tarım ürünleri ihtiyacının hatırı sayılır bölümünü karşılıyor.Kadirli İlçe Ziraat Odası Başkanı Hanifi İspir, yöre kadınların her yıl sonbahar aylarında yaz bereketini değerlendirmek yoğun bir çalışma içine girdiklerini söyledi.Kadınların, hava şartları nedeniyle yetişemeyen yada seralarda yetiştirilen yiyeceklerin hem lezzetinin farklı olması hemde ekonomik olmaması nedeniyle yaz sebzelerini muhafaza etme yoluna gittiklerini belirten İspir, şunları kaydetti:

"Dört mevsimin en güzel şekilde yaşandığı ülkemizde kadınlar, kış ayları için yorucu ve güzel bir çalışmaya koyulurlar. Yazın bereketini imece usulü biraraya gelerek kışa taşıyan kadınlarımız, sebzeden meyveye, yer fıstığından zeytine birçok ürünü depolamanın yanı sıra kurutmalık, salamura ve turşu yapar. Çukurova'nın bereketli topraklarında yetişen yaz ürünlerinin zenginliği olan yiyecekler, yoğun emek sonrası sofralarımıza geliyor."Dervişpaşa Mahallesi'nde yaşayan Zekiye Küçükkavruk, yemeklerin vazgeçilmezi olan ve yaz güneşinde kızaran biberlerden salça, buğdaydan yufka ekmek, tarhana, döğmelerimizi komşularımızın bir araya gelmesiyle elbirliğiyle yaptıklarını anlattı.Karatepe Köyü'nde yaşayan Zeynep Türkmenoğlu da, "Domates, patlıcanı konserve, üzümden pekmez, biber, acur ve salatalıktan turşu, zeytinden salamura, üzüm, incir, kaysı, elma gibi meyveleri de kurutarak kış sofralarına taşıyor ve afiyetle yiyoruz" diye konuştu. .