Yemeklik yağda tağşiş sıkıntısı gündemden düşmeden bir vurgun da sınırlardan geldi. Dahilde işleme rejimi kapsamında yüzde 0 gümrükle, ihracat şartıyla teknik ve endüstriyel amaçlı ithal edilen yağlar hayali firmalara ihraç edilmiş gibi gösterilip hem yüzde 36 vergiden kaçırılıyor hem de gıda amaçlı piyasaya verilerek halk sağlığı ile oynanıyor. Bu şekilde çifte vurgun yapılıyor.

FİRMALAR HAYALİ

Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (BYSD) Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, sadece kimya sektöründe kullanılması yasal olan yağların ihraç edilmiş gibi gösterilip içeride gıda piyasasına sokulduğunu söyledi. "Öncüpınar ve Habur kapısından kaçak yağ girişi yapılıyor. Ancak yüzde 0 vergiyle işlenmek üzere yağ ithal edenler gümrükten farklı ürünler geçiriyorlar. Ellerindeki kimyasal amaçlı yağları ise iç piyasaya yemeklik kullanılmak üzere satıyorlar" diyen Büyükhelvacıgil, bazı ihraç firmalarının ise hayali olduğunu kaydetti. Üretilen yağın sofralık ile ilgisi olmadığını vurgulayan Büyükhelvacıgil, "Zirai olarak üretilen aspir, kanola gibi yağları gıda piyasasına sokuyorlar. Soya yağı yasal olarak sadece zirai amaçlı kullanılsa da kötü niyetli üreticiler sofralık yağla karıştırıyor" dedi.

18 KEZ CEZA YİYEN HALA İŞ YAPIYOR

Son dönemde büyük markaların bile karışım yağ satmaya başladığının altını çizen Büyükhelvacıgil, bu durumun ancak yüksek para ve hapis cezalarıyla önlenebileceğini kaydetti. Bir firmaya 18 kez ceza yazıldıysa ve bu firma hâlâ faaliyetteyse ne yapılabilir ki. Bu firmanın hem para cezası alması hem de ticaretten men edilmesi gerekiyor. Bunu bakanlığa ilettik" dedi. Denetimlerde de sıkıntılar yaşandığını vurgulayan Büyükhelvacıgil, fabrikada denetim yapılmasının anlamlı olmadığını belirterek şunları söyledi: "Fabrika müdürü elemanına 'denetleme için gelirlerse depodaki yağlardan verin' diyor. Dolayısıyla denetim verimsiz hale geliyor. Asıl denetimin farklı bölgelerdeki market raflarında yapılması gerekiyor."