Okur, yaptığı açıklamada üzümün başkenti unvanına sahip ilçelerinde, eskiyen verimden düşen bağ arazilerinin üreticiler tarafından köklenmeye, sökülmeye başlandığını söyledi. Üzüm bağlarının köklenmesinde en büyük etkenin üreticinin bu yıl para kazanamamış olması olduğunu belirten Okur, müdahil alım kurumlarının tam olarak devreye girmemesi ya da geç girmesi nedeniyle üreticinin üzümden soğumaya başladığını savundu. İlçede 1960'lı yıllardan bu yana üzüm üretimi yapıldığını ve yaklaşık 110 bin dekarlık alanın bağ olduğunu belirten Okur, insanların para kazanmadığı işi yapmadığını ve yıpranan bağların üreticiler tarafından köklenerek daha çeşitli ürünlere yöneldiğini söyledi.

Müdahil kurumların kendilerine verdikleri sözleri yerine getirmediğini ileri süren Okur, "Bize söylenen Tarım Kredi Kooperatifleri müdahil alım kurumu olarak piyasaya girecekti. Şu an görünen o ki daha müdahil alım kurumu olmadı, şu an alınan üzüm miktarı da çok düşük." diyerek serzenişini dile getirdi.

Üzüm üreticisinin alternatif ürün arayışlarına geçtiğini kaydeden Okur, çiftçinin hayatını idame ettirmesi için ilçede ceviz ürününe önem verdiklerini ve ceviz ekim alanları yapmaya çalıştıklarını söyledi.

Okur, şöyle konuştu: 

"Bağlarını kökleyip başka mahsullere dönecekler, bu da üzümün başkenti olan ilçemiz için çok acı bir olay. İnşallah bu devam etmez ama ürünün para yapmaması çiftçimizi zor duruma soktu. Üzümde fiyat beklentimiz bu yıl için 4,5 lira ile 5 lira arasında idi ama ne yazık ki şu anda üzüm 3 lira ile 3,5 lira arasında işlem görmektedir. 9 numara üzümün 4 liradan aşağı olmaması lazım ama şu anda 3 lira 30 kuruştan alınıyor. Bu fiyatta üzüm üreticisi için oldukça düşük bir fiyat, maliyeti kurtarmaz. Bir de ortakçılık durumu olanlar var, onlar bu durumda hiç para kazanamaz ve fiyatlar değişmez böyle giderse seneye bu bağlarda çalışacak, çalıştıracak insan ararız. İnşallah ilerleyen zamanlarda üzüm fiyatları düzelir, bu bağlarımız da köklenmekten kurtulur. Çünkü günah, bu milli bir servettir. Bunun köklenmesi bizim için elzem bir olay. Ama ümidimizi kesmedik, inşallah ileride bağlarımızı yeniden dikeceğiz ama şu durumda çiftçimiz kökleyecek bağlarını, başka bir çaresi yok." Okur, Tariş'in de bugün fiyat açıklayacağı ve kendi borçlarından alacaklarına karşılık üzüm alacağı yönünde duyum aldıklarını kaydetti.

Sarıgöl

Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen ise Sarıgöl Ovası'nda ve çevresinde her geçen yıl üzüm dikim alanlarında önemli artış olduğunu söyledi.

İki yıl önce Sarıgöl Dadağlı Mahallesi'nde meydana gelen aşırı don olayı nedeniyle bazı bağların zorunlu olarak söküldüğünü belirten Ülgen, "Sarıgöl'de aşırı don olayından hayati tehlikesi olan bağlarımız iki yıl önce sökülmüştü. Yerine üreticilerimiz yenisini dikti. Sarıgöl ve çevresinde her geçen yıl üzüm dikim alanları artmaktadır. Dağlarımız bile tesviye edilerek yeni bağ dikilmektedir. Bağların sökülmesi söz konusu değildir." diye konuştu. Sarıgöl'de kayıt altında şu an itibari ile 90 bin dekarlık alanda sultaniye üzüm bağı bulunduğuna dikkati çeken Ülgen, "Bu rakam her geçen yıl artmaktadır. Sarıgöl'de Sultaniye üzümlerden başka dokuz tür sofralık çekirdekli üzüm de yetişmektedir." dedi.