Küçükbaş Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Alpay Orhan Güvenlier, üretilen sütün değerinde bir fiyata alınmaması ve ödemelerin zamanında yapılmaması sebebi ile bugün küçükbaş hayvan üreticilerinin yüzde 75'inin ürettiği sütü kuruma vermediğini, söyledi.

Güvenlier, birçok bölgede de küçükbaş hayvan sütünün 'kalitesiz' olduğu iddiası ile ya da 'süt fazlası' bahanesi ile imalatçılar tarafından alınmadığını belirterek, imalatçıların küçükbaş hayvan sütü de satın almaları konusunda devletin imalatçılar üzerinde ciddi bir yaptırım uygulaması gerektiğini dile getirdi.

'Üretici iflas derecesinde'

Et satışlarında da sıkıntının büyük olduğunu savunan Alpay Orhan Güvenlier, "Süt gerçek fiyatı üzerinden ödenmediği için hayvancı kazanmıyor ve hayvanını satma eğilimine giriyor. Üreticinin bu durumunu fırsat bilen kasaplar da özeklikte kuzuda fiyatları düşürdükçe düşürüyor" dedi.

Güvenlier, "Üretici iflas derecesinde. Bugün bir üretici 100 kuzuyu satıp çocuğuna 100 TL harçlık veremez.  Kasap ise hala okka hesabında. Kasap, üreticiden kuzuyu okkasını 14 TL'ye alıyor. Kuzunun tüketiciye satış fiyatı ise kilo bazında. Kuzu eti tüketiciye kilosu 35-45 TL arasında satılıyor. Yağ oranının düşük olması nedeni ile kuzudan çok daha sıhhatli olmasına rağmen oğlak etine ise ne tüketiciden ne de kasaptan yana bir talep yok. Yani üretici sütünü pazarlayamıyor, hayvanı satmaya kalkıyor onu da değerinde satamıyor' diye konuştu.

'Rekabet edemiyoruz'

Alpay Orhan Güvenlier, küçükbaş hayvan üreticisinin bir diğer sorununun da ülkeye getirilen ithal ürünler konusunda olduğunu ifade etti.

İthal ürünler nedeni ile rekabet edilebilirliklerini yitirdiklerini belirten Güvenlier, bu sorunun da iyhal ürünlere ciddi bir fon uygulaması getirilerek aşılabilmesinin mümkün olduğunu kaydetti.

'Üretici borç batağında'

Güvenlier, devletten de alacaklarını günü gününe tahsil edemediklerinden üreticinin devamlı surette borçlandığını, birçok küçükbaş hayvan üreticisinin ise borç batağında olduğunu kaydetti.

Kooperatiflere borcunu ödeyemeyen çok sayıda üreticinin mecburen bankalardan ya da tefecilerden borçlandığını belirten Güvenlier, devletin en azından bu hususta üzerine düşeni yapması gerektiğini ve üreticinin DGD desteklerinin gününde ödenmesi gerektiğini belirtti.

'Senede 30-40 bin damızlık hayvan ölüyor'

Alpay Orhan Güvenlier, hayvan sağlığı hususunda da devletin yükümlülüklerini yerine getirmediğini öne sürdü.

Güvenlier, 'Küçükbaş hayvanlarda son dönemlerde görülen Scrapi, Maedi- visna, Paratuberculoz hastalıkları mandıraları tehdit ediyor. Özellikle Scrapi, nedeni ile senede 30-40 bin damızlık hayvan ölüyor. Üstelik bu hastalıktan ölen hayvanları Tarım Sigorta Fonu karşılamıyor. Üretici bir de buradan kayba uğruyor. Burada sorumluluk yine devletin' dedi.

Güvenlier, 'Dünya ülkelerinde bu hastalıkla mücadele ara damızlıklarla yapılıyor ve iki yılda sorun tamamen gideriliyor. Ülkemizde de bu mücadele yöntemi mümkün ancak bunun için önce devletin bünyesindeki veterinerlerin kırtasiye işi yapmak yerine araziye inmesi denetim ve kontrollerini yapması gerekiyor' dedi.

'Su hemen tarıma verilmeli'

Alpay Orhan Güvenlier, su sorununa da dikkat çekerek, susuzluk nedeni ile de hayvan ölümlerinin yakın gelecekte gündeme gelebileceğini söyleyerek Türkiye'den gelen suyun bir an önce üreticinin kullanımına verilmesi gerektiğini kaydetti.

Güvelier, 'Sektördeki tüm bu sorunlar aşılmazsa ne o AB'ye hellim satma rüyası gerçekleşir ne de üretimin devamı sağlanır' dedi.

'Bulaşıcı'

Alpay Orhan Güvenlier, küçükbaş hayvanlarda görülen ve hayvanlar arasında bulaşıcı olan Scrapi, Maedi- visna, Paratuberculoz hastalıkları nedeni ile ciddi hayvan kayıpları yaşandığını kaydetti.

Güvenlier, önlem alınmadığı sürece söz konusu hastalıkların hem üreticileri hem de devleti ciddi boyutlarda ekonomik kayıplara uğratacağını belirtti.

Alpay Orhan Güvenlier, bu hastalıkların yayılmaması ve önlenmesi için Tarım Bakanlığı ve Veteriner Dairesi'nin hayvan üreticilerini bilgilendirmeye yönelik eğitim çalışmalarını bir an önce başlatması gerektiğini kaydetti,  'Hastalık tespit edilen sürülerin kontrol altına alınması da gerekli' dedi.