Geçtiğimiz yıl birincisi yapılan Ulusal Süt Zirvesi büyük ilgi görmüştü. Bu yıl yine İzmir`de Platform Fuarcılık tarafından gerçekleştirilen 2. Ulusal Süt Zirvesi başta bilim insanları olmak üzere çok sayıda sektör temsilcisini bir araya getirdi.
Ulusal Süt Konseyi’nin (USK) himayesinde iki gün süren çalıştay ve sonrasında yapılan sunumlarla Türkiye’de süt sektörünün bugünü ve geleceği tartışıldı. İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ahmet Güldal, İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (İDSYB) Başkanı Mehmet Çelikkaleli, İzmir Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği (İKKYB) Başkanı Özer Türer ve İzmir Tarım Grubu (İTG) Başkanı Mahmut Eskiyörük ile Zirve’nin sonuçlarını görüştük.
Başkent durumundayız
Ahmet Güldal, “Başarılı bir organizasyon oldu. İlk gün ‘Çiftlik Yönetimi, Hayvan Sağlığı ve Refahı’, ‘Kaliteli Süt Üretimi ve İşleme Teknolojileri’, ‘Süt Politikası ve Ekonomisi’ ve ‘Beslenme ve Tüketim’ başlıkları altında 4 çalıştay düzenlendi. Akademisyenlerden üreticiye süt sektörünün tüm paydaşlarının yer aldığı toplam 160 kişiden oluşan dört komite gerçekleştirdikleri toplantılarda süt sektörünün sorunlarıyla birlikte çözüm önerilerini masaya yatırdı. Açıklanan son verilerden de anlaşıldığı üzere Türkiye süt üretiminde dünyada 8’inci sırada, İzmir ise 81 il arasında birinci sırada bulunuyor. Bu performansı devam ettireceğiz. Süt hayvancılığının katma değeri çok yüksek” diyor.
Daha kaliteli üretim
Mehmet Çelikkaleli ise, “Çalıştaylarda işlenen konular çok fayda yarattı. Ben şahsen bir hayli yararlandım. Biz İzmir’de 11 bin 500 üretici ailenin temsilcisiyiz. Zirve’de ele alınan sorun ve çözüm önerilerini üreticilerimizle paylaşacağız. Artık çiğ süt kalitesinden mamul maddeye kadar olan bütün sürecin en iyi biçimde değerlendirilmesinin önemi daha iyi anlaşılıyor. Üreticilerimizle birlikte daha kaliteli üretim üzerine yoğunlaşacağız. Süt sektörünün önemi her geçen gün artmakta” diye konuşuyor.
Küçükbaşta potansiyel
Özer Türer de, “Türkiye’de yaklaşık 50 milyon civarında küçük ve büyükbaş bulunuyor. AB ülkeleri içinde koyun sütü üretiminde birinci, keçi sütü üretiminde 4’üncü sıradayız. Yani aslında koyun ve keçi yetiştiriciliğinde büyük bir potansiyele sahibiz. Türkiye meraları özellikle küçükbaşa çok uygun. Çalıştaylarda ‘Ormanda keçi zararlıdır düşüncesi terk edilmeli’, ‘Küçükbaşta makineli sağıma geçilmeli’, ‘Yetiştiricinin eğitim düzeyi yükseltilmeli’ ve ‘Aile işletmeleri devam etmeli’ biçiminde önerilerin benimsenmesi çok isabetli oldu. Bu arada hep söylediğimiz gibi keçi sütü üretim ve ihracatında büyük fırsatlar var, bunun da vurgulanması dikkatleri üzerine çekti” açıklamasını yapıyor.
Çare kooperatifçilik
Süt sektöründe en önemli sorunun kayıt dışılık ve örgütlenme eksikliği olduğunu söyleyen Mahmut Eskiyörük’ün değerlendirmesi de şöyle: “Tabii süt fiyatlarındaki istikrarsızlık da çok belimizi büküyor. Zirve’de ayrıca üretim planlaması, soğuk zincir, pazarlama ve gıda güvenliği konularını geniş ölçüde tartıştık ve bütün bunlar Sonuç Bildirgesi’nde yer alacak. Ancak benim asıl üzerinde durulmasını istediğim husus kooperatifçiliğin geliştirilmesi oldu. Günümüzde gerek dünyada gerekse Türkiye’de büyük hacimlere ulaşmış bir sektör olarak süt ekonomisinde sorunların çözümü kooperatifçilikte yatıyor. Birçok gelişmiş ülkede bunun böyle olduğunu açıkça görüyoruz. Dolayısıyla süt sektöründe faaliyet gösteren küçük işletmelerin birleşerek sorunlarını çözmesi en gerçekçi kırsal kalkınma modeli olacaktır. Zirve’de söz konusu gerçeğin altını bir kere daha özellikle çizdik.”