Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Eşi Emine Erdoğan, "Ülke çapında bir seferberlik başlatalım. Alışveriş merkezlerini, restoranları bu sürece katalım. Sonra bireylere ulaşalım, toplumu teşvik edelim. Sıfır atık farkındalığı dalga dalga evlere yayılsın" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Eşi Emine Erdoğan,öncülüğünde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca başlatılan,"Sıfır Atık Projesi"nin tanıtım toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirildi. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, sıfır atık konusunda ülke çapında seferberlik çağrısında bulundu.
Öncelikle kamu kurumlarında, nihai olarak da tüm Türkiye'de yaygınlaşmasını umdukları Sıfır Atık Projesi'nin sadece bir çevre duyarlılığı çalışması değil, insanlığın geleceği adına bir sorumluluk hareketi olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, emanet edilen tabiatı, gelecek nesillere layıkıyla devredebilmenin önemine dikkati çekti. Erdoğan, insanoğlunun attığı neredeyse her adımın yerkürenin dengesini bozduğunu belirtti.
İlaç endüstrisi, katkı maddeleri, kimyasallara dayalı tarım ve fabrikaların ekosistemin dönüştüremeyeceği nitelikte ve miktarda tortu bıraktığını ve bunların da toprağı, suyu, havayı ve tüm canlıları zehirlediğini dile getiren Emine Erdoğan, Dünya Bankası raporlarına göre, yılda 1,3 milyar ton olan evsel atık miktarının 2025 yılında 2,2 milyar tona ulaşmasının beklendiği uyarısında bulundu.
"Atıklar, kılık değiştirmiş enerji kaynaklarıdır"
Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çevre yönetimi tüm dünyanın en büyük sorunu haline gelmiştir. Konforlu hayat beklentileri, yaşam biçiminin değişimi, insanlığı tüketim toplumu haline getirdi. Teknoloji hayatımıza yeni imkanlar getirse de bizden çok şeyi alıp götürdü. İsraf, gündelik hayatı kuşattı, üretim ve tüketim ahlakını dönüştürdü. Bu bağlamda, çevre dostu bir yaşam modeli, artık tüm dünyanın arayışıdır ve bunun ilk adımı 'sıfır atık'tır. Sürdürülebilir kalkınma ancak atıkların kontrolü ile mümkündür. Zira atıklar, kılık değiştirmiş enerji kaynaklarıdır."
Erdoğan, Türkiye'deki evsel atıkların yüzde 52'sinin organik, yüzde 20'sinin de plastik atıklardan oluşturduğuna işaret ederek, buna göre atıkların büyük kısmının "değerlendirilebilir" olduğunu söyledi.
Atık yönetiminin en temel unsurunun, "atıkların kaynağında ayrılması" olduğunun altını çizen Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her şey evimizde, iş yerimizde başlıyor. Bireysel bilinç son derece önemli. Mutfağımızda, çalışma odamızda elimize aldığımız her türlü atığa, eğer geri dönüşüm sağlanamazsa tabiatı kirletecek bir tortu olarak bakmalı ve buna rıza göstermemeliyiz. Elbette aslolan, bilinçli tüketimdir. İhtiyacımız olmayan şeyleri reddetmek, ihtiyaç kalemlerimizi azaltmaktır. Fakat tükettiğimiz durumda da alışkanlıklarımızı değiştirip 'kullan at' kültüründen kurtularak, tüketimi bir nevi üretime dönüştürmeliyiz."
"Ülke çapında bir seferberlik başlatalım"
Erdoğan, atık yönetimi konusunda "Kurumsal kararlılığın" önemine de vurgu yaparak, "sıfır atık" yaklaşımını kurum kültürünün bir parçası haline getirmenin bu işin özünü oluşturduğunu bildirdi.
Emine Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Sizlerden özellikle rica ediyorum. Sıfır atık kültürünü yaygınlaştıralım. Sizlerin kararlılığı, binlerce insanda bilinç uyandıracak, sizlerin gayreti tonlarca atığı ekonomiye kazandıracak. Kamu kurumlarımız, hastanelerimiz, okullarımız, fabrikalarımız, üniversitelerimiz bu işin dinamosu olsun. Ülke çapında bir seferberlik başlatalım. Alışveriş merkezlerini, restoranları bu sürece katalım. Sonra bireylere ulaşalım, toplumu teşvik edelim. Sıfır atık farkındalığı dalga dalga evlere yayılsın. 'Ayrıştırmak bilinçtir' diyerek, evde, okulda, iş yerinde, fabrikada kağıdı gıdadan, camı metalden ayrıştıralım. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde biz bu çalışmayı etkin şekilde başlattık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın rehberliğinde bir sistem kurduk, personelimizi eğittik. Tabiatı bekçiyle değil, bilinçle koruyacağız inşallah. Emin olun, biz tabiatı korursak, tabiat da bizi korur."
Kullanılan ürünü doğaya yeniden bir kaynak olarak sunulması gerektiğini belirten Emine Erdoğan, her türlü ürünün tasarım aşamasından paketleme aşamasına kadar 'tekrar kullanılabilirliği' ilkesine göre üretilmesinin önemini de dile getirdi.
AA