Son günlerde hükümetin gündemini meşgul eden bir sorun var ki, bu sorun uzun bir zamandır beri gıda üreticisi ve tüketicisi de yakından ilgilendirmekte. Gıda üreticisi düşük maliyetler ile ürettiği ürünü tezgahlarda neredeyse üretim maliyetinin üç katı bir fiyatla görüyor. Bu da haliyle üretici düşük bir maliyetle üretirken, tüketici neden yüksek rakamlarla ürünü tüketiyor sorusunu akıllara getiriyor.

Özellikle gıda sektöründe göze batan bu enflasyon sorunu aslına bakılırsa üretici ile ilgili bir durum değil. Üretici tarla veya serada ürettiği ürünleri her ne kadar düşük bir fiyata mal etse de sorun aslında üreticinin ürettiği bu ürünü tüketiciye sunan zincir halkada meydana geliyor.

Yani şöyle ki ürün üreticisinde 1 lirayken, tüketicisine gelene kadar geçtiği zincir halkada 4 veya 5 liralık bir fiyata ulaşıyor.

PEKİ ÜRETİM MALİYETİ NEDEN YÜKSELİR?

Tarımsal girdi kullanımında ithalata bağımlılık arttıkça döviz kurunda bir yükselme meydana geliyor ve buna bağlı olarakta üretim maliyeti artıyor. İthalata bağımlılık noktasında bitkisel üretim için gerekli olan gübre ve tohum, hayvansal üretim için gerekli olan  yem ve ortak kullanım alanları için de yakıt ve ilaç kullanımı tedariğinde ciddi sıkıntılar yaşanıyor.

ÜRÜN PİYASALARININ FİYAT ASİMETRİSİ NEDİR?

Fiyat asimetrisinin ürün piyasalarının üçte birinden fazlasında pozitif olarak değerlendirilmesi demek üretici düzeyinde gerçekleşen fiyat artışları tüketicilere yansırken, fiyat azalışları yansımamakta veya daha düşük oranda ve gecikmeli olarak yansımakta demekti. Asimetrik aktarımın en ciddi boyutta yaşandığı alt-sektör hayvansal ürünler olurken bunu yaş sebze ve meyve sektörü takip ediyor.

Raporda, Türkiye'de tarım sektörüne yönelik müdahalelerin en önemli nedeni tarımsal üretimdeki belirsizlikler ve bunların üretici geliri ile tüketiciye yansıyan fiyatlar üzerinde yaratabileceği olumsuz etkilerin önlenmesi olarak belirtiliyor.

GIDA ENFLASYONUNA ÇÖZÜM KOMİTESİ GELİYOR

Üretici penceresinde uygulanmayan enflasyon oranının ürünün tüketiciye ulaştığı zincir halkada uygulanmasının üzerine Hükümet bu sorunun çözümü için atağa geçti.

Merkez Bankası'nın sekreteryasında oluşturulan bir komite , gıda fiyatlarında ki arz-talep dengesi dışındaki etmenlerin çözülmesini kolaylaştırmak için mesai harcayacak.

"YASAL DÜZENLEME BAŞBAKANLIKTA"

Gıda enflasyonu sorunu nedeniyle topraklarını ekip biçmek istemeyen vatandaşlar içinse yasal bir düzenleme geliyor. Verimli topraklarının değerlendirilmesi konusunda hassas davranacaklarını açıklayan Hükümet, bu düzenlemenin tamamen toprakların üretime kazandırılması için hazırlandığı ifade etti.

MİLLİ TARIM POLİTİKASI BELİRLENDİ

Önümüzdeki dönemde faaliyete geçmesi planlanan Milli Tarım Politikası çerçevesinde, hayvancılıkla ilgili 25 il yetiştirici bölge olarak ilan edilecek. Ayrıca bu politika kapsamında et konusunda orta ve uzun vadede üretim düzeyini artırmak amacıyla hayvan varlığı da artırılacak. Türkiye süt, besi ve yetiştirici ile ilgili üç bölgeye ayrılacak.

941 HAVZA BELİRLENDİ

Bitkisel üretimle ilgili çalışmalar kapsamında ise tam 941 havza belirlendi. Bu havzalarda ayrıntılı şekilde çalışmalar yapılacak  ve destekleme modelinin hangi ürünlere, nasıl uygulanacağını belirlenecek. Böylelikle hangi havzada hangi ürün en fazla verimi verecek ise ona göre ekim yapılacak.