Turfanda meyvecilikte Türkiye'nin başkenti ve meyve deposu Mersin'de, turfanda şeftali, nektari, kayısı, kiraz, Japon eriği ve serada üzüm hasadı başladı.
Örtü altı meyvecilikte Türkiye'nin yüzde 69 meyve ihtiyacını karşılayan ve iyi tarım uygulamalarıyla insanlara sağlıklı meyve yediren Mersin, bu özelliklerini tüm dünyaya duyurmayı hedefliyor.
Türkiye'nin meyve ihtiyacının yüzde 15'ini Mersin karşılıyor
Türkiye'nin önde gelen tarım kenti olan Mersin, açık alanda ve örtü altında (sera) yetiştirilen turfanda meyvecilikte de ilk sıraya yerleşti. 382 bin hektar tarım alanına sahip kentte, bu alanın 129 bin hektarında meyve üretimi yapılıyor. Bu rakam, bölge tarım alanlarının yüzde 34'ünü oluştururken, 18,9 milyon ton olan Türkiye'nin toplam meyve üretiminin 2,3 milyon tonunu üreten Mersin'in, ülkenin meyve ihtiyacını karşılama oranı ise yüzde 12 ile 15 arasında bulunuyor. Ülkenin 422 bin tonluk örtü altı meyve üretiminin 291 bin tonu da Mersin'de yetiştiriliyor.
Turfanda nektarin ve kirazda ilk hasat yapıldı
Anamur muzu, Silifke çileği, Tarsus beyazı üzümü, Tarsus sarıulak zeytini, Mut kayısısı, Erdemli limonu gibi marka ürünleriyle ön plana çıkan, ayrıca narenciye, nar, şeftali ve tropikal meyveler başta olmak üzere 65 çeşit meyve üretilen Mersin'de, turfanda nektarin ve kirazda ilk hasat yapıldı. Bu kapsamda, birçok meyvenin turfanda olarak üretilebildiği ve ülkenin ilk hasadının yapıldığı Mersin'in, marka olmuş meyveleriyle Türkiye'nin meyve deposu olduğunu tüm dünyaya duyurmak için 'Mersin Meyve Hasat Günleri' etkinliği düzenlendi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi'nin işbirliğinde düzenlenen etkinlik çerçevesinde, Mersin'in Tarsus ilçesine bağlı kırsal mahallelerde iki bahçeye basın gezisi düzenlendi. Tarsus merkeze 20 kilometre uzaklıktaki Cırbıklar Mahallesi'nde 600 dekarlık Ekincioğlu nektarin, şeftali ve erik bahçesinde başlayan hasat gezisi, yine merkeze 20 kilometre uzaklıktaki Çakıllı Mahallesi'ndeki Karaoğlu kiraz ve kayısı bahçeleri ile üzüm bağlarında sona erdi. Basın mensupları, turfanda meyvelerin toplanmasına, ayıklanmasına ve kasalara yerleştirilmesine tanıklık ederken, dalından meyve toplayarak taze taze yemenin de zevkine vardı.
Kocamaz: "Bölgemizde ürün kalitesi her geçen gün artıyor"
Çarıklı Mahallesi'ndeki bahçede gerçekleştirilen 'Mersin Meyve Hasat Günleri' etkinliğine Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek, Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can, Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Mustafa Kemal Karaoğlu ve üreticiler katıldı. Halk oyunları gösterisiyle başlayan etkinlikte konuşan Başkan Kocamaz, tarihi 10 bin yıl öncesine dayanan bir kentin topraklarının da bereketli olduğunu belirterek, Mersin'in dağıyla ovasıyla taş ekilse taşın biteceği bir bölge olduğunu vurguladı. "Her türlü gıdanın yetiştiği bu bölgede bizim insanımız tarımla ilgili her konuda maharetli, çalışkan" diyen Kocamaz, üretim konusunda hiçbir problem olmadığını söyledi. Son yıllarda yeni modern sistemlerin de hayata geçmesiyle bölgedeki ürün kalitesinin her geçen gün biraz daha arttığına dikkat çeken Kocamaz, "İnsanlarımız artık daha sağlıklı ürünlere kavuşma imkanı buluyorlar. Dileğimiz, içinde bulunduğumuz bu bahçe gibi modern bahçeler hale getirilmesi, üretilen ürünlerin kalitesinin artırılması" dedi.
"Üreticinin, ürettiğinin karşılığını alma konusunda çok büyük sıkıntıları var"
Üreticilerin sorunlarına da değinen Kocamaz, geçmişte yaşadığı anılardan örnekler vererek, tarımın bugün içinde bulunduğu durumu anlattı. Çocukluğunda 20 dönüm portakal bahçesi olan bir üreticinin, köyün en zengini olduğunu vurgulayan Kocamaz, "Ama maalesef şu anda 200 dönüm narenciye bahçesi olan insanlar, gelip çocuklarına bizden asgari ücretle iş istiyorlar. Nereden nereye gelmişiz. Ben de bu yörenin çocuğu olarak bahçelerde çok çalıştım, çok çapa yaptım. Babam seyyar satıcıydı. O dönemlerde biz tablanın üzerinde portakalı satarken '3 kilo 1 lira' diye avaz avaz bağırırdık. Ben o zaman 8-10 yaşlarındaydım, şu anda gelmişim 62 yaşına ve portakalı üretici halen '3 kilo 1 lira'ya satamıyor. Bu, gerçekten acı bir durum. Üretici, üretme konusunda hiçbir sıkıntı olmadan her türlü fedakarlığı gösteriyor ama üretilen ürünün karşılığını bulması, döktüğü alın terinin karşılığını alma konusunda çok büyük sıkıntıları var" diye konuştu.
"Bu konuda ihracat şart"
Gülnar'ın dağlarında, yüksek kesimlerde yetiştirilen çok kaliteli elmaları da üreticinin 2014 yılında 20 kuruşa sattığını anlatan Kocamaz, 25 kilogramlık bir kasa elma satıp arabasına 1 litre benzin alabilen üreticinin içinde bulunduğu bu durumun çok üzücü olduğunu vurguladı. Sorunun çözümü için kooperatifleşmeyi öneren Kocamaz, "Bu işi artık birliğe, kooperatifleşmeye dönüştürmek mecburiyetindeyiz. Herkes güçlerini birleştirebilirse, kendi meselesine sahip çıkabilirse ve paylaşmasını öğrenebilirse ürünlerin çok daha değerli olabileceğini ve emeklerin karşılığını bulabileceğini düşünüyoruz. Bu konuda ihracat şart. Biz ürünlerimizi ihraç etmekte maalesef zorlanıyoruz. Bölgemiz ateş çemberi. En yakınımızdaki ülkelere ürünlerimizi satamazsak, dünyanın öbür ucundaki yerlere ürünlerimizi satma şansımız da olmuyor" ifadelerini kullandı.
Ürünlerin uzak mesafedeki ülkelere kaliteleri bozulmadan ulaştırılabilmesi için devlet projesi olarak ele alınması gerektiğine de işaret eden Kocamaz, bu noktada Avrupa'nın belirli bölgelerine ürünlerin depolanabileceği tesisler kurulmasının zorunlu olduğunu sözlerine ekledi.
"Mersin, turfanda meyvecilikte Türkiye'nin başkentidir"
Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Karaoğlu ise Türkiye ve Mersin'in meyve üretim rakamlarını verdiği konuşmasında, Mersin'in tropikal, subtropikal, sert çekirdekli ve yumuşak çekirdekli meyveler olmak üzere üzüm, zeytin, çilek, keçiboynuzu ve yenidünya gibi 65 çeşit ürünün yetiştirildiği Türkiye'nin mikro klima iklimine sahip istisna bir kenti olduğunun altını çizdi. Havaların ısınmasıyla birlikte bölgede turfanda meyve olarak kayısı, şeftali, nektarin, Japon eriği, kiraz ve serada üzüm hasadına başladıklarını bildiren Karaoğlu, Mersin'in marka olmuş meyveleriyle ön plana çıktığını vurguladı. Karaoğlu, "Mersin, örtü altı meyvecilikte Türkiye'nin yüzde 69 meyve ihtiyacını karşılamaktadır ve turfanda meyvecilikte Türkiye'nin başkentidir. Mersin, limon, muz, çilek, keçiboynuzunda Türkiye'de liderdir. Kayısı üretiminde 107 tonla 2'inci durumdadır. Türkiye'nin yüzde 35'lik üzüm ihtiyacını karşılamaktadır. Şeftali, nektarin, nar, portakal ve mandarin üretiminde söz sahibi olan Mersin, açıkta ve serada turfanda
meyve üretiminde Türkiye'nin tek istisna bölgesidir" şeklinde konuştu.
Karaoğlu, normalde bin rakımın üzerindeki bölgelerde yetişen kirazı da sahilde 200 rakımda yetiştirmeyi başardıklarını belirterek, birinci kiraz çeşidini 18 Nisan'da, ikinci kiraz çeşidini de 5 Mayıs'ta hasat ettiklerini ifade etti.
Konuşmaların ardından, Başkan Kocamaz ve protokol üyeleri hasat halayı çekerek, ilk hasadı kutladılar. Etkinlik, bahçe gezisiyle sona erdi.
İHA