Enerji Ticareti Derneği Genel Başkanı Cem Aşık, Türkiye'nin bölgede enerji merkezi olmak amacıyla çalışmalarını hızlandırdığını belirterek, Türkiye, kaynak çeşitliliğini oluşturduğunda, doğru altyapı yatırımlarıyla doğalgaz ve elektrikte tedarik güvenliğini sağlayan bir enerji merkezi konumuna gelebilir dedi.
Aşık yaptığı açıklamada, coğrafi konumu gereği Türkiye'nin, gelişmiş ekonomilere sahip Avrupa ülkeleriyle zengin enerji kaynaklarına sahip ülkeler arasında köprü konumunda bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin jeopolitik konumu itibarıyla da küresel enerji arz-talep bağlantılarının buluşturulmasında önemli rol üstlendiğini dile getiren Aşık, "Şeffaf, öngörülebilir, adil ve rekabetin yaşandığı, risklerin yönetilebildiği bir piyasa ortamını oluşturmak gerekiyor. Bunların da ötesinde fiyatların müdahalesiz arz ve talebe bağlı olarak oluştuğu piyasayı oluşturmak gerekiyor. Türkiye, kaynak çeşitliliğini oluşturduğunda doğru altyapı yatırımlarıyla doğalgaz ve elektrikte tedarik güvenliğini sağlayan bir enerji merkezi konumuna gelebilir." değerlendirmesinde bulundu.
"Temel gelişme noktası liberalizm ve şeffaflık olmalı"
Aşık, elektrik pazarının tasarım ve altyapısının giderek daha sağlam hale geldiğini belirterek, "Enerji politikalarının ve düzenlemelerinin uygulanması noktasında daha fazla şeffaflığa ihtiyaç var. Temel gelişme noktası enerji piyasasında liberalizm ve şeffaflık olmalı. Doğalgaz piyasasının hızlıca kurulması, yatırımların çekilmesi için siyasi iradeye ihtiyaç var." dedi.
Türkiye'nin enerjide merkez ülke konumuna geldiğinde, fiyat konusunda da söz sahibi olabileceğine işaret eden Aşık, maliyetler pazara göre endekslenerek hazine garantisi vermeden yatırım çekilebileceğini ifade etti.
AB'nin doğalgazda dışa bağımlılık risklerini altyapı ve kaynak çeşitliliğiyle çözmeye çalıştığını bildiren Aşık, "Türkiye'nin de benzeri hamleleri daha fazla gecikmeden yapması gerekiyor. Türkiye, Avrupa ile kıyaslandığında birincil kaynaklara çok daha yakın ve daha fazla alternatife sahip. Dolayısıyla Türkiye, doğru altyapı yatırımları ve politikalarla, bir taraftan kendi tedarik risklerini yönetirken, diğer taraftan Avrupa'nın arz güvenliğinde kilit bir rol oynayabilir." diye konuştu.
Yeni Şafak