Atalay, Bilgi Yolu Eğitim Kültür ve Sosyal Araştırmalar Merkezinin (BİLSAM) toplantı salonunda gerçekleştirilen Su ve Su Ürünleri Çalıştayı'nın açılışında, Türkiye'deki balık üretimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Su ve Su ürünleri konusunda 2003 yılında su yetiştiricilerine yönelik teşvikler verildiğini anımsatan Atalay, "Türkiye'de 2003 yılında 65 bin ton olan balık üretimi 2015'te 235 bin tona çıktı" dedi.

Türkiye'de her yıl değişen üretimin 500 ile 600 bin ton arasında sınırlandığını aktaran Atalay, "Türkiye'nin asıl su ürünleri üretiminin büyük bir bölümünü oluşturan balık, hepimizin milli balığı hamsidir. Hamsinin dalgalanmasına göre Türkiye'nin su ürünleri üretimi de değişmektedir. Dünyaya bakarsak yaklaşık 160 milyon ton su ürünleri üretiliyor. Bunun 90 milyon tonu avcılıktan, 70 milyon tonuysa yetiştiricilikten elde ediliyor. Artık avcılıktan bütün dünyada daha fazla üretim elde etmenizin imkanı yok. Daha gelişmiş tekneleri de gemileri de koysanız artık okyanuslarımız ve denizlerimiz daha fazla balık verme imkanına sahip değil. Serbest bırakırsanız, 3 sene içerisinde denizlerimizdeki bütün balıkları toplarsanız 5 sene sonra size hiç balık kalmaz" ifadelerini kullandı.

Dünyadaki su ve su ürünlerine yönelik gelişimin Türkiye'de de aynı olduğunu belirten Atalay, "Türkiye'de balıkçılığı arttırmak, yetiştiriciliği teşvik ederek sağlanabilir. Bunun için de Bakanlığımız 2003 yılında su ürünleri yetiştiriciliğine teşvikler koymuş. Bu teşviklerin karşılığı da alınmış. Malatya deniz kıyısı olmayan il olmasına rağmen bugün burada su ürünlerinin Malatya'nın üçüncü ihraç ürünü olduğunu tartışıyoruz" diye konuştu.

Su ve su ürünlerinin katma değerlerinin artırılması gerektiğini vurgulayan Atalay, "Türkiye, Avrupa'ya en fazla balık satan ülke konumunda" dedi.

Türkiye'den Avrupa'ya alabalık, çipura ve levrek satıldığını aktaran Atalay, şöyle devam etti:

"Halbuki teşviklere bakıldığında alabalığa kilogram başına 65 kuruş, levrek ve çipuraya 85 kuruş, yeni türlere ise kilogram başına 1 lira destekleme verilmektedir. Bu yeni türlerden yine iç sularımızda değerlendirebileceğimiz pek çok tür vardır. Sülüğünden, salyangozundan, kurbağasından, yılan balığına kadar pek çok ürün gamı bulunmaktadır. Malatya'da da bölge illerinde de bunları üretme imkanı vardır. Sadece alabalığa kilitli kalırsak Avrupalılar da ticareti de biliyor, kendi çıkarlarını korumayı da biliyorlar. Türk ürünü alabalığa farklı bahanelerle ilave bir vergi koydular. Bu da Avrupa'daki Türk menşeili alabalığın fiyatında yüzde 6, yüzde 9 arasında bir artışa sebep oldu."

- "Malatya alabalık üretiminde 5. sırada"

Malatya Valisi Süleyman Kamçı da balık tüketiminin sağlık için önemine dikkati çekerek, aynı zamanda istihdam ve gelir kaynağı olan balıkçılığın ekonomiye de önemli katkısı bulunduğunu söyledi.

Kamçı, Malatya'nın alabalık üretim miktarları bakımından ülkede beşinci sırada olduğunu kaydetti.