Ülkemizde tarım ve hayvancılık alanında önemli destekler veriliyor. Arazi tahsisinden tutun da 10 yıl sonra ödemeli faizsiz kredilere kadar devlet desteği sağlanmaktadır. Organik tarım, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık, çiftçilerimize mazot, gübre, yakıt, traktör ve benzeri birçok hibe, destek ve kredi imkânları sunulmaktadır. Tarım ve Hayvancılık sektörüne üretimsel anlamda yapılan desteklerin memnuniyet verici düzeyde olması sevindirici. Ancak tarım sektörünün çalışma hayatındaki istatistiki verilerine baktığımızda ülkemizdeki istihdamdaki oranı, pek de azımsanmayacak seviyede (yüzde 18,9) olmasına rağmen, bu sektörde çalışanların sosyal güvencelerinin yeterli bir sisteme oturmadığını da söylememiz gerekiyor.

Kayıt dışılık ile mücadelede en fazla mesai harcanması gereken sektör tarım ve hayvancılık sektörüdür. Sosyal Güvenlik Sistemi'nin en önemli adımı, sektörde kayıtdışılık ile mücadelede tarafları yanına çekecek, sosyal güvenlik bilincini oluşturacak ve Sosyal Güvenlik Kurumu prim maliyetlerinin de karşılanabilir seviyelerde olmasını sağlamasıdır.

BEŞ PUANLIK İNDİRİM

Ülkemizde çalışma hayatı içerisinde işverenlere yönelik pek çok teşvikler uygulanmakta. Bir  işveren yanında işçi çalıştırıyor ve çalıştırdığı bu işçilerin SGK - SPEK (Sigortalı Prime Esas Kazanç) zamanında Kurum'a ödüyor, kayıtdışı işçi çalıştırmıyor ise, ödeyeceği malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası priminden işverene ait olan kısımdan beş puanlık indirim kazanıyor. Ancak kendisi adına ödeyeceği 4-b (Bağ-kur) primi için bu teşvikten yararlanması söz konusu değil.

Hükümet yıllar sonra bu uygulamada bir eşitsizliğin olduğunu ve Bağ-Kur'lunun haksızlığa uğradığını düşünerek, yerinde bir düzenleme ile primini düzenli ödeyen, kayıt dışı işçi çalıştırmayan Bağ-Kur'lunun bu haktan yararlanmalarının önünü açacak çalışmayı başlatmış oldu.

ASGARİ ÜCRETLİNİN VERGİ YÜKÜ KALKTI

Ağustos ayında gelir vergisi bir üst dilime çıkacak asgari ücretlinin maaşlarında yaşanacak ek vergi yükünün işçinin mi yoksa işverenin mi sırtında kalacağı sorusuna yanıt geldi. Hükümet 70 lira'lık vergi yükünün karşılanması yönünde karar aldı ve uzun süredir yürüttüğü çalışmayı sonlandırdı. Açıklamanın tamamına bakıldığında asgari ücretli ifadesi özellikle vurgulanmakta. Ancak asgari ücretin biraz üzerinde ücret alanların ya da ücret verenleri nasıl bir tablonun beklediği henüz netleşmiş değil.

Vergi artışlarından kaynaklı asgari ücretin biraz üzerinde geliri olanlara tıpkı 2016 yılı için 2.552 TL ücretin altında geliri olanların SGK primlerinden kaynaklı işveren yüküne 100 TL teşvik uygulaması gibi bir teşviğin uygulaması mutlaka getirilmelidir. Aksi takdirde bunun yansıması kayıt altında kayıtdışılığa sebebiyet vereceğinden bu işte en zararlı SGK çıkacaktır.

TARIMA DESTEK NEDEN YOK?

Hükümet önemli bir sorunu ortadan kaldırmaya yönelik adım atmışken tarım sektöründe çalışanlar Sosyal Güvenlik primlerine Hazine tarafından desteklenen % 5 Hazine teşviğii  uygulamasını neden dahil edilmezler sorusunun yanıtı elbette verilmelidir?

Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın başında deneyimli bir siyasetçi olan Sayın Faruk Çelik'in bulunması bu sektörde çalışanların, sorunlarının çözümü için önemli bir avantajdır. Bu tespiti neden yapıyoruz? Çalışma Bakanlığı yapmış bir kişini bu sektörde çalışanların sorunlarını yakından bildiğini, sigorta bakımında hangi zorluklarla karşılaştıklarını en yakından bilen bir isimdir. Özellikle kayıtdışılığın en fazla yaşandığı bu sektörün neden kayıtdışına yöneldiği açıkça ortadadır. Bu sektörün istihdam alanında cazibe kazanması için Çelik'in tarımsal üretimde gösterdikleri performanslarının tarım sektöründe istihdam oluşturma noktasına da yöneltmeleri kaçınılmazdır. Tarım alanlarında çalışanların sosyal güvenceye kavuşmaları elbette öncelikleridir. Asgari ücrete gelen artış tarım sigortası primi ödeyenleri de olumsuz yönde etkilemiştir. Kayıtdışılığın önlenmesi, primlerini düzenli ödeyebilmelerinin önünün açılması için teşvik sitemlerinden yararlandırılmaları kaçınılmazdır.