Bakan Eker, ‘Tarıma Dayalı Ekonomik Yatırım Programları’ndan yüzde 50 hibe alarak faydalanan firma temsilcileriyle bir araya geldi. Eker, burada yaptığı konuşmada, tarımı iktisadi sektör ve bir yatırım alanı olarak gördüklerini belirtti. Tarımı, yasalarıyla yeni anlayış ve politikalarıyla birlikte değerlendirdiklerini kaydeden Eker, 52 çeşit yeni destek ile kamunun ve devletin ilgisinin tarım sektörüne çekildiğini dile getirdi.

Türkiye’nin tarımsal faaliyetlerini 2006 yılına kadar Çerçeve Tarım Kanunu olmadan yürüttüğünü ifade eden Eker, "Tarımla ilgili 15 kanun çıkardık ve hangi tür desteklemelerin yapılacağını bu kanunda ele aldık. Üretimi daha verimli kılmak için ’Makine Ekipman Desteği’ getirdik. Tarımda hayvancılıkta kullanılan yaklaşık 40 çeşit ekipmana destek getirdik. Türkiye genelinde 270 bin makine projesine yüzde 50 hibe desteği sağladık” dedi.

Tarıma dayalı sanayiyi geliştirmeyi amaçladığını aktaran Eker, üretilen zirai ürünlerin markalı ürüne dönüştürülmesi, işlenmesi ve paketlenmesiyle değerinin artacağını ve böylelikle ihraç edilebileceğini vurguladı. 2015 sonuna kadar Türkiye’de tarıma dayalı 6 bin sanayi tesisini hizmete açmayı hedeflediğini anlatan Eker, yılbaşı itibariyle 5 bin 500 tesisin faaliyete girdiğini dile getirerek, Mersin’de yüzde 50 hibe desteği alan 113 projenin de tamamlandığını bildirdi.

Mersin’de 4 bin 324 Makine Ekipman Projesi’ne yüzde 50 destek verildiğini söyleyen Eker, "Kentimize verilen Kırsal Kalkınma Desteği 47 milyonun üzerinde. Tarımsal Kalkınmayı Destekleme Kurumları’na getirilen ve kabul edilen projelere yüzde 65’e kadar hibe desteği veriliyor. 10 milyon TL yatırım tutarının yarısını biz veriyoruz. Yatırımcı genç veya kadın olursa ilave puan vererek, desteklerimizi yüzde 65 kadar çıkarıyoruz” diye konuştu.

Tarım arazilerinin miras yoluyla kuşaktan kuşağa geçerken bölünmesinin Türkiye tarımının en büyük problemi olduğuna dikkati çeken Eker, şöyle devam etti; "Ben bu yanlışı düzeltmek için 9 yıl çalıştım. Gelecekte böyle bir problemle karşılaşılmaması için bu yasanın değişmesi gerekiyordu. Türk tarihinin tarımla ilgili en büyük reformu bu.

Şimdi artık tarım arazileri miras yoluyla bölünmüyor. Peki mevcut bölünmüş yapı ne olacak? Onun için de toplulaştırma yapıyoruz. Cumhuriyet tarihinin en büyük toplulaştırma reformunu yaptık. 10 yılda 4,5 milyon hektar yani 45 milyon dönüm arazinin toplulaştırmasını tamamladık. Bu yılın sonuna kadar 15 milyon dönüm daha yapılıyor. Yılsonu itibariyle inşallah 60 milyon dönüm arazinin toplulaştırması tamamlanmış olacak."

Konuşmasında dünyanın 3. büyük tohum gen bankasını da kurduklarını vurgulayan Eker, bunun da tohum açısından geleceğin teminat altına alınması anlamına geldiğini, tam 117 bin çeşit tohum örneğinin Ankara’daki tohum bankasında muhafaza altında olduğunu ve arazi bölünmesinin önüne geçilmesi ile tohumun teminat altına alınmasının Türk tarımı için önem taşıdığını dile getirdi.

VALİ ÇAKAÇAK: "TARIM, BÜTÜN DÜNYADA EKONOMİK HAYATIN OLMAZSA OLMAZIDIR"

Mersin Valisi Özdemir Çakacak ise, Mersin’in sahip olduklarıyla Türkiye’nin küçük bir örneği olduğuna dikkat çekerek, “Tarım, bütün dünyada ekonomik hayatın olmazsa olmazıdır. Mersin, ülkemizin gelişmesine ve kalkınmasına paralel olarak kendisine düşen görevi en iyi şekilde yapmanın çabası içerisindedir. Mersin’in sahip olduğu zenginlikler içerisinde tarımsal potansiyel büyük bir öneme sahiptir” dedi.

2002 yılında 20 milyon TL olan yıllık tarımsal desteğin, 2014 yılında 142 milyon TL’ye çıktığı bilgisini veren Çakacak, “Kümülatif olarak bakıldığında ise, 896 milyon TL tarımsal destek verilmiş. Bunun yanında üreticilerimiz aldıkları destekler ile tarımsal yatırımlar da yapıyorlar. Bu tarımsal yatırımlar aynı zamanda hem tarımsal üretimin hem de tarımsal sanayinin gelişmesine önemli katkılar sağlamaktadır. Hibe desteklerden yararlanan insanlarımızı yararlanmayan insanlarımızla buluşturabilirsek, söz konusu hibe destekler daha geniş kitlelere ulaşacaktır” diye konuştu.