TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı'nda tarım sektörünün dünyanın en stratejik sektörlerinden biri haline geldiğini belirterek, "Şu an dünya ülkeleri için enerji sektörü neyse, tarım ve gıda kaynakları da aynı stratejik öneme sahip" dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in de katılımıyla, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ev sahipliğinde Ankara'da yapıldı. Hisarcıklıoğlu, tarım sektörünün dünyanın en stratejik sektörlerinden biri haline geldiğini açıkladı ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu an dünya ülkeleri için enerji sektörü neyse, tarım ve gıda kaynakları da aynı stratejik öneme sahip. Küresel politikaları da bu iki ana sektör belirliyor. En son Avrupa ile Rusya arasında yaşanan sıkıntıda buna yakından şahit olduk. Türkiye'de enerji kaynakları yok. Ama en az onun kadar önemli olan tarım kaynakları bakımından çok zengin bir ülkeyiz. Türkiye, yüzölçümü bakımından dünyada 37. Sırada; ama ekilebilir arazi büyüklüğünde 12. ülkeyiz. 4 mevsimi bir arada yaşayan, her çeşit tarımsal ürün yetiştirmeye uygun topraklarda yaşıyoruz. Bu imkanlar, hem ekonomik olarak zenginleşmek, hem de bölge politikalarında daha etkin olabilmek için büyük bir fırsat.
Özellikle son yıllarda bu anlamda önemli aşama da kaydettik. 10 yıl önce tarımsal hasılada dünyada 11., Avrupa'da 4. ülkeydik. Şu an 62 milyar dolarlık tarım hasılasıyla dünyada 7. Avrupa'da 1. olan bir Türkiye var. Şu an Türkiye, dünya tarımsal üretiminde 30 üründe; dünya tarımsal ürün ihracatında ise 26 üründe ilk 5 ülke arasında yer alıyor. Tarımsal ürünlerdeki net ihracatımız 5 milyar doların üzerine çıktı. Bu süreçte Avrupa Birliğinde tarım sektörünün yıllık ortalama büyümesi yüzde 0,2 olurken; bizim tarım sektörümüz yıllık ortalama yüzde 2,2 büyüdü. Tüm bu olumlu gelişmelerde bakanımız sayın Mehdi Eker'in ortaya koyduğu vizyon ve projelerin çok büyük katkısı var. Kendisine huzurlarınızda Türk özel sektörü adına teşekkür ediyorum. Bu camianın içinden çıkan Bakan yardımcımıza ve bakanlığımızın değerli bürokratlarına teşekkür ediyorum".
Hisarcıklıoğlu, "Türkiye genelinde 113 Ticaret Borsamız ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak biz de bu süreçte önemli yatırımlara imza attık. Tarımsal üretim ve ticaretin daha verimli koşullarda yapılabilmesi için yatırımlar yaptık. Tarımsal ürün analizi yapan aktif laboratuvarlara sahip borsa sayımız 75'e yükseldi. 9 borsamızın laboratuarı yetkili sınıflandırıcı, 5 borsamızın laboratuarı ise yeterlilik test sağlayıcı hale geldi. Canlı hayvan park Pazar yeri bulunan Borsa sayımız da 23'e yükseldi. 67 Borsamız satış salonları ile üretici, tüccar ve sanayiciye hizmet veriyor. Özellikle son dönemde Borsalarımızın inşa ettiği satış salonları; dünyanın en modern altyapı ve teknolojilerini kullanıyor. Tarım ürünlerinin dünya standartlarında alınıp satılması sağlanıyor. Diğer yandan ülkemizde lisanslı depoculuk sisteminin kurulması ve kanuni altyapısıyla ilgili uzun yıllar çalıştık. Nihayetinde meclisimizde ilgili kanun çıktı. TMO ile birlikte LİDAŞ'ı kurarak bu anlamda faaliyet izni alan ilk şirket olduk. Bu attığımız adımı özel sektörümüz de takip etti. Şu an özel sektör lisanslı depo yatırımları da hayata geçiyor. Lisanslı depoculuk önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin tarım sektöründe küresel oyucu olmasında da büyük bir rol oynayacak" dedi.
Türkiye'nin ülke olarak, 365 milyar dolar tarımsal ürün ithalatı yapan; 1,5 milyar insanın yaşadığı coğrafyanın tam ortasında olduğunu açıklayan Hisarcıklıoğlu, "Özellikle bu coğrafyada, köylerden kente hızlı bir göç var. Yani tarım üreticisi iken, tüketici orta sınıf haline gelen büyük bir nüfus var. İşte bu yüzden artık tarım eskisinden çok daha büyük bir kazanç kapısı. Ülke olarak bizim bu sektörden yiyeceğimiz daha çok ekmek var. Türkiye olarak 2023 yılında tarımsal ekonomik büyüklükte, dünyada ilk 5 ülkeden biri olmayı hedefliyoruz. Yani 2023 yılına kadar Türkiye'nin tarımsal üretim değerini 150 milyar dolara, ihracat değerini ise 40 milyar dolara çıkarmamız gerekiyor. Biz bunu yaparız. Bizde bu inanç var. Bunu başarabilmek için yapmamız gereken, tarım sektöründe başladığımız yapısal dönüşümü ve reformları hızla tamamlamaktır" dedi.
Hisarcıklıoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Burada en acil konulardan biri Türkiye'deki tarım arazilerinin bölünmüş olması. Şu an Türkiye'de 30 milyon civarında tarım arazi parseli var. Neredeyse ülke nüfusunun yarısı kadar parsel var. Tarlaları miras yolu ile bölerek çoğaltmışız ama hepsi çok küçük hale gelmiş. Şu an ortalama parsel büyüklüğü yarım hektara kadar düşmüş durumda. Bu kadar küçük üretim alanı ile ne sağlıklı ürün planlaması yapabiliyorsunuz, ne de verimli üretim. Bakanlığımız bu anlamda kısa sürede çok ciddi mesafe kaydetti. 6 milyon hektara yakın arazinin toplulaştırması tamamlandı ve toplulaştırmalar devam ediyor. Diğer yandan devrim niteliğinde, tarihi bir adım atıldı. Yakından tanıdığım için biliyorum. Bu iş bakanımızın da en büyük hayaliydi. Bakanlığımızın yoğun çalışması ile; ülkemizdeki tarım arazilerinin miras yoluyla parçalanmasını engelleyecek bir kanun tasarısı hazırlandı ve meclisimizden geçti. İnşallah bu sorunu çözdüğümüzde ülkemizin geleceği için en hayırlı işlerden birini yapmış olacağız.
Yine hayvancılık sektöründe önemli aşama kaydettik. Son yıllarda büyük ve küçükbaş hayvan varlığını kademeli olarak arttırdık. Burada da bir sonraki aşamaya geçmemiz gerekiyor. Yem bitkisi üretim teşvikinden tutun da, süt üretiminin teşvikini ve et üretimini; buradaki piyasa düzenlemelerinin tamamını bütüncül hale getirecek bir çerçeve çizmemiz, yani bu işin anayasasını ortaya koymamız gerekiyor. Bunun yanında Bakanlığımızın yine devrim niteliğinde ortaya koyduğu bir proje olan ürün takip sistemi konusu var. Bütün bunlar bizim de gündemimizde olan konular. Yine gündemimizdeki konulardan biri, bu yıl yaşadığımız kuraklık ve don olaylarından dolayı tarım sektöründeki ortaya çıkan sorunlardır. Bugün bütün bu konuları, tarım alanında büyük birikime sahip olan ve işin direksiyonundaki isim olan Sayın Bakanımız Mehdi Eker'le; Bakanlık bürokratlarımızla istişare edeceğiz. Bu istişare anlayışı hakim oldukça her türlü sorunu birlikte aşacağımıza inanıyor, kendisine bu anlayışından dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum"
İHA