Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın Bütçe görüşmelerinde konuşan CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarım topraklarının bittiğini, üreticinin zor şartlarda yaşadığını söyledi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bütçe görüşmelerinde ülkemizdeki tarımın durumunu anlattı ve " Sayın Bakan, üreticinin devlete saygısı olmasa Bakanlığınızın önü dökülen ürünlerle pazar yerine döner. Narenciye, üzüm, elma, domates, zeytin, nar, çeltik, biber, fındık, pancar, kavun, ne üretiliyorsa değerine satılamıyor. Düşündürücü olan da tüketici de pahalı ürün almak durumunda. Aracılık sistemini dahi düzene sokamadınız. Tarımsal sanayiyi geliştirmiyorsunuz. Üretici 'Saldım çayıra Mevlam kayıra' mantığıyla ürün yetiştirmek durumunda'' dedi.
"TARIM, HAYVANCILIK, GIDA SORUNLARI ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR"
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer konuşmasında şöyle dedi:" Tarım, hayvancılık, gıda sorunları çığ gibi büyüyor. Tarımda, hayvancılıkta ne yazık ki yurt dışına bağımlılığımız artarak devam ediyor. Tohumdan ilaca, gübreden teknolojiye dışa bağımlı durumdayız. Üretici zor koşullarda üretim yapıyor, ürettiğini maliyetine satamıyor. Köylümüz, çiftçimiz artık ekip biçmekten vazgeçiyor çünkü köylü, çiftçi ne ekerse eksin sayenizde dert biçiyor. Köylerimiz hızla boşalıyor. On yılda 1 milyona yakın çiftçimiz tarımı bıraktı, kentlerimize göç ederek iş aramanın derdine düştü. Çiftçi, köylü zor durumda.
Kilis'teydim, bir çiftçimiz "2003 yılında biberin kilosunu 1.250 kuruştan satıyordum, üretim maliyeti katladı, bu yıl biberi 800 kuruştan sattım." dedi. Hesabın özeti bu. Niğde'de geçen yıl patates çürüdü, kilo maliyeti 40-50 kuruş olan ürün bu yıl 20 kuruşa satılıyordu, şu anda maliyetine satılıyor, yarını belirsiz. Elma, 10 kuruşa meyve suyu fabrikalarına gitti. Pancarda ise daha 2016 yılının fiyatını bilen yok. On bir yıl önce 3 kilo buğdaya 1 litre mazot alınıyordu, şimdi 6 kilo buğdaya 1 litre mazot alınıyor.
Ürettiğimiz yerde ithal eden ülke olduk. 2016 yılının ilk dört ayında 1,4 milyon ton buğday, 2 milyon ton hububat ithal ettik, 450 bin dolar ödedik. Dört ayda 370 bin pamuk ithaline 556 milyon dolar ödedik. Yedi yıl önce yurt dışına pamuk satan ülkeydik, şimdi alır olduk. Ülkemizde her alanda dışa bağımlılığımız artıyor.
Sayın Bakan, üreticinin devlete saygısı olmasa Bakanlığınızın önü dökülen ürünlerle pazar yerine döner. Narenciye, üzüm, elma, domates, zeytin, nar, çeltik, biber, fındık, pancar, kavun, ne üretiliyorsa değerine satılamıyor. Düşündürücü olan da tüketici de pahalı ürün almak durumunda. Aracılık sistemini dahi düzene sokamadınız. Tarımsal sanayiyi geliştirmiyorsunuz. Üretici 'Saldım çayıra Mevlam kayıra' mantığıyla ürün yetiştirmek durumunda. "dedi.
"HAYVANCILIĞIMIZI DA BİTİRDİNİZ"
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer hayvancılık konusunda da ağır eleştirilerde bulundu ve şöyle konuştu:" Sayın Bakan, hayvancılığımızı da bitirdiniz. Uçsuz bucaksız meralarımızın üzerinde otlayan hayvanlarımız kalmadı. Meralarımız, çoğu ilde yağmalanıyor. Süt sudan ucuz. Et için ihtiyacı karşılayacak hayvanımız yok, çünkü çözümü ithalatta arıyorsunuz. Hayvancılığın durumu vah ki vah! Saman, hayvan ve et ithal eder durumdayız. Et fiyatları almış başını gidiyor, yoksul sofrasında eti unuttu. "Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü" diye size bağlı bir kuruluş var. Ne yazık ki bu tarımı geliştirecek, hayvancılığı geliştirecek olan kurum kendisine ait arazileri özel sektöre devrederek tarımdan, üretimden, verimden uzaklaşıyor ama Sudan devletine gidip çiftçilik yapmaya başlıyor. TİGEM, hayvancılıkta yeni bir ırkı geliştirmek görevine ancak ithal hayvanlarla aklınca çözüm üretiyor. Buzağı doğumu azalmış, ölümü artmış, onu dahi becerememiş. Et Balık Kurumu da özelleştirmeden çıkarıldı ama orada de etin adı kaldı, kurum sorunlar yumağı.
Sayın Bakan, "El âlemin çiftçisinin büyüttüğü hayvanı getirelim, burada altı ay biz besleyelim, sonra keselim, milletin sofrasına koyalım, bu, iş ise buna devam ederiz, ben böyle Tarım Bakanlığı yapmam." demişsiniz. İşte, on dört yıldır AKP Hükûmeti tarımda, hayvancılıkta bunu yapıyor. Bakanlığa bağlı kuruluşlarınız işlevsiz. Kara gün dostu ofis, tüccar dostu ofise döndü, çiftçinin şikâyeti bitmiyor. Toplulaştırma doğru bir düşünce ama yanlışlıkla sürüyor. Mahkemelere dosyalar yığılmaya başladı. Hakkaniyet ve adaletten uzak işler yapılıyor. Sulama suyu sorun, kuru tarım sorun. Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Projesi'ne 42 il alındı, ne yazık ki Niğde gibi tarımla ilgili iller alınmadı. Bu projeye alınmayan diğer iller arasında da siyasi ayrım yapıldı. "
"GIDADA NE YEDİĞİMİZİ, NASIL BESLENDİĞİMİZİ BİLMİYORUZ"
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer gıda konusunda da eleştirilerde bulundu. Gürer şöyle konuştu: " Gıdada da ne yediğimizi, nasıl beslendiğimizi bilmediğimiz bir dönem yaşıyoruz. Merdiven altı ürünler piyasada kol geziyor. Bakanlığın denetim yapacak yeterli kadroları yok. Ekmeğimizle de oynuyorlar, iki günde ekmek taş oluyor. İsrafı Önleme Kampanyası açıyorsunuz, reklam tanıtımı için harcadığınız para kadar fayda sağlamıyorsunuz. Keşke iki günde taş olmayacak ekmek üretimini destekleseniz. Tüberküloz ve brusella gibi hastalıklara sahip hayvanları keserek gıda kodeksine uygun kavurma yapılıp satılması olası ama orada etikette bunu tüketicinin bilmesi gerekmez mi? Onu dahi yapmıyorsunuz. Dışa bağımlı, sağlıksız tatlandırıcılarla şeker pancarı gibi stratejik bir ürünü dahi yok etmek üzeresiniz. Tütün gibi pancarı da yurt dışı tröstlerinin ellerine teslim etmekten vazgeçin. "
Haber Hürriyeti