TARIM PARSELLERİ VERİM MODELİ

Bilgi teknolojilerinin uygulanması ve yaygınlaşması tarımda büyük sıçrama yaratacak.

‘Sıçrama’ kelimesini özellikle kullandım. Çünkü klasik yöntemler sadece gelişmeyi sağlıyor. Oysa bizim kaybedecek daha fazla zamanımız yok. İşte kısa vadede çok mesafe alabilmenin formülü de burada. Yani ‘Tarımsal bilişim’in geliştirilmesi ve bu çerçevede bilgi teknolojileri uygulamalarının tarım sektörü ile buluşturulması başta çiftçi olmak üzere bütün sektöre büyük avantajlar sağlayacak.

Bu alanda çok önemli bir gelişmeyi anlatmak istiyorum. Tarımda bilgi sisteminin oluşturulması için ciddi çalışmalar yapılıyor. Bunlardan en önemlisi “Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli”ydi. Şimdi söz konusu çalışmaya bir yenisi eklendi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı “Tarım Parselleri Verim Modeli.” Tabii önemli olan uygulama diyeceksiniz, çünkü tek başına model oluşturmak yeterli olmuyor. Havza Modeli bunun en somut örneği. Ülke tarımı için çok gerekli olan bu model, ne yazık ki bir türlü hayata geçemedi.

52 milyon parsel

Tarım Parselleri Verim Modeli’ne gelirsek, Modelin ayrıntıları şöyle; Tarım Reformu Genel Müdürlüğü “Tarım Parselleri Verim Modeli” çalışmalarına 2011’de başladı. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ile yapılan etkin işbirliği sonucu öncelikle Türkiye’deki tarım parsellerinin sınırları tespit edilerek, bilgisayar ortamına taşındı. Toplamda 52 milyon parsel tespit edildi. Bunların hepsinde üretim yapılmıyor. Sadece 30 milyon parselde tarımsal üretim var. Burada iki husus ön plana çıkıyor. Ya envanter bilgilerimiz eksikmiş, 30 milyon parsel biliyorduk, neredeyse iki katı bir büyüklük varmış. Ya da gerçek tarım parseli sayısına yeni ulaştık ancak 30 milyonunun faal olduğu anlaşıldı. Sonuç olarak bu kayda değer yeni bilgilenmeyi tarımsal bilişim çalışmalarına borçlu olduğumuz açıkça ortaya çıkıyor.

Uydudan izlenecek

Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nün verdiği bilgiye göre tarım arazileri bu yeni model ile uydulardan izlenebilecek. Belirlenen her tarım parseline bir kimlik numarası verildi. Böylece her parselin bir kimliği olacak. Bu kimlikte de parselle ilgili ayrıntılı bilgiler yer alacak. Ayrıca o parselde ne kadar gübre veya zirai ilaç kullanıldığı tespit ediliyor. Tarım parsellerine verilen kimlik numaralarıyla Bakanlık parsellerle ilgili tüm bilgileri takip edebilecek. Çiftçiler ise sahip oldukları her bir parselin bilgisine internet üzerinden ulaşarak, özelliklerinin ve ürünlerin verimlerini sorgulayabilecek. Tarım arazileri bu teknoloji sayesinde üretimi parsel bazında kayıt altına alacak. Daha sonra geçmiş yıllarda her bir parsele hangi yıl ne ekildiği, nasıl verim alındığı öğrenilecek ve bu bilgiler planlamalarda kullanılacak.

Hedefler doğru ama

Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ile de entegre edilecek “Tarım Parselleri Verim Modeli” öncelikle tarımsal desteklerin rasyonel, yönlendirici ve etkin bir şekilde kullanılması hedefleniyor. Ayrıca etkin üretim planlamasıyla birlikte arz açığı olan ürünler doğru bir şekilde belirlenerek bu ürünlerde üretim artışı sağlanacak. Hangi ürünün nerede ne kadar üretilebileceği belirlenecek. Uzaktan algılamaya dayalı uygulamaların yaygın kullanımı mümkün olacak. Pek tabii bütün bu hedeflerin gerçekleşmesi sayesinde çiftçinin geliri artacak. Ki belki de modelin en can alıcı sonucu bu olacak. Son söz; sektörün ana oyuncusu çiftçi (şahsen görüştüğüm ziraat odaları temsilcileri ve üreticiler) Tarım Parselleri Verim Modeli’ni doğru ve stratejik buluyor. Burada sorun yok. Nerede var derseniz, Modelin teorik çatısı tamam ama uygulama ne zaman olacak? Havza Modeli gibi gecikecek mi? Bakanlığın uygulama tarihi konusunda bir an önce bilgi vermesi büyük yarar getirecek.

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.