Günümüzde, en büyük zenginlik, eğitilmiş insan gücüdür. Eğitimin hangi alanında ne kadar güçlü ve üretkenseniz, yarattığı katma değer de o kadar yüksektir.
ABD bilişim teknolojilerinde aldı başını gidiyor. En büyük kazanç kapısı da o.
Japonya, Çin, Güney Kore de bu yolda onun gerisinden geliyor.
Almanya otomobilde, Fransa havacılıkta öne çıkan ülkeler.
Daha pek çok konuda, farklı birikime sahip olan milletler var.
Başta Ar-Ge kuruluşları olmak üzere, üniversiteler, meslek yüksekokulları ve meslek liseleri de, sektörün lokomotifleri.
Çünkü gerekli insan gücünü onlar yetiştiriyor, araştırmayı da yine onlar yapıyor!..
Peki, bizde durum ne?
Turizm tekleyince, kalkınma hızımız dibe vurdu!
İthalata dayalı olmayan ihracatımızın önemli bir bölümünü tarım oluşturuyor ama üçe, beşe, ona katlama şansı varken bunu yapamıyoruz!
Niye mi?
Gelin sonrasını, yıllarını tarıma adayan Emekli Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. İsmail Tosun'dan dinleyelim:
Tarım lisesi niye yok!
"Bildiğiniz üzere; 2017 Bütçesi TBMM'ye sunuldu.
En büyük pay, haklı olarak Milli Eğitim Bakanlığı'na ayrıldı.
Bütçede; daha sonraki en büyük pay 30 milyar TL ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na verildi.
Bunun 18 milyar lirası, destekleme ödemesi, ancak ciddi bir ilgi artışı var diye düşünüyorum.
Hatırlanacağı üzere; Sn. Başbakan, 5 Eylül'de, Diyarbakır'da, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Cazibe Merkezleri Programı ve Yatırım ve Destek
Hamlesi kapsamında, 2017-2020 döneminde, toplam 140 milyar liralık kamu yatırımı yapılmasının öngörüldüğünü açıkladı.
Bu kapsamda, 200 bin kişilik istihdam sağlanması, hedeflendi.
Bu planlama çerçevesinde yapılacak yatırımlar ile ortaya çıkacak işgücü açığının kapatılması önem arz ediyor.
Doğu-Güney Doğu Anadolu bölgelerinde bulunan Meslek ve Çok Programlı Liseler (ÇPL) ile Halk Eğitim Merkezi Müdürlükleri'nde tarım bölümlerinin artırılmasını elzem diye düşünüyorum.
81 il ve 996 ilçede, 4 bin civarında; meslek lisesi ve çok programlı lisesi mevcut olup; üzülerek ifade ediyorum ki sadece 28 meslek lisesinde, "Tarım
Teknolojileri" bölümü, dal olarak bulunuyor.
Düşünsenize; tarım ülkesiyiz ama eğitim ayağı maalesef yok denecek kadar az!
Ülkemizin en önemli geçim kaynağı tarım olmasına rağmen, meslek liselerimizde "Tarım Teknolojileri" bölümünün açılması için sizden destek bekliyoruz.
Yıllarca TAGEM'de araştırıcı olarak çalıştım.Çok ülke gezdim.
Hollanda, Konya ilimiz kadar yüzölçümüne sahip ama tarımsal ihracatı 120 milyar dolar!Eğer istersek bunu, biz de başarabiliriz!
Doğu-Güney Doğu Anadolu bölgesi başta olmak üzere; ülkesel kalkınma, tarımsız gerçekleşemez.
Netice itibarıyla; ülkemizde; çok da gerekli olmayan, branşlarda eğitim-öğretime devam ediliyor.Bunlardan bir bölümü tarıma kaydırılamaz mı?..17 milyar dolarlık tarımsal ürün ihracatımız var. Yılda ortalama 8-9 milyar dolarlık da tarımsal ürün ithalatı yapıyoruz.
O ürünleri, ülkemizin üretmesi ve tarımsal nüfusun gençleşmesi gerekiyor! Tarımda kendine yeten bir ülke konumuna bir an önce geçmek zorundayız.
Dünyanın en gelişmiş toplumları, aynı zamanda, tarımda en kaliteli ve en fazla üreten ülkelerdir.
Tarım teknolojileri bölümünün varlığı, yüzde 1 oranında ve bu ülkemiz için kesinlikle yetmez diye düşünüyorum..."
Turizm lisesi de yok!
Mesleki eğitim, tarımda böyle de, turizmde farklı mı?Alın birini vurun diğerine.
Yılda 50 hatta 100 milyon turist hedefliyoruz ama turizm eğitimi veren kaç eğitim kurumumuz var?Verenlerin kalitesi ne?
Daha da önemlisi, peki hangi alanlarda eğitim yapılıyor?
Ne siz sorun, ne de biz söyleyelim.
Eğitimin genelinde olduğu gibi mesleki eğitimde de lime lime dökülüyoruz?..
Oysa, iyi yetişmiş kalifiye eleman olmadan hiçbir konuda yol kat etmemiz mümkün değil. Ediyor gibi görünsek de kalıcı olmaz. Tıpkı sağlıkta olduğu gibi.
Eski Bakan Akdağ, boşuna yeniden gelmedi ve ikinci bir reform hareketinin başlatılması gerektiğini durduk yerde söylemiyor!
Özetin özeti: Türkiye, eğitimi, ne zaman ciddiye alacak?..
Abbas Güçlü
Milliyet