Aslında Tarım 4.0 ile, Türkiye Cumhuriyeti'nde alt ve orta sınıfı  kurtaracak yeni bir ekonomik model olarak yaratılabilir.
Geçtiğimiz yıllarda türk çiftçileri teknoloji ve inovasyonlar konusunda meraklı ve anlayışlıydı. Zaman  geçtikçe otomatik sulama sistemlerini, SMS'e gelen erken uyarı sistemlerinin, uygulanması çokta zor teknolojiler olmadığı ortaya çıktı. Yani aslında bu sistemleri kullanmaları için sadece sadece eski Ericsson A1018'lerinden, aslında çokta maliyetli olmayan akıllı telefonlara geçmeleri gerekiyordu. Teknolojide bu ilk geçiş adımı sanıldığı kadar da zor olmadı.
Fakat önümüzde bizi daha zor bir sınav bekliyor. 
Yeni gelen teknolojide, yanı en azından dünyanın kullandığı teknolojide, dünyanın en iyi satranç ve Go oyuncularını yenen yapay zekalar var. Kadınlar, yeşilin tonlarına 4'ten fazla isim takabilirken, erkekler sadece yeşili yeşil olarak biliyor, ama insanın yarattığı drone ile uçan kameralar, gözlerimizin renk spektrüm'ünde algılayamadığı renkleri algılayarak hangi bitkide ne hastalık var, gübresi mi eksik, sulaması mı fazlayı söyleyebiliyor. Vecihi Hürkuş'tan 100 yıl anca geçti ama teknolojik anlamda gelişmeler tahmin edilden de hızlı ilerliyor. 

Bu Tarım 4.0 gibi yeni gelişmeler ise tarımda düşünüldüğü zaman az önce bahsettiğimiz, haberleşme için mektup kullanırken, akıllı telefonda aplikasyonları kullanmayı öğrenen, ülkemizde yaş ortalaması 55 olan bu mezun olmaya çalışan çiftçinin bu teknolojiyi kabul edip, günlük kullanımına ve hayatına sokması ise gerçekten çok zor.
Öbür tarafta ise teknolojinin içinde doğan, aile büyüklerinin yapmış olduğu tarım uygulamalarından oldukça sıkılmış ve bu sebeple de şehirlere kaçan milenyum gençleri var.  
Aslında dikkatli incelendiğinde çözüm kendini ortaya çıkarmıyor mu ? Sokakta yürürken bile etraflarındaki güzellikleri fark etmek için kafalarını kaldırmayan gençler akıllı telefonlara gömülmüş durumdalar. Köylerinde, on yıllarca, bir dolu zorlukla yaptıkları çiftçilik mesleğinden artık "mezun olmayı" bekleyen aile büyükleri, ve onların binlerce insanı besleyemesini sağlayan, dünyada tarımın ilk yapıldığı coğrafyalarından biri olan o muazzam toprak. Fakat şehirdeki o kargaşada kalplerinin sesini dinlemekte zorlanan gençlerin tarıma tekrar ilgi duymaya başlamaları ne kadar mümkün olabilir ? 
Aslında sanıldığı kadar zor olmayacak.. teknolojinin çiftçiliğe sağladığı yararları gören ve belki de binlerce insanın sağlıklı gıdaya kavuşmasını sağlayan aile büyüklerinin, emeklerinin karşılığını alamadığını görerek bunların değişmesi için kendi üzerinde bir sorumluluk hissedecek.. Belki de sebepleri, iklim değişikliği vb. sebepler ile gelecekte çocuklarının yaşaması çok zor bir dünyada doğacaklarının farkına varıp onlara yaşanacak daha güzel bir yer bırakmak olacak.
Kismeyi bir şey yapmaya zorlayamazsınız, yaptırdığınızı sanıyor olsanız da muhtemelen yanılıyorsunuzdur ama her zaman, gerçeği bulması için var olan heyecanını uyandırmaya yardımcı olabilirsiniz.   İnsanların güvenli gıdaya ulaşmalarında büyük bir rol üstlenecek olan teknoloji ise gençlerin tarıma yönlenmesi ve çiftçi adayları için çiftçiliğin ülkemizde tekrar saygı duyulur bir meslek olmasını sağlamak için bu heyecanı uyandırmasını sağlamak için bir altyapı sağlıyor olmamız lazım.
Tarım 4.0 uygulamaları ise hayatımıza giren teknolojinin tarımda kullanılarak iyi yönlerini kullanmamızı sağlayacaktır. Günümüzde tarım konusunda köklü değişiklik sağlayacak bu Tarım 4.0 uygulamaları geleceğimizi güven altına alacak gibi gözüküyor. Bekleyip göreceğimize, harekete geçmemiz gerekiyor