Kılıç, yaptığı açıklamada, taklit ve tağşiş ürünlerin piyasaya sürülmesini önlemeye yönelik yasal bir boşluğun olmadığını ancak mevcut yasalarda caydırıcılık noktasında  eksiklikler bulunduğunu söyledi.

Tarım ve Orman Bakanlığının uzun süredir taklit ve tağşiş gıda üreten binlerce firmayı teşhir ettiğini anımsatan Kılıç, "Bu firmalar, sürekli isim ve firma değiştirerek faaliyetlerini sürdürdüler. Bu şekilde üretim yapanlara 20 bin lira ile 100 bin lira arasında bir ceza veriliyor ama bunun da yetmediğini farkettik. Meri hukuktaki yaptırımlar, taklit ve tağşiş yapan firmaların iştahını kesmiyor. Bizim tabiri caizse bunların aldıklarını boğazında bırakacağımız şeyler yapmamız lazım. Şimdi Bakanlığın milletvekilleriyle birlikte yürüttüğü bir süreç var. Bundan sonra bu firmalar sadece aldıkları para cezalarıyla kalmayacak. Yeni kanun teklifi getiriyoruz. Cumhurbaşkanlığının ilgili kurulları, Tarım Bakanlığı ve milletvekillerinin ortak çalışmasıyla hazırlanan kanun teklifinin Meclise gelecektir." diye konuştu.

 Düzenlemenin yasalara aykırı şekilde üretim yapan firmalar üzerinde etkili olacağını düşündüğünü ifade eden Kılıç, attıkları bu adımla hem işini hakkıyla yapan firmaların hem de tüketici hukukunu koruyacaklarını dile getirdi.

Uygulamada ciddi sorunların yaşanmaması için cezaların tedricen uygulancağını belirten Kılıç, şöyle devam etti:

"Şu anda hali hazırdaki meri kanunumuzdaki cezai yaptırımlar bu işi önlememize yetmiyor. Mesela balda tağşiş yapmış bir firmaya 20 bin lira ceza veriyorsunuz ama adam balda olması gerekenlerin dışında maddeleri kullanarak 2 liraya mal ediyor. Sonra 25 kat fazla fiyatla 50 liraya satıyor. Tarım Bakanlığı personeli bir sürü emekle bu adamı yakalıyor. Adam akşam bir muhasebe yapıyor, 100 bin lira kazanmış, 20 bin lirasını ceza olarak veriyor ama bu suçu işlemeye de devam ediyor. Bu sürdürülebilir değil, dolayısıyla bu cezalar daha da yakıcı olacak. Bu firmalara verilen para cezası arttırılarak şu andakinden çok daha fazla olacak. Tekrarı halinde hapis cezası ve firmanın üretimden menine kadar cezalar getirecek. Gerekirse hapis, üretim ve sektörden men cezası aynı anda verilebilecek." 

Taklit ve tağşiş yapan firmaların teşhir edilmesine 2012 yılında başlandığını hatırlatan Kılıç, o günden bu yana bin 443 firmaya ait 3 bin 300 ürününün Tarım ve Orman Bakanlığının internet sayfasında teşhir edildiğini söyledi.

Bu yaptırımlara rağmen taklit ve tağşiş ürün sayısının azalmamasının nedenine de değinen Kılıç, "Tarım Bakanlığı, 2002'de bin 500 denetim uzmanıyla yılda 40 bin denetim yapabiliyordu. Bunlar da daha yüzeysel ve az şeye bakıyordu. Şimdi ise 7 binin üzerinde denetim uzmanıyla yılda 1 milyon 200 binin üzerinde ve daha detaylı denetim yapıyor. Dolayısıyla taklit ve tağşiş sayısının artmasının nedeni yapılan denetim sayısının artmasıdır." dedi.

- Toplum sağlığını tehlikeye atanlara da hapis cezası geliyor

Kılıç, sadece taklit ve tağşiş ürünlerle ilgili değil, ayrıca toplum sağlığını veya hayatını tehlikeye atan ürünleri piyasaya sürenlerle ilgili de yeni bir düzenleme yapacaklarını bildirdi.

Yunus Kılıç, taklit ve tağşiş ürünlerin kötü malı iyi gösterme, kaliteli bir malı ambalaj ve etiketiyle taklit etme veya maliyeti düşürücü müdahalelerle daha çok kar elde etmek amacıyla piyasaya sürüldüğünü, burada daha çok ticari bir amaç içeren bir suçun söz konusu olduğunu söyledi.

Piyasaya sürülen ve halk sağlığını açıkça tehlikeye atan ürünlerin ise vatandaşlara doğrudan bir zarar verdiğini, hatta ölümlere neden olduğunu bu nedenle de her iki kategorideki ürünlerle ilgili ayrı bir düzenleme ihtiyacının ortaya çıktığını anlatan Kılıç, "Meri kanunda, halk sağlığını tehlikeye atanlar için dava açılabiliyordu. Ancak şimdi halk sağlığını açıkça tehlikeye atanlar, yapılacak düzenlemeyle direk 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası müeyyidesiyle karışlacaklar. Ayrıca bu suçun 2 yıl içinde tekrarlanması durumunda 5 yıl ile 10 yıl arasında ticari unvanları ellerinden alınacaktır. Yani gıda sektörü faaliyetinden men edilecektir. Yeni düzenlemelerle ticari ve daha fazla kar elde etmek için piyasa ürün süren firma veya kişilere ilaveten, halk sağlığını aleni bir şekilde tehlikeye atan firma ve yetkilerine yönelik de bir düzenleme yapıyoruz." ifadelerini kullandı.