Güldal, yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele sürerken, Türkiye'de sezon olarak tarımsal üretimin başladığını, ardından da kışlık ekim işlerinin hasadının gerçekleştirileceğini söyledi.  

Üreticilerin bu dönemde fedakarlık ve gayretle işlerini sürdürdüğüne dikkati çeken Güldal, "Türkiye'de bugün gıda güvenliği ve gıda arzı noktasında bir problem yoksa bu, ülkedeki tarımsal üretimin sağlıklı işleyişinin ve altyapısının iyi olmasının tezahürüdür. Türkiye'nin tarımsal üretim noktasında probleminin olmadığı aşikardır." diye konuştu.

Güldal, tarladaki işleyişte kesinti olmadığına işaret ederek, Türk çiftçisinin üretimini en yüksek oranda gerçekleştireceğini dile getirdi.

Sahada ve tarlada herhangi bir problem olmadığını vurgulayan Güldal, "Tarımsal destekler ve müdahale alımları yine bekleniyor. Hazırlıkları da yapılıyor, süresi gelince hepsi bir bir uygulanacak. TMO olarak biz çiftçimizin bu yöndeki taleplerini hassasiyetle takip ediyoruz. Sürekli kendileriyle ve çiftçi örgütleriyle temas halindeyiz. Herhangi bir ihtiyaç olduğu zaman da onları cevaplıyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Market rafları çabuk dolan başka ülke yok"

Kovid-19 sürecinde un, bakliyat ve makarna sektörüne teşekkür edilmesi gerektiğine dikkati çeken Güldal, şöyle konuştu:

"Pandeminin başladığı günlerden itibaren insanlar marketlere ve alışveriş yerlerine hücum etti. Bu normaldi, insanlar belli süre evde kalmayı tercih edecekleri için gıda tedariklerini yaptı. Dünyanın hiçbir yerinde market rafları bu kadar çabuk dolan başka bir ülke yok, hiçbir şeyin eksikliği çekilmedi. Bütün tüketicilerimiz, her türlü ihtiyaçlarına rahatlıkla ulaşabildi. Bu, Türkiye'de gıda arz güvenliğinin olduğunu ortaya koyuyor. Sanayiciler hem piyasada arz kesintisi meydana getirmedi hem de hiçbir üründe, özellikle kuru gıdada en ufak bir fiyat artışı söz konusu olmadı."

Güldal, sanayicilerin, yeni harman dönemi olan hazirana kadar hiçbir şekilde fiyat değişikliği yapmadan, un, makarna, bulgur ve benzeri hububat ve bakliyat ürünlerinin piyasaya arzını sürdüreceğini deklare ettiğini de hatırlatarak, "Biz de TMO olarak yakından takip ettik, bu ay sanayicilere yapılacak ürün arzının tahsis miktarlarını artırdık. Ekmeklik buğdayda 660 bin ton, makarnalık buğdayda da 110 bin tona varan miktarda piyasaya buğday tahsis etmiş olduk. Ne hububatta ne ekmeğin ham maddesi buğday tedarikinde ne makarna, bakliyat ve pirinçte Türkiye'nin arz yönlü problemi var." değerlendirmesinde bulundu.

- "Buğday için yol haritamız var"

Haziran ayında da yeni hasat döneminin başlayacağını anımsatan Güldal, "Meteorolojik bir problem olmazsa haziranda Türkiye'yi 20 milyon tonluk buğday rekoltesi yani ciddi bir üretim bekliyor. Üretime engel bir durum yok. Çiftçimiz tarlada çalışacak, fabrikalar çalışacak ve depolar yine dolacak. Dolayısıyla ürüne zam gelmesi ve fiyatın değişmesi için herhangi bir neden yok." dedi. 

Güldal, hasat dönemine ilişkin hazırlıklarının da sürdüğüne dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

"Çok yakın zamanda hasat başlayacak, biz de mayıs ayı içinde çiftçimizin beklediği alım müdahale fiyatlarını açıklamak için gayret ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Tarım ve Orman Bakanımızın uygun görüşleriyle fiyatları kamuoyuna ve çiftçilerimizin bilgisine sunacağız. Devlet olarak üreticimizi karşılıksız bırakmayacağız. Kesinlikle onların ekmiş oldukları ürünlerle ilgili hak ettikleri değeri sunmuş olacağız. Bundan hiçbir şekilde şüpheleri olmasın. Mutlaka maliyet, enflasyon hesaplarını, mutlaka iç ve dış piyasa mukayeselerini yapıyoruz. Türkiye'nin en stratejik ürünü buğdayda en yüksek rekoltelere ulaşılması için bir yol haritamız var. Bu yol haritasını da hassasiyetle takip ediyoruz."

- "Endişe edecek bir durum yok"

Salgın sürecinde halkın beslenmesini düşünerek çalışmalarını yürüttüklerini ve bu noktada her türlü tedbiri aldıklarını belirten Güldal, şunları kaydetti:

"Başta üreticilerimiz olmak üzere herkes emin olsun, TMO olarak görev alanımızdaki ürünlere taban fiyat açıklıyoruz ve bu fiyatların hepsinde de alım yapıyoruz. Bunun her türlü çalışmasını, finansal, depo, personel ile fiyatlandırma hazırlığını yapmış durumdayız. Endişe edecek, tereddüt etmeyi gerektirecek durum yoktur. Hem Tarım ve Orman Bakanlığı hem TMO olarak bize düşen görevi en güzel şekilde yapmak için gayret ediyoruz. Üreticilerimize bereketli, hayırlı, kazançlı bir yeni sezon diliyorum."