TİKA, Arakan'da gerçekleştirdiği projelerle faaliyetlerine devam ediyor. Bu kapsamda TİKA ve AFAD işbirliğinde Arakan'da yaşayan Rogingalar ve diğer Müslümanlar'a ikinci etap insani yardım kapsamında gıda, giyim, kırtasiye ve gıda dışı yardım malzemelerinden oluşan paketler dağıtıldı. Yaklaşık 600 bin kişiye ulaşan yardım malzemelerinin temini Yangon'dan yapılarak, bin 600'şar grostonluk iki yük gemisiyle Arakan'ın başkenti Sitwe'ye nakledildi. Yardım paketleri, pirinç, nohut, sıvı yağ, kurutulmuş balık gibi temel gıda malzemeleri, bayan ve erkek giyimleri, yetişkin ve çocuk yağmurlukları, okul üniformaları ve kırtasiye malzemeleri ile sivrisinek cibinliklerinden oluştu. Yardımlar Arakan eyaleti içerisinde yer alan toplam 10 ilçede ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı.

Başkent Sitwe'nin 20 kilometre dışarısında kurulan Rohinga kampları başta olmak üzere Kyauktaw, Yathaetaung, Pauktaw, Ponnarkyun, MyaukOo, MinnBya, Myay Bon, Maungtaw, Buthitaung'un ilçe, köy ve kasabalarında yaşayan Müslümanlara ulaştırıldı. The Arakan Relief Komite adlı sivil toplum kuruluşu, Myanmar Müslüman İşadamları Derneği ve Arakan Yerel Hükümeti işbirliği ile yapılan yardım dağıtımında Arakan Yerel Hükümeti lojistik ve güvenlik desteği de sağladı.

Yapılan insani yardımın bir ilaç gibi olduğunu ifade eden Arakan Yerel Hükümeti yetkilileri, şu anda özellikle kamplarda yaşayan yaklaşık 300 bin insanın açlıkla mücadele ettiğini, Myanmar Birleşmiş Milletler Gıda Programı'nın (UNWFP) daha önce dağıttığı gıda yardım miktarını düşürdüğünü, dolayısıyla Arakan'da kamplarda yaşayan insanların açlık çektiğini ifade ettiler. Yetkililer, yapılan insani yardımlardan çok memnun olduklarını ifade ederek, TİKA ve AFAD'a teşekkürlerini ilettiler.

Kamplarda ve köylerde yaşayan Müslümanlar ise, Türkiye'nin yapmış olduğu yardımlardan dolayı çok memnun olduklarını, Türkiye'den büyük umutlarının olduğunu, Türkiye'nin kendilerini yalnız bırakmadığını belirterek, yapılan insani yardımların sürekli ve artarak devam etmesini talep ettiler.

Sitwe şehir merkezi dahil olmak üzere Budistler ve güvenlik güçleri tarafından kuşatılan Müslüman köyler, kendi arazi ve geçim kaynakları olmasına rağmen dışarı çıkmalarına izin verilmeyip, kendi evlerinde açık hava hapis hayatı yaşıyorlar. Halk, iş imkanı bulamadıkları gibi kendi tarım arazilerini de işleyemediklerinden dolayı açlık ve sefaletle mücadele ediyor. Arakan'da 2012 yılı Haziran ve Ekim aylarında iki kez olmak üzere Arakan Budistleri Müslümanlara saldırarak, birçok köy ve kasabada Müslümanlara ait ev ve işyerlerini ateşe vermişlerdi. Yaklaşık 250 Müslüman'ın katledildiği olaylar neticesinde çoğunluğu Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (UNHCR) yaptırdığı uzun bambo tipi kamp evlerine yerleştirilen Müslümanlar, kamplarda hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar.

Yüzde 75'i çocuk ve kadınlardan oluşan kamplarda yetişkin erkek nüfusu yok denecek kadar az. Ayrıca Myanmar Hükümeti tarafından Bengali olarak nitelendirilen Rohinga Müslümanları'nın vatandaşlıkları da ellerinden alındı. Birleşmiş Milletler Nüfüs Fonu (UNFPA) desteğiyle yapılan ve genel nüfus sayım kanunlarına göre ülkede yaşayan her bir şahıs nüfus sayımına dahil olması gerekirken, Myanmar genelinde 2014 yılında yapılan nüfus sayımında yaklaşık 3 milyon nüfusa sahip olan Rohinga Müslümanları'nı görmemezlikten gelen Myanmar Merkezi Hükümeti, Müslümanları Bengali olarak kendilerini tanımaları halinde kabul edeceklerini ileri sürüyor.