TİGEM ARAZİLERİ, DAMIZLIK VE TOHUM YETİŞTİRİCİLİĞİNİN ADRESİ OLACAK

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, "Önümüzdeki dönem içerisinde TİGEM arazileri, damızlık ve tohum yetiştiriciliğinin adresi olacak. Çok yaygın biçimde üreticimiz damızlık talebi varsa gidip TİGEM'den talep edebilecek" dedi.

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ve İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün desteğiyle düzenlenen "7. Tarım, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık" (GAP TARIM) ile "12. Gıda, Gıda Teknolojileri ve Ambalaj" (GAP FOOD) fuarlarının açılışına katılan Bakan Çelik, yer altı zenginlikleri olmayan Türkiye'nin tarım başta olmak üzere bazı sektörlerde çok önemli potansiyelleri bulunduğunu kaydetti.

Gerek dünya gerekse Türkiye açısından bakıldığında tarımdaki gidişatın çok iyi olmadığını ifade eden Çelik, teknolojik gelişmeleri barındıran fuarların sektöre katkısına işaret etti.Dünyadaki 5 milyar hektarlık tarıma dayalı arazinin 1,3 milyar hektarının kullanılabildiğini aktaran Çelik, buna karşılık 1 milyar insanın aç, 2 milyar insanın ise yoksul olduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin sahip olduğu 24 milyon hektarlık tarıma uygun arazinin 19 milyon hektarına yakınının kullanıldığını bildiren Çelik, "Bu yönüyle değerlendirdiğimiz zaman düne göre bugün tarım arazilerimizin durumunun iç açıcı olmadığını kabul etmemiz gerekiyor. Betonlaşma, sanayileşme, kentleşme gerekli mi gerekli. Ama 1 milyar insanın aç olduğu şu günlerde tarım arazilerini ne kadar dikkatli kullanmamız gerektiğini de unutmamalıyız. Türkiye'nin tarım konusundaki ithalat ve ihracat rakamlarına baktığımızda ne kadar hassas olmamız gerektiği bir kez daha ortaya çıkıyor" diye konuştu.

'Köye Önem Veriyoruz'

Tarımsal üretim için güneş ve su ne kadar önemliyse bilgi ve teknolojinin de o kadar önemli olduğunu anlatan Çelik, şöyle konuştu:

"Çağ, bilgi çağı. Bilgiyi üreten ve kullanan ülkeler tabi ki ilgili sektörlerde öncü ülke konumuna gelecek. Bu yüzden bizlerin de toprağımızı bilimle buluşturmalıyız. Ne yazık ki ülkemizde tarımın, sanki vasıfsız veya emekli insanların uğraşı alanı gibi görülmesi de kabul edilebilir bir anlayış değil. O yüzden gençliği çok önemsiyoruz ve gençliğe çok destek vereceğiz. Köye önem veriyoruz, hepimiz köyden geldik. Şehirleri imara açarsanız, köyleri de terk ederseniz, nereden doyacaksınız? Bu gidişat, doğru bir gidişat değil. O yüzden köye dönmemiz gerekiyor. Oradaki mera ve arazilerin değerlenmesi ve ülke ekonomisine katma değer sağlaması için çalışıyoruz. Bu iş, sadece emekli kardeşimin değil, gençlerin de bu işi yapabileceğini yeni bir bakış açısıyla oturtmamız gerekiyor. Bu mantaliteden kurtulmamız gerekiyor. Çünkü bu bakış açısı değişirse, çok şeyi de beraberinde değiştirir."

Gıda ithalatı kavramının iyi anlaşılıp, birlikte çalışılması halinde ülke gündeminden kaldırılabileceğine işaret eden Çelik, "Türkiye'nin gıda ithalatını konuşması doğru değildir. Doğru işler yaparsak, bu kavram gündemimizden çıkabilir" şeklinde konuştu.

TİGEM Arazileri ve Havza Bazlı Destekleme Sistemi

Çelik, uzun yıllardır üzerinde çalışılan bir sistemi hayata geçirme arzusunda olduklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Önümüzdeki dönem içerisinde, uzun yıllardır üzerinde çalışılan havza bazlı destekleme modellerine geçeceğiz. Ne, nerede, ne zaman, ne kadar ekilecek. İthalatımız ne, ihracatımız ne? Bu yöndeki çalışmaları son aşamaya getirmiş bulunuyoruz. Üretimin planlanması ve sözleşmeli üretim gibi üzerinde durduğumuz hassas konular var. Tarımsal üretimde pazar çeşitliliği de çok önemli. Bu konuda hep birlikte çalışmalıyız. Bakın son dönemlerde bazı sorunlar yaşıyoruz. Birkaç ülkeyle bir sorun yaşıyorsunuz, bu sorun tarım ekonomisinin hatta ekonomimizin tamamını etkiliyor. Gıda güvenliği konusunda öteden beri sürdürdüğümüz denetimler, hassasiyetle devam edecek. Gıda güvenliğinin yanında gıda fiyatlarının da önemli olduğunu bu toplantı vesilesiyle söylemek istiyorum. Çiftçimiz, üreticimiz kazansın ama bir pazar ve tarla fiyatına baktığınız zaman insanın aklının almayacağı bir tabloyla da karşı karşıya kalıyoruz. Tarlada bir dünya var, rafta bambaşka bir dünya var. Bu işin esas yorgunluğunu çeken, yazın 40-45 derecenin altında çalışan emekçinin ne aldığı çok önemlidir. Helali hoş olsun ama aradaki bu zinciri kabullenmek mümkün değil. Gıda fiyatlarındaki bir kaç ürünle gündeme gelen ancak birçok üründeki bu spekülatif durumun takipçisi olduğumuzun bilinmesini isterim. Bu işin üzerine bilimsel olarak gidip, bu zinciri kısaltma ve aksaklıkları giderme konusunda yoğun bir takip sürecine giriyoruz."

Gıdahattı
  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.