Çeşme'de ise 'sakız' yeniden hayat buluyor. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde Çeşme Belediyesi'nin öncülüğünde 'Çeşme'den Sakız Damlıyor' projesi hayata geçirildi. Sakız Adası'nda kilogramı 90 eurodan satılan, uçucu yağının litresinin ise 3 bin eurodan satılan bu ürünün Yunanistan ekonomisine katkısının 5 milyar dolar. Sonunda bizde katma değerli ürün yelpazesi çok geniş bu tarım ürününü yeniden keşfettik ve ilk hasadı gerçekleştirdik.
Nihat DELİBAŞI
Tarih boyunca Sakız Adası'yla anılan 'sakız ağacı' Çeşme'de yeniden hayat buluyor. Yetiştiriciliği en zor tarım biçimleri arasında yer alan sakız tarımında, ağaçların çizilmesi, altlarının temizlenmesi, kuruyan reçinenin toplanması ve tekrar temizlenmesi, yıkanması, kalibre edilmesi emek yoğun süreçler. Sakız Adası'nda üreticiler 60 yaş ortalamasına dayandı.
Sakız Adası'nın hemen karşısında yer alan Çeşme'de ise 'sakız' yeniden hayat buldu.Çeşme Belediyesi, uzun ve meşakatli bir çalışmanın sonucunda 'Çeşme'den Sakız Damlıyor' projesini hayata geçirdi. Bu projede kritik eşik ilk hasat töreni ile aşıldı. Kilogramı 90 eurodan, uçucu yağının litresinin 3 bin eurodan satıldığı katma değeri yükek ürün Türk tarımı ile buluştu. İyi bakılan bir ağaçtan 500 gram sakız reçinesinin elde edilmesinin mümkün olduğu sakız tarımında ağaç varlığı henüz 18 bin civarında seyrediyor. Gerekli destek sağlandığı takdirde Türkiye'de sakız ağacı yetiştiriciliğinin gelişecek veismi turizm ile anılan güzel belde Çeşme'nin tarıma da damga vuracak.
250 farklı ürünün hammaddesini oluşturan, Yunanistan ekonomisine katkısının 5 milyar doları bulduğu sakız tarımını Çeşme Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü'nde görevli Ziraat Mühendisi Ahmet Keçeci ile görüştük.
Keçeci, Antep fıstığının yakın akrabası olan sakız ağacının bilimsel adının Pistacia lentiscus L., damla sakızı üretilen varyetesi ise Pistacia lentiscus var. chia Duham olduğunu belirterek şunları söyledi , "Sakız ağacı yaklaşık 10- 12 yaşına geldiği zaman maksimum verim veriyor. 70- 80 yaşına geldiğinde ise verimi düşüyor. Ağaç başına 350 gram sakız reçinesi elde etmek mümkün. Bu miktar ağaca çok iyi bakıldığı ortamlarda maksimum 500 gram oluyor."
HASAT İÇİN UYGUN İKLİM ŞARTI
Sakız hasadı için uygun iklim şartları aranıyor. Bu da sıcak temmuz ve ağustos aylarında sabahn erken saatlere denk geliyor. Ziraat Mühendesi Keçeci hasat ile ilgili şu bilgileri veriyor; "Biz hasadı yani reçine alımını ağacın stres koşullarının uygun olduğu temmuz ağustos aylarında gerçekleştiriyoruz. Sabahın erken saatlerinde ağacın altında toprak temizliğimizi yapıyoruz. Daha sonra pekmez toprağı ve ya mermer tozu dediğimiz malzemeyi seriyoruz. Salgı için özel aparatlarımızla ağacın 10- 12 santimetre uzunluğunda kabuğu (fleon dokusu) kaldırıyoruz. Oradan yavaş yavaş salgılar başlıyor. Elde edinimini sabahın erken saatlerinde yapmamız gerekiyor ki bu bize reçinenin donmadan elde edilmesini sağlıyor. 10- 15 gün içinde bu salgı aşağı doğru akıyor.15 gün sonra geldiğimizde salgıyı kurumuş halde orada hazır buluyoruz. Sakız reçinesini elle toplayarak ya da süpürerek, eleklerden geçirerek ve ardından tuzlu deniz suyundan geçirerek sıcak ya da gölge bir yerde kurutma işlemini yapıyoruz. Ondan sonrada boylarına göre ayırıp, Sakız Adası'nda kooperatife satışını gerçekleştiriyoruz."
BU HAZİNEYİ KORUMALIYIZ
Ahmet Keçeci, Çeşme Alaçatı'da 80, 10 hatta 120 yıllık ağaçların bulunduğu arazinin gen bankası işlevi gördüğüne dikkat çekerek, "Burası bizim sakız için hazinemiz ve bu hazineyi korumak için hep beraber elimizden geleni yapmamız lazım" diyerek şöyle devam ediyor; "Sakız Adası'nda nüfus yaşlı ve gençler olabildiğince başka yerlere gidiyor ve sakızı terk ediyorlar. Dolayısıyla üretimde ciddi bir düşüş olmaya başladı. 10 sene önce göreve başladığımda toplam sakız reçinesi 10 kg iken 80 kg'ye çıktı. Bizim genç nüfusumuz çok fazla. Karşı tarafta da tam tersi. Buradan bundan faydalanarak orman alanlarına olabildiğince sakız dikip önce kendi ihtiyacımızı daha sonra da ihracatını düşünmemiz lazım. Ayrıca şunu da belirtmeliyim ki bu ürün Sakız Adası'nın tamamında olmuyor. Ada'nın 52 köyü var ve sakız güneyde kalan 21 köyde üretiliyor. Başka bir bölgede de sakız yetişir ama kalite olarak aroma olarak istenen seviyede olmaz. Çeşme'nin de özelliği bu. Özellikle güney kısmı dediğimiz Alaçatı olsun, Çiftlik olsun kireçli toprak yapısı, sürekli rüzgarı ve yağışla oluşan doğal stres, sakızı sakız yapan şeydir. Antalya'da, Adana'da, Filistin'de hatta Cezayir'de sakız ağacı görebilirsiniz. Ama aynı aroma ve kaliteyi bulamazsınız. Çünkü sakıza aromasını veren bölgeye has doğal, iklim, toprak yapısı, rüzgarı, yağışlarıdır. Bu sadece sakız için değil, anason, kavun, limon içinde geçerlidir. Kullanım alanı olarak gıda, kozmetik, ilaç ve içki sanayi başta olmak üzere 250 çeşit nihai üründe kullanılan sakız reçinesi son olarak parfüm sanayinde çığır açan sakız yağının hammaddesini oluşturuyor. Bu ürün parfüm sanayinin kalbi Fransa'dan büyük talep alıyor. Ağacın çizildiği özel aparatların dahi Sakız Adası'ndan temin edildiği, sakızda üretim her geçen gün artmalı. Böylece tıpkı Ada'da olduğu gibi bu ürünle ilgili üretim, satış pazarlama kanalını yöneten bir kooperatifi burada kurabiliriz."