Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından Araştırma-Geliştirme Programı çerçevesinde desteklenen ve Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri tarafından yürütülmekte olan projelerin tanıtım toplantısı yapıldı.
Ziraat Fakültesi konferans salonda düzenlenen toplantıya Dekan Prof. Dr. Bekin Bükün, çok sayıda akademisyen, mühendis ve öğrenci katıldı.
Bu tür projelerin devam etmesi ve yürütülmesinin gerekliliğine değinen Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bekir Bükün, katkı sunan öğretim elemanlarına teşekkür etti.
Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürümüz Sayın Doç. Dr. Mehmet Yıldırım yürütücüsü olduğu "Mısır Islahında Dihaploid Teknolojisi İle Anaç Geliştirilmesi Projesi" ve yine aynı fakülte öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman Kara ise "Halk Elinde Küçükbaş Hayvan Islahı Ülkesel Projelerinin Etkinliğinin Değerlendirilmesi, Sorunlar ve Çözüm Önerileri" başlıklı projenin tanıtımını yaptı.
"Mısır Islahında Dihaploid Teknolojisi ile Anaç Geliştirilmesi Projesi" hakkında bilgi veren Doç. Dr. Mehmet Yıldırım, projenin konusunun mısır ıslahında zahmetli ve uzun bir zaman alan kendilenmiş hat (anaç) geliştirmede sürenin kısaltılmasını ve işlemlerin kolaylaştırılmasının kapsadığını belirtti. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mısır ıslahında kendilenmiş hat elde etmenin zor olması, masraflı ve uzun süre gerektirmesi yerel mısır ıslahçı kurumlarının bu alanda geri kalmasına neden olmuş ve materyal temininde dışa bağlı hale getirmiştir. Bu gibi zorluklar ülkemizdeki yerel mısır genotiplerinin ıslahta kullanılmasını kısıtlı hale getirmiştir. Bunun en büyük nedeni kendilenmiş hat elde etme sürecinin zor olmasıdır. Bu proje ile bu zorluk ortadan kaldırılacak ve mısır ıslahının diğer aşamalarında da çok sayıda kendilenmiş hat elde etme nedeniyle kolaylık sağlayacaktır. Özellikle kendilenmiş hatların elde edilmesinin zor olması ve elde edilen kendilenmiş hatların anaç olarak kullanılabilirliğinin belirlenmesindeki zorluklar nedeniyle mısır ıslahı yapan yerli kamu ve özel kuruluşlarının işini zorlaştırmaktadır. Bu gibi nedenlerle Ülkemizdeki özel kuruluşlar genellikle anaç veya tek melezleri yurtdışı merkezli tohumluk firmalarından almakta ve mevcut gen kaynaklarımızı değerlendirememektedirler."
Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman Kara ise, Halk Elinde Hayvan Islahı Projelerinin Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkındaki 2005/8503 sayılı bakanlar kurulu kararı çerçevesinde 2006-2010 yıllarını kapsayan birinci 5 yıllık dönemde, 12 ırk ve tipte 13 ilde Halk Elinde Ülkesel Küçükbaş Hayvan Islahı Çalışmaları adıyla uygulamaya konduğunu belirterek bu projelerin 2011- 2015 yıllarını kapsayan ikinci beş yıllık diliminde Anadolu Mandası ve 15 ayrı küçükbaş ırk ve tipin de dahil edilmesi ile 1 büyükbaş ve 26 küçükbaş ırk ve tip ile bu çalışmalara "Halk Elinde Hayvan Islahı Ülkesel Projesi" adıyla devam edildiğini kaydetti.
Kara, ayrıca, Islah projeleri ile sağlanacak genetik ilerlemelerin yanı sıra bu projelerin birim ve işletme başına sağlayacakları faydalar ile ulusal ekonomiye sağlayacakları toplam etkinin de belirlenmesi gerektiğine işaret ederek bu tür çalışmalara gerek Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülükler gerekse 10. Beş yıllık Kalkınma Plan hedefleri ve gerekse GTHB görevleri arasında olması bakımından ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Yürütücüsü olduğu "Halk Elinde Küçükbaş Hayvan Islahı Ülkesel Projelerinin Etkinliğinin Değerlendirilmesi, Sorunlar ve Çözüm Önerileri" projesinden elde edilmek istenen sonuçları değerlendirdi.
Son Dakika