Bir pamuklu t-shirt için kullanılan su miktarı 2 bin 700 litreye ulaşabiliyor. Tekstil sektörü ile su kaynakları arasındaki ilişkinin sürdürülebilir olması için dikkat etmemiz gereken konular bir hayli fazla
Batı Türkistan’da Özbekistan ile Kazakistan arasında bulunan Aral Gölü, Asya’nın ikinci, dünyanın dördüncü büyük gölüydü. 1960 yılında 68 bin 900 kilometrekare yüzölçümü ve bin 83 kilometreküp su hacmine sahip Aral Gölü’nün uzunluğu 426 kilometre, eni 284 kilometre, en derin noktası 68 metreydi. Aral Gölü, Marmara Denizi'nin 6 katı büyüklüğü bir alanı kaplıyordu. 2010’da ise gölün yüzölçümü 12 bin 100 kilometrekareye, su hacmi 110 kilometreküpe, en derin nokta ise 24 metreye düştü. Gölün kurumasındaki en önemli iki neden 1960’lı yıllardan beri devam eden yoğun pamuk ekimi ve hidroelektrik santralleri.
Bölgedeki su yönetiminin son derece yanlış olduğu sürekli olarak gündeme geliyor. Fakat moda sanayinin de su kaynakları üzerindeki olumsuz etkisine dikkat çekmekte fayda var. Pamuk üretimi ciddi bir su kullanımı gerektiriyor. Rakam vermek gerekirse; bir pamuklu t-shirt için kullanılan su miktarı 2 bin 700 litreye ulaşabiliyor. Dolayısıyla pamuk, sürdürülebilirlik açısından en zayıf ürünlerden birisi. Sektör uzmanları bu yüzden pamuk yerine alternatif olarak “Crailar” adı verilen, keten elyafı ve hint keneviri gibi doğal hasır liflerden elde edilen bir ürünü tavsiye ediyorlar. Uzmanlara göre bu ürünün kullanılması ile pamuk üretiminde kullanılan su miktarına kıyasla yüzde 25 tasarruf sağlanacak. Kimyasal kullanımı da çok önemli ölçüde azalacak. Fakat Crailar kullanımının yaygınlaşmasına kadar geçen süreçte, su ile tekstil sektörü arasındaki ilişkiyi sürdürülebilir kılmak zorundayız.
Dünya