Burdur Gölü'nde su seviyesinde yaşanan düşüş ve suyun önemine dikkati çekmek amacıyla yapacak su orucuna, yurt dışından da destek geliyor.
Burdur Lisinia Doğa Projesi, Göle Yas Belgesel Ekibi ve Göle Hayat Verelim Derneği tarafından Burdur Gölü'nde su seviyesinde yaşanan azalma ve dünyada suyun önemine dikkati çekmek amacıyla 27 Eylül'de "su orucu" isimli etkinlik gerçekleştirilecek. Etkinlik kapsamında bir gün boyunca katılımcılardan hiçbir şekilde su tüketmemeleri istenecek.
Etkinlik için Lisinia Proje Alanı'na gelen Alman Joss Bedocker yaptığı açıklamada, Burdur Gölü ve çevresinde suyun hızla yok olduğunu söyledi. Yaşamın temel kaynağı suyun, büyük önem taşıdığını belirten Bedocker, "Su orucunu desteklemek için Burdur'dayım. Umarım Türkiye'deki ve dünyadaki tüm insanlar suyun önemini kavrayabilirler" dedi.
Fransız Antoine Goiset de su orucuna destek verdiğini söyledi. Su olmadan canlıların yaşama şansının da olmadığına değinen Goiset, "Tarım ve hayvancılık için su şarttır. Bu şekilde devam ederse göl çevresinde yaşam biter" diye konuştu.
Su orucunu destekleyen Alman Eric Schoob de yaşam için suyun en önemli kaynak olduğunu herkesin farkına varması gerektiğini bildirdi. Burdur Gölü'nde suyun sürekli tükendiğinin gözlenebildiğini anlatan Schoob, bu problemin çözülmesi gerektiğine işaret etti.
Projeye destek vermek için Çanakkale'den gelen Derya Demirağ, dünyanın ve insan bedeninin dörtte üçünün sulardan oluştuğunu, bu durum düşünüldüğünde suyun kullanımı, varlığı ve yokluğunun kendisi için çok önemli olduğunu vurguladı.
"Su içilmeyecek, tarlada ve banyoda kullanılmayacak"
Lisinia Doğa Projesi sorumlusu veteriner hekim Öztürk Sarıca ise su orucu etkinliğine yurt içi ve dışından pek çok kişinin destek verdiğini anlattı. Burdur Gölü'nün kuruması ve 20-25 yıl sonra yaşanabilecek susuzluğa dikkati çekmek için böyle bir etkinlik gerçekleştirmeye karar verdiklerini belirten Sarıca, şöyle konuştu:
"İnsanların 20-25 yıl sonra susuz kaldıkları zaman neler hissedeceklerini, neler yaşayacaklarını bugünden test etmek istiyoruz. Katılımcılardan bu ayın 27'sinde 24 saat boyunca su kullanmamalarını istiyoruz. Tarlalarında, içme suyu olarak, mutfaklarında, banyolarında, tuvaletlerinde ve yaşamın her noktasındaki suyu kullanmamalarını istiyoruz. Sağlıkları elverdiği ölçüde su orucuna devam etmelerini talep ediyoruz."
Sarıca, son 10 günde Avustralya, İrlanda, Yeni Zelanda, Almanya, ABD, Fransa, İngiltere, İran ve Rusya gibi ülkelerden pek çok kişinin etkinliğe destek verdiğini kaydetti.
"Bulundukları yerden de destek verilebilir"
Etkinliğe katılacak kişilerin bulundukları yerden de destek verebileceklerini ifade eden Sarıca, "Bulundukları alanda da su orucuna destek vermeleri yeterli. Zaten dünyanın pek çok ülkesinde ve Türkiye'de pek çok ilimizde su orucuna başlanacak ve bulundukları yerlerden katılımlarını bizimle küçük videolarla paylaşacaklar" dedi.
Burdur Gölü'nün suyunun çekilmesinin sadece gölün ortadan kalkması anlamına gelmediğini belirten Sarıca, şöyle konuştu:
"Bu aynı zamanda yeraltı içme sularının da kaybolması anlamına geliyor. İnsanların içme suyunu bulamaması anlamına geliyor. Dolayısıyla 20-25 yıl sonra Burdur Gölü'nün tükenmesi, içme sularının kaybolması, bununla birlikte dünyanın pek çok yerinde içme sularının artık bulunamaması anlamına geliyor."
Son Dakika