Koca, yaptığı açıklamada. Erfelek'te kestanenin, doğada yetiştiğini, hiçbir şekilde tarımsal ilaç, suni gübre kullanılmadığını belirtti.

Kestanenin besin içeriğinin zengin olması ve tamamen doğal yetişmesi nedeniyle çocuk mamalarında da güvenle kullanıldığını vurgulayan Koca, kestanenin meyvesinin yanı sıra ağacıyla da önemli bir ekonomik değer olduğunu kaydetti.

Sinop'un Türkiye'nin toplam kestane üretiminde 2013 yılı TÜİK verilerine göre 4 bin 231 tonla 4. sırada olduğuna işaret eden Koca, "Yapılacak çalışmalarla ve desteklerle doğal ortamlardaki kestane ağaçlarının çoğaltılması ve kapama bahçeciliğin yaygınlaştırılması soncunda yıllık 10 bin ton üretimle Türkiye'de kestane üretiminde Aydın ilinden sonra 2. sıraya gelebiliriz" dedi.

Sinop'ta iklim ve toprak özellikleri nedeniyle kestane üretimini artırmanın mümkün olduğunu ifade eden Koca, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin en lezzetli ve kaliteli kestanesini üretiyoruz bunu değerlendirmeli, markalaşmaya önem vermeliyiz. Ürüne katma değer katan ürün işleme tesislerini kurmalıyız. Ürünü işlenmiş olarak pazarlamalıyız. Kestanenin tanıtımı yapılır, üreticinin yetiştiricilik ve pazarlama konusundaki bilgi eksikliği giderilir, kestane dal kanseriyle ve diğer hastalıklarla mücadelede başarı sağlanır ve kapama bahçelerin kurulması desteklenirse kestanede üretimimiz artar. Bunun olmaması için bir sebep yok. İlimizin gerekli altyapı ve potansiyeli var. Yapılması gereken dinamiklerimizi harekete geçirmektir."

Başta valilik, üniversite, il genel meclisi, tarım il, ilçe müdürlükleri, orman işletmeleri, sivil toplum kuruluşları ve çiftçilerle el ele vererek yeni kestane ağaçları dikilmesi gerektiğini söyleyen Koca, "Unutulmamalıdır ki bir kestane ağacının 2014 hesaplamalarına göre ekonomik değeri 500 lira bal,  500 lira meyvesi ile bin liradır. Kısa zamanda ormanlarımıza ve girişimci çiftçilerimizin oluşturacağı bahçelerle yüz binlerce ağaç dikebiliriz. Kestane yetiştiriciliği Sinop ve ilçelerinin geleceğini şekillendirebilir" diye konuştu.