İzmir'de yaşayan Aynur ve oğlu Evren Külahçi, Kovid-19 salgınının yayılmasıyla büyükşehir yaşantısını terk edip Tunceli'nin Mazgirt ilçesindeki köylerinde hindi yetiştiriciliğine başladı.
İzmir'de yaşarken yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yayılmasıyla memleketi Tunceli'ye geri dönen Aynur Külahçi ve oğlu Evren Külahçi, köyde kurdukları çiftlikte hindi yetiştiriciliği yaparak doğayla iç içe yaşam sürüyor. İzmir'de uzun süre yaşayan 60 yaşındaki Aynur Külahçi ve 35 yaşındaki oğlu Evren Külahçi, Kovid-19 salgınının ortaya çıkmasıyla şehir yaşantısını terk edip 6 ay önce Tunceli'nin Mazgirt ilçesine bağlı Aslanyurdu köyüne yerleşti.Temel geçim kaynağı hayvancılık ve tarım olan köyün doğal güzelliklerini, berrak sularını, temiz havasını ve yemyeşil meralarını fırsat bilen anne ve oğlu, bu sebeple köyde hindi çiftliği kurmaya karar verdi.
Çevre il ve ilçelerden satın aldıkları hindiler ve bunların kuluçkaya yatmasıyla dünyaya gelen yavrularla sahip oldukları hayvan sayısını kısa sürede 300'e çıkaran Külahçi ailesi, günün büyük bölümünü hayvanlarla ilgilenmekle geçiriyor. Sabahın erken saatlerinde kümesteki hindileri dışarı çıkaran ve gün boyu hayvanları dağlık ve ormanlık alanlarda doğal besinlerle besleyen anne oğul, yeterli ağırlığa ulaşan hindileri, 100-150 lira arasında değişen fiyatlarla müşterilerine satmak için çalışıyor. Köydeki geleneksel mimariyle inşa edilmiş evde yaşamlarını sürdüren anne ile oğlu, hindi yetiştiriciliğinin yanı sıra bahçelerinde sebze ve meyve de yetiştirerek doğal yaşamın tadını çıkarıyor.
SALGIN YAYILINCA KÖYE YERLEŞTİLER
Anne Aynur Külahçi, köyde yaşamaktan dolayı kendini çok huzurlu hissettiğini söyledi. Şehir yaşamının köy yaşantısına göre daha zor olduğunu dile getiren Külahçi, memleketi Tunceli'nin de doğası sebebiyle yaşanabilecek bir yer olduğunu belirtti.İzmir'de uzun yıllar oğluyla yaşadığını ifade eden Külahçi, şunları söyledi:"Salgın yayıldıktan sonra köyümüze geri dönmeye karar verdik. Köyde ne yapabiliriz diye düşünürken oğlumla hindi çiftliği kurduk ve şu an 300 hindi besliyoruz. Bazen sabahları ben ya da oğlum uyanıp hindileri kümesten salıyor, yemlerini veriyoruz. Oğlum hindileri köyün çevresindeki dağlara otlatmaya götürüyor. Hindileri yılbaşında satmayı hedefliyoruz. Şu anda hindiler, 4,5-5 kilogram geliyor ve organik yetiştiriyoruz."Evren Külahçi de yaklaşık 20 yıl İzmir'de yaşadığını ve salgının ortaya çıkmasıyla köyüne yerleştiklerini dile getirdi. Köy ortamının doğası, suyu ve toprağıyla sağlıklı yaşam için uygun olduğuna vurgu yapan Külahçi, "Annemle köye yerleştikten sonra kendime bir iş alanı oluşturmam gerektiğini düşündüm. Bankadan kredi çekip hindi yetiştiriciliği ile uğraşmaya karar verdim. Yaklaşık 5 aydır hindilerle ilgileniyorum. Sabahları kalkıyorum önce hindileri yemliyorum ve ardından hindileri köye yakın alanlarda gezdiriyorum. Güneşin batışına doğru da hayvanları getirip kümeslerine koyuyorum. Hindileri yılbaşında satmayı düşünüyorum." diye konuştu.