SEBZELERDE BEYAZ SİNEK MÜCADELESİ!

Beyaz sinek larva ve erginleri bitki öz suyunu emerek bitkinin zayıflamasına ve yaprakta küçük lekeli sararmalara neden olarak zarar verirler. Fazla azotlu gübre uygulamasından kaçınılmalı, gereksiz sulamadan kaçınılmalı ve havalandırma yeterli şekilde yapılmalıdır.

Sera Beyaz Sineği (Trialeurodes vaporariorum)

Erginlerde abdomen soluk sarı renkte olup, kanatlar üzerindeki beyaz mum tabakası nedeniyle genel olarak beyaz renkte görünür. Gözler kırmızı renkte olup, antenler 7 segmentlidir. Erginin vücut uzunluğu 1 mm kadardır. Yumurta oval şekilde, 0.25 mm boyunda olup, bir sapçık ile yaprağın alt yüzeyine dik olarak tutturulur. Yumurta bu sapçık yardımı ile gereksinimi olan suyu bitki hücresinden alarak hava nemine bağlı kalmaksızın gelişmesini devam ettirebilmektedir.

Ergin tarafından yay şeklinde sıralanan yumurtaları, ilk konulduğunda beyaz renkli, açılmaya yakın ise kahverengi veya siyaha dönüşür. Larva yassı, beyaz veya çok açık sarı renkte olup, şeffaftır. Larva 3 dönem geçirir. Yumurtadan yeni çıkan larva 6 bacaklı olup, hareketlidir. Beslenme için uygun bir yer bulduğunda kendini sabitler, bir süre sonra bacak ve antenleri kaybolarak beslenmesine devam eder.

Son dönem larva yaklaşık 0.8 mm boyunda yeşil-sarı renkli şişkin olup ve çıplak gözle görülebilir. Ergine ait kırmızı gözler görülmeye başladığında pupa dönemi başlamış olur. Rengi kirli beyaza dönüşür. Pupanın üzerinde iplik şeklinde uzantılar görülmeye başlar. Pupa döneminde erginin kırmızı renkli gözleri belirgin bir şekilde dıştan görünür. Pupanın boyu yaklaşık 0.7mm'dir.

Pupa gelişmesini tamamladıktan sonra, pupayı kaplayan mumsu tabaka "T" şeklinde yırtılarak erginler çıkar. Pupanın oluşum döneminde gömlek değiştirilmediğinden, bu döneme "yalancı pupa" denilmektedir.

Tütün Beyaz Sineği (Bemisia tabaci)

Genellikle Sera beyaz sineği'ne benzemekle birlikte, erginleri daha küçük ve sarı renktedir. Dinlenme halinde kanatları vücut üzerinde daha çok çatı şeklinde durmaktadır. Dağınık olarak bırakılan yumurtaları ilk bırakıldığında sarımsı yeşil renkte olup, larva çıkışına kadar aynı renkte kalmakta, Sera beyaz sineği'nde olduğu gibi siyaha dönmemektedir.Türlerin birbirlerinden ayırt edilmesi yumurta bırakma şeklinin yanı sıra, pupa döneminde daha kolay olmaktadır. Sera beyaz sineği pupasının çevresi bir mum tabakası ile çevrili olmasına karşın, Tütün beyaz sineği'nde bu tabaka yoktur. Sera beyaz sineği'nin pupası oval iken, Tütün beyaz sineği'nin pupası her iki kenarında hafif bir girinti olup, daha sarı renktedir.

Her iki tür de kışı larva, yumurta ve pupa halinde, genellikle yabancı otlar üzerinde geçirir. Seralardaki kültür bitkilerinde ise, mevsim boyunca yaşamlarını sürdürürler. Havanın sıcaklığının artması ile birlikte, seralardan açıktaki kültür bitkilerine geçerler. Erginler bitkinin üst kısmında veya taze yaprakların alt yüzeylerinde beslenir ve barınırlar. Pupadan çıkar çıkmaz hemen beslenmeye başlar ve kısa bir süre sonra çiftleşirler. Dişiler çiftleşmeden yumurta bırakırsa, bu yumurtalardan sadece erkek bireyler meydana gelir. Çiftleştikten sonra konulan yumurtalardan hem erkek hem de dişi bireyler oluşur. Dişiler yumurtalarını genellikle taze yaprakların alt yüzüne bırakır.

Yumurtadan yeni çıkan larva hareketli ve oval şekillidir. Üç çift bacağı olan larvanın rengi soluk sarıdır. Larva hortumunu yaprak dokusuna sokarak yaklaşık 8 saatte kendisini sabitleştirerek hareketsiz duruma geçer ve üzerini mum tabakası ile kaplar. Bu dönemde larvanın bacak ve antenleri kaybolur ve kabuklu bit görünüşünü alır. Larva 4 dönem geçirir. Dördüncü dönem larva, pupa olarak isimlendirilir. Larva üçüncü dönemin sonlarına doğru, sırtı hafifçe yükselerek ve rengi koyulaşarak pupa dönemine girer. Pupa döneminde beslenme yoktur.

Larvalar daha çok yaprakların alt yüzünde beslenir. Larvaların yaşaması için fazla miktarda aminoaside ihtiyacı vardır. Bu nedenle bitki öz suyunu çok fazla emerler. Bitki öz suyunda aminoaside göre şekerli madde oranı daha fazla olduğundan, larva fazla gelen şekerli maddeyi dışarı atar.Sera beyaz sineği'nin gelişme süresi sıcaklık arttıkça kısalır.

Zararlının tüm dönemleri için optimum gelişme sıcaklığı 22-27°C'dir. Düşük sıcaklıklarda faaliyeti azaldığından,gelişmesini daha uzun sürede tamamlar. Düşük sıcaklığa en dayanıklı dönemi yumurta dönemidir. Yumurtaları -6°C sıcaklıkta, en fazla 5 gün yaşar. En uygun orantılı nem %75-80'dir. Sera beyaz sineği'nin "erkek:dişi" oranı 1:1'dir. Dişinin yumurta koyma kapasitesi sıcaklığa ve konukçuya göre değişmekle birlikte, 500'den fazla yumurta bırakabilir.

Tütün beyaz sineği daha çok tropik ve subtropik bölgelerde tarlada bulunan bir tür olmasına karşın seralarda da önemli zararlar yapmaktadır. Tütün beyaz sineği için optimum sıcaklık 30-33°C olup, yoğunluğu 33°C'nin üzerindeki sıcaklıklarda aniden düşmektedir. Tütün beyazsineği'nin gelişme süresi aynı zamanda orantılı nem ve konukçuya göre değişmektedir.

Ergin, yüksek sıcaklıklarda (28-30°C) 10- 15 gün, düşük sıcaklıklarda (kış döneminde) 1-2 ay yaşar. Popülasyonda erkeklerin oranı yaklaşık %26'dır. Dişileri 50-300 adet yumurta bırakabilir. Zararlı konukçusunun olmadığı dönemde bile hayatını birkaç hafta sürdürür. Fakat ergin sıfırın altındaki sıcaklıklarda yaşayamaz. Beyaz sinekler genellikle yılda 9-15 döl verir.

Zarar Şekli, Ekonomik Önemi ve Yayılışı

Ergin ve larvaların bitki öz suyunu emerek beslenmesi sonucu yapraklarda sarımsı lekeler meydana gelir. Zararlı yoğunluğu fazla olduğunda bitki ve meyve gelişmesi durur. Güneş ışığının fazla olması halinde ise bitkiler sararır ve kurur. Larvaların dışarıya attığı şekerli madde, yaprak ve meyve yüzeyinde yapışkan bir tabaka meydana gelmesine neden olur. Böylece yaprak yüzeyi kirlenir ve bu madde üzerinde fungus (Cladosporium spp.) diğer bir adıyla fumajin gelişmesi başlar. Bunun sonucunda, şekerli maddenin üzeri kararır.

Yapraklarda meydana gelen bu kararmalar sonucunda, yaprakta özümleme ve solunum azalması sonucu bitki büyümesi durur. Meyvelerde meydana gelen kararmalar, meyvelerin pazar değerini düşürür. Meyve üzerindeki fumajin yoğun olduğunda çürüme meydana gelir. Beyaz sinekler virüs hastalıklarının taşınmasında önemli rol oynar. Özellikle Tütün beyaz sineği birçok virüsün yanında, Domates sarı yaprak kıvırcıklık virüsünün vektörüdür.

Beyaz sinekler bu şekilde de önemli zararlara yol açar. Ülkemizde her yerde yaygındır.

Konukçuları

Beyazsinek polifag bir zararlıdır. En uygun konukçusu domates, patlıcan, hıyar olup; biber, kabak, kavun, fasulye gibi sebzelerde, tütün, pamuk ve süs bitkilerinde zarar yapar. Bamya, fasulye, patlıcan, patates, domates, biber, kabak, hıyar, marul ve lahana beyaz sineğin konukçuları arasındadır.

Mücadelesi

Kimyasal mücadelenin gereksiz ve aşırı şekilde yapılması, doğal dengenin bozulmasına ve zararlı popülasyonunun daha fazla artmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle zararlının mücadelesinde başarılı sonuç almak için, kimyasal mücadele dışındaki yöntemlere öncelik verilmelidir.

Kültürel önlemler

Beyaz sinek kışı yabancı otlar üzerinde geçirmektedir. Bu nedenle hasattan sonra tarlanın çevresindeki yabancı otlar, doğal düşmanlar açısından incelenerek uygulama yapılmalıdır. Gereğinden fazla sulama beyazsinek popülasyonunun artmasına neden olduğundan, fazla sulamalardan mutlaka kaçınılmalıdır.

Bitki bünyesindeki azot miktarı beyazsinek için uygun bir besi ortamıdır. Bu nedenle sebzelerde gereğinden fazla azotlu gübre uygulamasından kaçınmak gerekir. Seralarda, havalandırma açıklıkları 462 µm'lik tel ile kaplanmalı, sera içinde nem ve sıcaklık artışını önlemek için yeterli havalandırma yapılmalıdır.

Biyoteknolojik mücadele

Beyaz sineğin serada varlığını belirlemek için, fide dikimi ile birlikte, dekara 1 adet olacak şekilde sarı yapışkan tuzaklar, bitkinin 10-15 cm üzerinden asılır. İlk ergin uçuşu belirlendikten sonra ise, 10 m²'ye 1 tuzak gelecek şekilde 3 m aralıklarla ardışık olarak, tuzaklar aynı şekilde yerleştirilir. Tuzaklar kirlendikçe yenisi ile değiştirilir.

Biyolojik mücadele

Doğal düşmanları korumak için gerekli önlemler alınmalıdır. Bu faydalılardan özellikle M.pygmaeus Ege Bölgesi'nde çok etkilidir. Akdeniz Bölgesi'nde ise M. pygmaeus ve Z.alanatus en önemli doğal düşmanlarıdır. Ülkemizde beyaz sineğin fazla sayıda doğal düşmanı bulunduğundan doğal düşmanları koruyucu ve yoğunluğunu arttırıcı önlemlerin alınması ile zararlılar ile etkili bir mücadele yapılabilmektedir.

Özellikle zararlıların bulaşması ve yayılmasını önleyici hijyen kurallarına titizlikle uyulmalı ve serada bulunan tüm hastalık ve zararlılara karşı kimyasal ilaç kullanılırken, serada bulunan doğal düşmana yan etkisi en düşük olan bitki koruma ürünleri kullanılmalıdır.

Beyazsineğe karşı biyolojik mücadelede M. pygmaeus, E.formosa ve E.mundus biyolojik ajanolarak tek veya karışım olarak kullanılabilir. E. formosa, T. vaporariorum'un; E. mundus ise B. tabaci'nin üzerinde daha etkilidir. Ülkemizde serada beyazsinek türleri karışık olarak bulunduğundan bu iki parazitoitin birlikte kullanılması daha uygun olur.

Beyaz sineğin devamlı sorun olduğu ve Domates sarı yaprak kıvırcıklık virüsünün (TYLCV) yaygın olduğu yerlerde koruyucu olarak biyolojik mücadele yapılır. Bunun için fide dikiminden sonra serada erginler sarı tuzaklarda yakalanmaya başlayınca biyolojik ajanlar salınabilir. Biyolojik ajan salım miktarı, serada önceki yetiştirme dönemindeki beyaz sinek yoğunluğuna ve çevreden bulaşma durumuna göre belirlenebilir.

Beyazsinek larva yoğunluğu mücadele eşiğinin altında (5 adet birey/yaprak) ise düşük yoğunlukta biyolojik ajan,beyazsinek yoğunluğu 30 adet birey/yaprak'ın üzerinde ise yüksek yoğunlukta biyolojik ajan kullanılabilir.

Tedavi edici (curative) olarak kullanılması durumunda; serada ergin uçuşları saptandıktan sonra, serayı temsil edecek şekilde belirlenen yaklaşık 20 bitkinin alt, orta ve üst yapraklarından birer adet koparılarak beyazsinek larvası sayılır. Yaprak başına 5 adet larva+pupa görüldüğünde, 5 adet beyazsinek larvasına 1 adet E. formosa pupası verilir.

Salınacak parazitoit miktarını belirlemek üzere yaklaşık 20 bitkinin alt, orta ve üst yapraklarından birer adet koparılarak yapraklar sayılır ve bir bitkide bulunan ortalama yaprak sayısı hesaplanır. Bu yaprak sayısı, serada bulunan bitki sayısı ile çarpılarak, seradaki toplam yaprak adedi bulunur. Serada yaprak başına bir adet gelecek şekilde parazitoit pupası homojen olarak dağıtılır. Şubat-temmuz döneminde, seralarda yaprağın 5 cm²'lik alanında, 5-10 adet beyaz sineklarva+pupası saptandığında, bitki başına 2 adet avcı böcek Serangium parcesetosum ergin salımı önerilmektedir. Avcı, parazitoitlerle birlikte salınabilir.

Kimyasal Mücadele

İlaçlama zamanı

Genel olarak 5 dekarlık alan bir ünite olarak kabul edilir. Beyazsinek ile bulaşık olduğu saptanan tarlaya köşegenler yönünden girilir. Patlıcan, kabak gibi büyük yapraklı bitkilerde, her 5 adımda bir alt, orta ve üst yapraklardan olmak üzere 50 yaprak toplanır. Yaprak başına 5 larva+pupa olduğunda kimyasal mücadele uygulanır.

Kullanılacak bitki koruma ürünleri ve dozları

Bakanlığın "Bitki Koruma Ürünleri Veri Tabanı" ile "Bitki Koruma Ürünleri Veri Tabanı Mobil Uygulaması" nda yayınlanan ve tavsiye edilen bitki koruma ürünü kullanılır.

Kullanılacak alet ve makineler

İlaçlamada, hidrolik tarla pülverizatörü, sırt pülverizatörü (mekanik, otomatik, motorlu) veya sırt atomizörü kullanılır.

İlaçlama tekniği

Bitkinin her tarafı ilaçla kaplanacak şekilde uygulama yapılır.

Tarim.gov.tr
  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.