Şavak aşiretinin ünlü koyunları şavak koyunu hakkında bugüne kadar hiç bilinmeyen bilgiler derlenmiştir.
Göçebe hayatı yaşayan ilk insan topluluklarından bu yana koyunlar daima insanın yanı başında bulunmuştur.
Tarihi boyunca Yörüklük(göçebelik) türkiye coğrafyasının ve sosyal hayatının bir parçası ola gelmiştr.İşte bu göçebe yaşamı sürdüren Erzurum , Erzincan ve Elazığ yörelerinde yaşayan Tunceli bölgesinden şavak aşireti hala göçebe çobanlık yaparak geçimlerini sağlamakta ve geniş yaylalarda hayatlarını devam ettirmektedir.
Şavak aşiretinde yetiştirilen koyun ırkı Akkaraman koyunun alt varyetesi olan Şavak koyunudur. Şavak aşiretinin oluşturduğu göçer topluluklar mayıs ayı ile birlikte havaların ısınmasının ardından meralara çıkmaya başlar. 3-4 ay boyunca Erzurum, Erzincan, Elazığ illerinin yaylalarında yaşarlar. Geleneksel olarak bu yaşama uyum sağlayan şavaklılar her gittiği yerde çadırlarını kurar , ateşlerini yakar ve meralarda yetişen otları tanıyarak onlardan yararlanırlar.
Yetiştirdikleri şavak koyunu da yörenin vazgeçilmezlerindendir. Kombine , et , süt ,döl ve yapağı veriminden yararlanılır. Vücudu beyaz, göz çevresi ,burun ve ayaklarda siyah lekeler bulunur. Yapağısı kaba karışık olmakla birlikte en ilginç özelliği boyun ve bacak kısımlarında yapağı yoktur. Baş kısmında da şavak koyununa has perçem şekillenmiştir.
Şavak koyunun zor çevre koşullarına adaptasyon ve hastalıklara karşı direnci çok yüksektir. Sürü içgüdüleri gelişmiş olduğundan yönetimi kolaydır. Bunun yanında uzun süren yolculuklara da dayanıklıdır. Bu yolculuk sırasında kiralık ya da özel meralardan, bitkisel ürün hasadından sonra kalan anızlardan otlanarak beslenirler. Ortalama 150 gün sağım sonucunca 167 kg süt verimleri vardır.
Şavak koyunun popülerliği de burada su yüzüne çıkmaktadır. Tüccarların çobanlarla birlikte dağ, tepe ,ova gezerek peşlerini bırakmadığı bu koyunların sütü altın değerindedir. Şavak aşiretini şavak yapan koyunu ve peyniridir.
Yörede bilinen şavak tulum peyniri zamanla Türkiye’de ve daha sonra aşiret mensupları tarafından dünyada duyulur hale gelmiştir. Yaylalarda toplanan sütler tüccarların temin ettiği süt soğutma tanklarında muhafaza edilir. Genellikle de yaylalarda mayalanıp taze peynir şeklinde pazarlanıp işlenmesi peynir atölyelerinde yapılır. Mayalama işleminde geleneksel doğal maya, tuz ve sudan başka katkı maddesi kullanılmaz.
Yöre halkı daha çok peyniri deri tulumda ya da sıvı geçiren bez çuvalların içinde mayalar ve bekletirler. Birkaç gün içinde çuvallar içinde bekleyen mayalanmış peynirin su miktarı azalır ve yağ oranında artış meydana gelir. Çuvallardan yağ çıkmasıyla birlikte peynirler deri tulumlara basılır. Bu peynirler ne kadar çok beklerlerse o kadar lezzetli olur.
Böyle değerlere sahipken Türkiye’deki koyunculuğa verilen değerlerin daha da artması gerektiği aşikardır. Türkiye’deki koyun yetiştiriciliğinin gelişmesi için şavak koyunu gibi yerli ırklarımızın önemi bilinmelidir.
Bilimsel ve teknik yöntemlerle yapılacak koyunculuk ve koyun ürünlerini (et,süt,yapağı) işlenmesi ve pazarlanması ile Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır.
EZGİ ACAR