Dicle Vadisi'nde "rekreasyon alanı" yapılması amacıyla binlerce yıldır bütünlüklü olarak varlığını sürdüren tarım alanlarının ranta kurban edilmek istendiği belirtildi.
Dicle Vadisi'nin tarım dışı alandan çıkaran Diyarbakır İl Toprak Koruma Kurulu'nun kararına karşı Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Alan Yönetimi Danışma Kurulu öncülüğünde, kentteki 75 sivil ve meslek örgütünün katılımıyla ortak bir açıklama yaptı.
Fiskaya'daki Kent Terası'ndaki ortak açıklamaya Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı Alan Başkanı Nevin Soyukaya, Alan Yönetimi Danışma Kurulu bileşenleri, mimar ve mühendis odaları, baro, çevre ve ekoloji, insan hakları kurum ve kuruluşları, sendikalar gibi Diyarbakır'daki 75 sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Ortak açıklamayı DESOB Başkan Yardımcısı Metin Aslan okudu. Aslan Diyarbakır'da binlerce yıldır yaşamın kesintisiz sürmesi, derin tarihsel geçmiş ve kültürel birikimini "Dicle'ye ve vadisinde süre gelen tarımsal üretime borçlu" olduğunu söyledi. Aslan, "Binlerce yılın birikimini, kentin sahip olduğu kültürel değerlerden izlemek mümkündür. Dicle Vadisinin tarım işlevinin binlerce yıldır sürdüğünü Asur yazılı kaynaklarında, Diyarbakır Ulu camiindeki Selçuklu kitabesinde ve Osmanlı kaynaklarında görmek mümkündür" dedi. Kentin yaşam alanının, Dicle Vadisinin ise tarım alanı işlevlerinin binlerce yıldır değişmediğinin altını çizen Aslan, şöyle devam etti:
"UNESCO'ya dayanak oluşturan özgünlük, bütünlük ve otantiklik gibi temel koruma kriterleri, Dicle Vadisinde lokal müdahalelere rağmen bu güne kadar varlığını sürdürmüştür. Bu nedenledir ki Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı Şubat 2014'te UNESCO Dünya Kültür Mirası'na resmen aday olmuştur. Bu kapsamda kentin tüm bileşenlerinin katılım ve katkılarıyla hazırlanan Alan Yönetim Planı, Ağustos 2014'te UNESCO'ya sunulmuş, bu planla da yerel yönetimler ve merkezi hükümet olarak UNESCO'ya alanın nasıl korunacağı konusunda taahhütte bulunulmuş olmaktadır."
Karar Ekosistemi Bozacak
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, UNESCO'ya aday gösterilen ve Yönetim Alanı içindeki bir bölümü yapı rezerv alanı ilan ettiğini vurgulayan Aslan, 7 milyon 517 bin 732 metrekarelik bu alanı "tarım arazisi niteliğinden çıkarmak için" İl Toprak Koruma Kurulu'na başvurduğunu ve Kurulun da 14 Kasım 2014 tarihli toplantısında bu alanı "tarım dışına çıkarma kararı" aldığını hatırlattı. Aslan şöyle devam etti: "Bu karar, yeni düzenlemelerin yapılmasına, yeni yapılaşmalara yol açacak, alanın otantikliği, özgünlüğü, bütünlüğü, binlerce yılda oluşan ekosistemini bozacaktır. Dolayısıyla kentimiz ve ülke açısından son derece önemli ve prestiji yüksek olan UNESCO sürecini riske atacaktır. Binlerce yıldır koruna gelmiş Dicle Vadisi, kente anlam katmış, kimlik kazandırmış, yaşam kaynağı olmuştur. Tüm bu vasıflarının Alan Yönetim Planı ile korunarak geleceğe taşınması hedeflenmiştir. Ancak bu kararla kentin yaşam kaynağı ranta kurban edilmek istenmektedir."
Aslan, Toprak Koruma Kurulu'nun görevinin 19 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu'nun 2. ve 4. maddelerinde, ''Tarım arazilerinin amaç dışı ve yanlış kullanımlarının önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulması gerekmektedir'' şeklinde olduğunu hatırlatarak Kurulu şu şekilde eleştirdi:
"Yine aynı kanunun 6. maddesinin a) fıkrası da kurulun görevlerini belirlerken; arazinin korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılmasına yönelik inceleme, değerlendirme ve izleme yapmak, ortaya çıkan olumsuzlukları belirlemek, toprak korumayı ve bununla ilgili sorunları giderici önlemleri almak, geliştirmek, uygulanmasını sağlamak için görüş oluşturmak yönünde belirlenmiş iken, aldığı kararla görevinin dışına çıkarak tahribatın önünü açmaktadır. Ayrıca, Alan Yönetim Planını, Eşgüdüm ve Denetleme Kurulu olarak onaylayan kurumlar, aynı zamanda Toprak Koruma Kurulunda da korumaya aykırılık oluşturan kararın altına da imza atmışlardır. Bu durum da sorgulanması gereken bir husustur."
Kurul Kararını Bakanlık Onaylamamalı
Diyarbakır İl Toprak Koruma Kurulu'nun aldığı kararı onaylaması için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na gönderildiğini hatırlatan Aslan, "Bakanlık 'Tarım Arazileri Atalarımızın Mirası Değil, Torunlarımızın Emaneti Olduğunu Unutmayalım' spotlarıyla kamuoyunda farkındalık yaratmaya çalışırken 'Diyarbakır Medeniyetlerin Beşiğidir' sözünü dilinden düşürmeyen Diyarbakır Milletvekili ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın M. Mehdi Eker'i bu konuda duyarlı olmaya, yasaya aykırı bu kararı onaylamamaya, dünya kenti Diyarbakır'ın tarihine ve toprağına sahip çıkmaya davet ediyoruz" şeklinde konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer ilgili tüm kurumları, Alan Yönetim Planı'nda belirlendiği şekliyle Dicle Vadisi'nin bütünlüklü korunması yönünde çağrıyı yineleyen Aslan, kentteki sivil toplum kuruluşları olarak yanlış olan kararın geri çekilmesini, "Miras alanımızın UNESCO Dünya miras listesine alınma sürecini olumsuz etkileyecek her türlü düzenlemelere karşı çıkacaklarını" vurguladı.
Soyukaya: Kentsel Peyzaj Alanı Yapılmamalı
Bir gazetecinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in kamuoyunun yanlış bilgilendirildiği yönündeki sorusu üzerine Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Alan Başkanı Nevin Soyukaya üç yıldan bu yana alanda UNESCO süreci için birebir çalışma yürüttüklerini belirterek kentteki tüm sivil toplum kuruluşlarını, bakanlıkların yereldeki tüm müdürlüklerini dahil ettikleri bir yönetim planı oluşturduklarını söyledi. "Alanın özgünlüğü, bütünlüğü ve otantikliği bugüne kadar korunduğu için biz UNESCO'ya gidiyoruz. Ve Dünya Mirası olarak tescilini istiyoruz" diyen Soyukaya, "Dünya Mirası'na aday olan bu alan, dünyadaki tek alan olduğunu görülecektir. İstanbul Yedikule bostanları da var ama çok küçük bir örnektir. Bütünlüklü olarak koruna geldiği için tek örnektir. Dolayısıyla Hevsel bütün Yönetim Alanımızı kapsamaktadır" dedi. Dicle Vadisi'nde kentsel peyzaj alanı olarak yapılmaması gerektiğini belirten Soyukaya şöyle devam etti:
"Burası kırsal peyzajdır, dolayısıyla kentsel peyzaj olması otantikliğini ve bütünlüğünü bozacaktır. Kırsal peyzajın korunması zorunluluğu vardır. Bizim talebimiz budur. Binlerce yıldır bütünlüklü olarak korunan bu kırsal peyzajın korunması gerekiyor. Rekreasyon alanı ile yenileştirmemek gerekiyor. Kırsal peyzajın içinde bir kentsel peyzaj yaratmamak gerekiyor. UNESCO kriterlerine uygun koruma çalışması yapılması ve bu alanın yaşatılması gerekiyor."
Kapan: Projeyi Kamuoyu İle Paylaşın
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Turan Kapan da Dicle Vadisi'nin Yapı Rezerv Alanı ilan edilmesiyle birlikte Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Murat Alökmen, dönemin TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Necati Pirinçioğlu ve İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'yle bir görüşme yaptıklarını hatırlattı. Kapan, görüşmede bakanın kendilerine halkın onayı olmadan bir adım atılmayacağını, Diyarbakır'ın UNESCO sürecini tehlikeye atacak bir projeyi hayata geçirmeyeceğini söylediğini belirtti. Bakan Güllüce'ye çağrı yapan Kapan, "Buyurun bizlerle, STK'larla, yerel yönetimle birlikte tartışalım, birlikte karar verelim, birlikte projeye sahiplenelim. Bugün de çağrımız budur, basının huzurunda yapılmak istenen projeyi, bu kentin dinamikleriyle paylaşalım ve böyle karar verelim" dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yürütmeye çalıştığı proje hakkında kendileri ile bir paylaşım yapılmadığının altını çizen Kapan, "Kapalı kapılar ardından kararlar alınıyor. Ve Diyarbakır'da bu kararlar uygulanıyor. Meslek örgütlerinin karşı çıktığı budur" diye konuştu. Kimseyi yanlış bilgilendirmediklerinin de altını çizen Kapan, "Eğer bakan bey böyle bir beyanatta bulunmuşsa, Sayın Güllüce Ankara'da bizler buradayız, bir araya gelebiliriz" şeklinde konuştu.
Son Dakika