Şehrin gürültüsünden bıkanlar, iş hayatından bunalanlar, köy hayatına özenenler, yeter bu kadar işkence. Bir emekli olayım köye yerleşeceğim diye zaman kaybetmeyin, doğru kararı vermeden önce çok düşünmeyin. Pılınızı pırtınızı toplayıp, her şeyi geride bırakıp köye yerleşmeniz için 10 nedeni sizler için sıraladık. Biz 10 diyelim siz 1000 neden algılayın.
Sakinlik Başınızı Döndürür

Ses yok gürültü yok. Rahat bir nefes alıyorsunuz. Egzoz gazı yok, hava kirliliği yok. Mis gibi hava var. Ne demiş şair, hava bedava, su bedava yağmur çamur bedava. şehirde bu pek mümkün olmuyor.
Samimiyet Size Güven Verir

Komşuluk ilişkileri, bir gün sobanızın dumanı tütmese hemen kapınızın tokmağı çalar. Bir şey olma ihtimalinize karşılık sizi merak ederler. Sizi koruyup kollarlar. Bir günde kaynaşırsınız. Ego yoktur bu insanlarda. 300 kişilik bir köyde herkes birbirini tanırken. Şehirde karşı apartmanda oturan kişiyi bile tanımazsınız. Köyde çoğu evin anahtarı bile yoktur. Herkes birbirine güvenir. Ama şehirde oturduğunuz evde kapı kilitlemeden bile oturamazsınız.
Tarihi Avuçlarsınız

Tarihe merakınız gitgide artar. Köye gittiğinizde asırlık evlerle karşılaşırsınız. Nice aileler o evlerde yaşamış, o sokaklardan geçmiş, yol kenarında duran sebilden kaç insan su içmiş. Düşündürür sizi köy hayatı. Biraz buruk, biraz efkarlı, birazda temizdir.
Öğrenme İsteği Hiç Bitmez

Öğrenme isteğinizi dizginleyemezsiniz. Her yeni gün size yeni şeyler getirir. Doğa, yaşam, insanlar sizi sarıp sarmalar. Şehirde otururken bir sütün, bir meyvenin size gelene kadar ne aşamalardan ne zorluklardan geçtiğini bilmezken , köyde bütün aşamalara birebir şahit olursunuz.
Doğal Yiyecekler Ömrünüzü Uzatır

Şehirde içinde ne olduğunu bilmediğiniz yiyecekler yerine, el yapımı, ev yapımı doğal yiyeceklerle beslenir, bir süre sonra kendiniz yapmaya başlarsınız. Şehirde bulmadığınız o enerjiyi köyde aramanıza bile gerek yok.
Trafik Çilesi Yok

Köyün bütün yolları sizin. İster sağından gidin, ister solundan. Şehirde bulamadığınız yürüyüş yolunu köyde rahatça edinirsiniz. Tabi yoldan geçen hayvanları da hafife almamak gerek. Siz yine çok ortadan gitmeyin.
Herkes Zanaatkâr

Tamirci de sizsiniz, marangoz da sizsiniz, boyacı da sizsiniz, inşaatçı da sizsiniz. Her işi kendiniz görürsünüz. Kuralları siz belirlersiniz. Ev akar, onarırsınız. Boya zamanı gelir siz boyarsınız. Yaz gelir güneşten korunmak için yöntemler bulursunuz. Hayat sana değil sen hayata ayak uydurursun.
Paranın Değeri Kalmaz

Her ne kadar takasın yerini para alsa da köylerde takas hala devam eder. O sana süt verir, sen ona un verirsin. O senden yumurta alır, sen ondan yağ alırsın. Bir nevi para ikinci plana atılır. Kimse sana kolay kolay para sormaz.
İneklerin Egoları Yoktur

Siz eski insanların depresyona girdiğini gördünüz mü?, Göremezsiniz çünkü ineklerin egoları yoktur. Sizi alt etmeye çalışmazlar. Verdiğinizin karşılığı her zaman size verirler. Ama şehirde ne verirseniz verin, karşılığını çoğu zaman bulamazsınız. Bu da sizleri tükenmişliğe sürekler. Köyde yaşayan insanlar, gülerek tüm sıkıntıların üstesinden gelirler. Ne karamsarlığa kapılırlar, ne de umutsuzluğa. Hayatın onlara sunduklarını hiç korkmadan göğüslerler. En büyük depresyon ilacı gülümsemektir ama içten gülümsemek.
Burada O Eski Bayramlar
.JPG)
Şehirde bayramlar, tatil havasında geçer, herkes alışverişe koşar. Kafeler, tatil beldeleri tıklım tıklım olur. Kimse bayramların önemini umursamaz. Köylerde bu durum tam tersidir. O ev ne kadar temiz olursa olsu bayram temizliği yapılır. Dip bucak bütün köy temizlenir. Şehirde yaşayan çocuklar, torunlar gelecektir çünkü. Arife günü son hazırlıklar tamamlanır. Heyecanla bayram sabahı beklenir. Şekerler hazırlanır, tanısın tanımasın herkes birbiriyle bayramlaşır. Bayramları iple çekersiniz.
Eee daha ne düşünüyorsunuz, toplayın pılınızı pırtınızı geç olmadan köyünüzü bulun
tarim.com.tr