Şeker İş Sendikası Muş Şube Başkanı Fikret Sancar, şeker pancarı üretimi ve sanayisinin ülke ekonomisine olan katkısına değinerek çiftçilerin durumunu değerlendirdi. Şeker sanayisi ve pancar tarımı ülke ekonomisine 3 milyar dolar civarında katma değer sağladığını belirten Sancar, milyonlarca çiftçimizin on binlerce işçiye ekmek kapısı olduğunu söyledi.

Şeker pancarının yan ürünleri ile lokomotif görevi gördüğünü kaydeden Sancar, şunları söyledi: "Doğaya verdiği oksijen salınım aynı alandaki çam ağacı ormanından yüksektir. Öte yandan yaş küspe olarak besicimize sağladığı katkılar melas gibi pek çok alanda kullanılan ürünleri ile lokomotif görevi yapmaktadır. Ancak Avrupa'da uygulanan kotalarla ülkemizde de uygulanarak önü kesilen pancar çiftçisi şimdilerde artık kota verilse bile desteklenmeyen ve taban fiyatı hak ettiği oranda yükselmeyen pancarda el çekmektedir. Burada ekonomik kayıplar çok olacaktır. Son yıllarda Tarımdaki girdiler yüksek bir trendde devam ederken pancar taban fiyatları bazı yıllar düşürülmüş bazı yıllar cüzi artışlar yapılmıştır. Özellikle lobi faaliyetleri yapan bazı Avrupa ülkeleri Türkiye de çok iyi durumda olan şeker sanayi ve pancar tarımını sekteye uğratma emelleri bir yerde gerçekleşmiştir. Sonrasında Nişasta bazlı şeker, yapay tatlandırıcı tekelleri acımasızca pancar şekerine rakip çıkarılmış ucuz ama sağlıksız olan tatlandırıcılar doğal ve sağlıklı olan pancar şekerine karşı avantajlı hale getirmişlerdir."

Türkiye’de tatlandırıcı kotalarının arttırıldığını işaret eden Sancar, "Tatlandırıcılarla obez toplumlar haline gelen Amerika ve Avrupa şimdilerde bu tür tatlıları kısarken Türkiye tatlandırıcı kotalarını artırarak görüldüğü gibi obezite ile tanışmakta sağlık bakanlığı obezite ile ilgili tedbirler araştırma durumuna gelmektedir. Pancar teşvikini ve şeker fabrikalarını kapatan hükümet bu tatlandırıcıların tekeline ülkeyi sokmuştur, Mısırı destekleyerek bundan üretilen tatlandırıcılarla 8 milyon insanı pancar teşviği kapsamından çıkarıp köylüyü ve tarımı bizzat yok edilmiştir, Aspartam içeren bu şurubu ABD ve Avrupa kullanmıyor GDO’lu üründe daha yeni yüzde 25 artırıma giderek de bunu pekiştirmişlerdir, Kanser hastaları çığ gibi büyürken bu şurubun etkisi ile Obez sayısı da artmaktadır, oyun büyüktür ve bilinçlidir. Toplum sağlığını düşünerek tedbirler almalıdır. Pancar Tarımı Desteklenmediği gibi her arazi sahibine ekmese de verilen desteklemeler insanımızı tembelleştirmektedir.

Kalkınmanın esas temelinin yerli üretim kaliteli, rekabet edebilir bir üretim şartına bağlıdır. İnsanları oturduğu yerde para kazanma yerine üretime teşviki idarecilerin görevidir. Bu tarım desteklenerek yeterli üretim kapasitesine sahip fabrikalarımızı tam kapasite çalıştırıp orta doğuda hatta Avrupa da başa oynayacak bir pozisyona gelmek mümkündür. Ancak mevcut politikalarla bugün Ağrı Kars fabrikaları da içinde olma kaydı ile 4-5 fabrikamız pancarsızlıktan kampanya yapamamışlardır. Bu şu demektir Oradaki besici küspesiz kalmıştır. Nakliyeciler her fabrika için ortalama 500 000 ton yük hacminden, Bölge esnafı bir o kadar girdiden mahrum işçiler üretim yapmadan ücret alma sıkıntısı ile baş başa kalmışlardır." ifadelerini kullandı.

Tütün üretiminin yasaklanmasından örnekler veren Sancar, “Hele ülkemizin neredeyse tamamına yakını enerjisini dışarıda alırken ve geniş tarım alanlarına sahipken bu imkanı değerlendirmemesi düşündürücüdür. Bürokratlarımızın ve işin uzmanları siyasilerimize gerçeği anlatmalı, Bilgilendirmeli bu sektöre ihanet etmemelidirler. Bu gün nasıl tütüncülüğümüzü bitirip dışarıdan sigaramızı alıyorsak yarın şekerde de dışa bağımlı oluruz geleceğin büyük çatışmaları artan dünya nüfusunun gıda gereksinimlerinin karşılanması üzerinde olacağı vurgulanmaktadır. Dolayısı ile Türkiye ileriyi düşünerek çiftçiye tarıma desteğini esirgememelidir. Bunun yanında Bioetanol üretimine geçerek hem enerji giderlerini düşürme hem de doğaya zarar vermeyen çevre dostu bir yakıtla ile tanışmalıdır." ifadelerini kullandı.