Türkiye’de birçok tarımsal üründe olduğu gibi pamuk ekimi yapan çiftçi de zor durumda. Tekstil sektörü için önemli hammadde olan pamukta ekim dönemi başladı. Ekim alanlarında değişim üreticinin kazancıyla, ürün maliyetleri ve fiyat ve desteklerle doğrudan ilgili. Bu nedenle geçmiş yıllarda para kazanamadığı için mısır gibi başka ürünlere yönelen çitfçi, bu ekim döneminde de pamuktan vazgeçmemek için gözünü prim desteklerinin ödenmesine dikti. 

Pamuğun tarım ürünleri arasında sağladığı yüksek katma değer ile istihdam oluşturan, ihracata yönelik, dünya tarım ürünleri ticaretinde önemli bir stratejik ürün olduğunu vurgulayan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son yıllarda pamuk veriminde Türkiye’nin dünyada ilk sıralarda yer almasına karşın, son 10 yılda ekim alanlarındaki daralma nedeniyle, tüketim karşılanamadığı için ithalatın zorunlu hale geldiğini kaydetti. Geçen yıl ekim alanlarında görülen 172 bin 529 dekarlık artışın yeterli olmadığını ifade eden Bayraktar, ekim alanlarındaki azalmanın belli başlı nedenleri arasında tarımın yapısal sorunları ile yüksek olan girdi fiyatlarının üretim maliyetlerini yükseltmesinin geldiğini vurguladı.

Bayraktar, pamuğun gümrük birliğinden dolayı tarife uygulaması yapılmayan tek tarımsal ürün olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bütün bunlar, pamuk üreticimizi diğer ülkelerin pamuk üreticileri ile rekabetini güçleştirmekte, ekim alanları giderek daralmakta ve üreticimizi pamuk yerine farklı ürünlerin tarımını yapmaya yöneltmektedir. Pamuk üretim maliyetini belirleyen tohumluk, ilaç, gübre, elektrik, mazot gibi girdi kalemlerinde alınan KDV ve ÖTV oranları düşürülmelidir. Diğer taraftan Türkiye’de pamuk üretiminin artırılması için belirlenen tarım havzalarındaki desteklemeler amacı doğrultusunda uygulanmalıdır. Prim sistemi, özellikle üretimi yönlendirme ve üretici gelir seviyesinin korunması açısından önemli. 2014 yılında 55 kuruş olan prim miktarı, bu yıl 65 kuruşa çıkarıldı. Pamukta ekimler sürüyor. Primin ödenmesine çiftçinin ihtiyacı var. Aslında, prim, girdilerin temininde faydası olacağı düşüncesiyle en geç ekim hazırlıklarından önce ödenmeli.”

Çiftçi zor durumda, primleri bekliyor

FİKRİ CİNOKUR
ANTALYA

Antalya Pamuk ve Narenciye Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (ANTBİRLİK) Genel Müdürü Hasan Erdoğan da Serik ve Manavgat ilçelerinde olumsuz hava koşulları nedeniyle toplanamayan ve değeri 4 milyon lirayı bulan 3 bin ton pamuğun tarlada kaldığını, üreticinin yeni ekim döneminde pamuk ekip ekmeme konusunda tereddüt yaşadığını söyledi. Erdoğan, “Şu an herkes bekliyor. Pamuk primleri genelde ocak, şubat gibi açıklanıyordu. Bu yılın primi henüz açıklanmadı. Primlerin artırılması yönünde çiftçilerden yoğun baskı var. Önümüz seçim. Şu an üretici mısır mı, pamuk mu ekeyim diye bekliyor. Açıklanırsa pamuğa rağbet olur. Prim 65 kuruş üstü olursa pamuk, altında kalırsa mısır ekilir. Üreticiye destek ödemesi ekim öncesi yapılsa herşey farklı olur. Şimdi borçlanarak ekim yapıyor” dedi. 

Üretici ortaklarımızdan 14 milyon TL alacağımız var 

Pamuk alım miktarında 3. sırada olan ANTBİRLİK’in bu yıl pamuk kampanya döneminde en iyi fiyatı vererek 1.5 TL’den alım yaptığını ve prim desteği ile birlikte fiyatın 2 TL’ye çıktığınıdile getiren Erdoğan, pamuk maliyetinin ise 1.8 lira civarında olduğunu söyledi. Üreticinin bu nedenle para kazanamadığını ifade eden Erdoğan, “Desteklemenin 1 TL altında olmaması gerekir. Hatta destekleme tutarı değil de fiyatı garantili desteklemeye gidilebilir. Önümüzdeki yılın pamuk fiyatı açıklanıp, altında olması halinde o rakam desteklenecek gibi model getirilebilir” açıklamasını yaptı. Üretici ortaklarına ilaç, mazot, gübre ve benzeri tarımsal girdilerde 33 milyon TL destek verdiklerini vurgulayan Erdoğan, pamuk fiyatlarının düşük kalması ve çiftçinin zarar etmesi nedeniyle alacaklarının tamamını tahsil edemediklerini bildirdi. Erdoğan, şunları kaydetti: “Üretici ortaklarımızdan toplam 14 milyon TL alacağımız var. Çiftçi ürününü toplayamadı, toplasa da para kazanamadı. Birlik olarak bu alacağımı tahsil edeceğim ki üreticiye yeni dönemde yardım edebileyim. Ortaklarımız mevcut borçlarını nasıl ödeyebilir diye bir ödeme planı üzerinde çalışıyoruz. Üreticinin yalnızca bize borcu yok. Borcu borçla kapatıyor. Bankalara da borçlu oldukları için kredi verilebilir üretici sayısı 20’de bir. Yapılandırma için 30 Haziran’a kadar süre tanıdık. Bundan sonra icra takibi başlatacağız. 14 milyon TL’nin 5-6 milyon lirasını 30 Haziran’a kadar tahsil ederiz. 3-4 milyon TL’lik alacak için de icra takibi başlatırız diye düşünüyorum.”