Lif pamuk üretiminin 2011-2012 sezonundan bu yana az da olsa azalma eğilimine girdiğini verimde GDO'lu tohum kullanan Avusturalya'dan sonra ikinci en büyük pamuk verimine ulaşıldığını kaydeden Başkan Kocabaş, "Pamuk ekim alanlarında daralma yaşanması, pamuktaki üretim tüketim arasında ki makasın gittikçe açılmasına neden oldu" dedi.

"ÜRETİCİ MALİYETLER NEDENİYE PAMUK EKİMİNDEN UZAKLAŞIYOR"

Bu yıl Söke çiftçisinin ekim de biraz erken davrandığına dikkati çeken Kocabaş, "Nisan ortalarında otuz dereceyi aşan sıcaklıklar, meteorolojik verilerde de yakın zamanlar için yağmur gözükmemesi ekim biraz gecikirse toprağın tavının kaçırılma endişesi gibi nedenlerle pamuk ekimini büyük oranda hızlandırdı. Ancak gece gündüz arasında ki ısı farkları ekilen pamuk tohumlarının çıkmamasına, çıkanlarda da kurumalara ve erimelere neden oldu. Yeniden tohum yerini hazırlama ilave bir masraf olarak maliyete eklenecek. Pamuk üreticisi üretimde ki bütün çabasına rağmen artan bu maliyetler karşısında pamuktan yavaş yavaş uzaklaşıyor" dedi.

"LİF PAMUK ÜRETİMİNDE AZALMA SÖZ KONUSU"

Pamuk üretiminin Ege' de ağırlıklı olarak Söke ve Koçarlı ovalarında sıkışıp kaldığının altını çizen Kocabaş, "Türkiye'de lif pamuk üretimi 2011-2012 sezonundan bu yana sınırlı da olsa azalıyor. Bu azalma ekim alanlarında ki daralmadan kaynaklanıyor. Dünyada GDO'lu tohum kullanan Avusturalya verimde dünya birincisi, GDO'suz tohum kullanan ülkemiz dünya ikincisidir. Verimdeki bu dünya ikinciliği bile üreticinin pamuktan vazgeçmesinin yarattığı açığı kapatmasına yetmiyor. Buna karşılık lif pamuk tüketimi üretimde ki azalmanın aksine artma eğiliminde. Daha önceden 1.3 milyon ton seviyelerinde seyreden yıllık tüketim geçen sezon da 1.4 milyon tona çıktı. Bu sezon içinde 1.5 milyon olacağı tahmin ediliyor. Bu üretim ve tüketim arasında ki ters yönde ki gelişme talebin artan oranda ithalatla karşılanmasına yol açmaktadır" diye konuştu.

"PAMUK ÜRETİCİSİ DESTEKLENMELİDİR"

2011-2012 sezonun da 518 bin tona düşen lif pamuk ithalatının, son üç sezon da sırasıyla 804-932 ve 810 bin seviyelerinde gerçekleştiğini belirten Kocabaş, "Bu sezonda 713 bin ton olacağı tahmini yapılıyor. Pamukta bu açığı kapatmanın bir yolu var. Her zaman söylüyoruz. Pamuk ekimini teşvik ederek 2002'de ki 721.072 hektar ekim alanına ulaşmak gerekiyor. Ulusal Pamuk Konseyi'nin hesaplamalarına göre pamukta 2002'deki ekim alan miktarına ulaştığımız takdirde, mevcut verim değerleriyle, ülkemizin yurt içi pamuk talebini karşılanabilir. Bunun için de pamuk üretişinin desteklenmesi gerekiyor. Biliyorsunuz, 2016 yılının tarım desteklemeleri açıklanmadı. Biz resmi olmayan bazı açıklamaları itibar etmeyerek, pamuk priminin 85 kuruş olmasını istiyoruz" cümleleriyle açıklamasını noktaladı.