Aydın’ın Söke ilçesinde pamuk hasadı törenine katılan Bayraktar, "2013 yılında 867 bin ton civarında pamuk ithal eden Türkiye, bu sene yılın ilk 10 ayında 650 bin tonu aştı. Yıl sonu itibariyle de 850 bin tonu aşacağımızı gösteriyor. Bu şu demektir, Türkiye’de pamuk üreticisinin daha fazla desteklenmesi lazım ve pamuk üretiminde ülkeyi kendine yeterli hale getirmek lazım. Prim yetmiyorsa primin artışını da isteyeceğiz. Tarım girdilerinde vergi yükünün hafifletilmesini talep ediyoruz. Mazotta, elektrik ve gübrede vergi yükü hafifletilmeli, prim desteği verilmeli." dedi.

Ülkenin en çok pamuk üreten ikinci bölgesi olan Ege’de 59 bin hektar alanda pamuk tarımı yapılıyor, yılda 200 bin ton rekolte elde ediliyor. Bu ekim alanının 36 bin hektarı Söke Ovası'nda bulunuyor. Aydın'ın, tarım potansiyeli bakımından Türkiye’nin önde gelen illerinden birisi olduğunu belirten TZOB Genel Başkanı Bayraktar incir, zeytin ve kestanede Türkiye birincisi, pamukta ikincisi olduğunu söyledi. Diğer tarım ürünlerinde de artış olduğuna dikkat çekerek "Ülkemizin değişik yerlerinde zaman zaman bereketli hasatlar yapıyoruz, üreticimizin sevincini paylaşıyoruz. Zaman zaman da buruk hasatlar yapıyoruz, üreticimizin üzüntüsünü paylaşıyoruz. Her zaman üreticimizin yanında olmaya gayret gösteriyoruz. Aydınımızın pamuk diyarı olan Söke'deyiz. Birazdan da burada pamuk hasadı yapacağız.

Pamuk, bu bölge ve Türkiye için önemli bir ürün. Pamukta sıkıntılarımız var. En büyük sıkıntımız, tarım sektöründe iki türlü üstünlük vardır. Mukayeseli ve mutlak üstünlük. Mukayeseli üstünlük, verimlilik rakamlarına bakarsınız, verimliliğiniz iyiyse, kalite ve standardınız iyiyse mukayeseli üstünlüğü sağlarsınız. Dünya tarımında söz sahibi olursunuz. Dünya tarım ticaretinden istediğiniz payı alırsınız ama bu yetmiyor, bir de mutlak üstünlük dediğimiz olay var. Gelişen ülkeler, ABD başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesi, aşırı destekler vermek suretiyle mukayeseli üstünlük sağladığınız ürünleri üretmenizi önlüyor. Ağır destek veriyor ve dünya ticaretinde o ürünlerini daha fazla pazarlama imkanına sahip oluyor. İşte pamukta yaşadığımız olay bu. Ege Bölgesi’nde dünyanın en kaliteli pamuğunu üretiyoruz ama ithalatı önleyemiyoruz. Niye? Çünkü Gümrük Birliği anlaşmalarına tâbi olan pamukta, sıfır gümrükle yüksek destek veren ülkelerin pamuklarının içeriye girmesini önleyemiyoruz.

O zaman ne yapmamız lazım? Mukayeseli üstünlüğün yanında mutlak üstünlüğü de sağlamak üzere pamuk üreticilerine, sürdürülebilir üretim noktasında olmak için pamuğa destek vermek gerekiyor. Bu yıl dünya pamuk üretiminde yüzde 25 artış bekliyoruz. Fiyatlara baktığımızda bir yıl içerisinde de yüzde 30 düştüğünü gözlemliyoruz. Bu Türkiye’deki pamuk üretimini de etkileyecek. Gerekli tedbirleri almamız lazım.” şeklinde konuştu.

Şemsi Bayraktar, daha sonra protokolle birlikte pamuk tarlasına giderek elle pamuk toplandı ve hasada uygun olup olmadığını kontrol etti. Pamuğun hasada uygun olduğu belirtilerek, dualar eşliğinde toplama makinesiyle hasada başlandı. Pamuğun maliyetinin kilo başına 1,9 TL olduğunu belirten TZOB Genel Başkanı, hasat edilen pamuğu pazarlık usulüyle Söke Ticaret Borsası Başkanı Deniz Günal'a 2 TL’den sattı. Tarlanın bütün pamuğunu alan Günal, 1,9 TL’ye maliyeti olan pamuğun borsada ve piyasada 1,4 TL’ye satıldığını, çiftçinin emeğini kurtarması adına 2 TL’ye aldığını kaydetti.

Pamuk hasadına katılan üreticiler de verilen fiyatın çok düşük olduğunu ifade etti. Pamuğa verilecek 75 kuruş destekle ancak masraflarını kurtarabileceklerini söyleyen üreticiler, desteğin artmasını, mazot, gübre ve tarımda kullanılan elektriğin fiyatının düşmesini beklediklerini vurguladı.