ORGANİK BESLENMEK LÜKS DEĞİL, ZORUNLULUK!

Organik ve doğal beslenmek artık lüks değil, sağlığımızı korumak için bir zorunluluk. Bunun yanında mevsiminde beslenmek de hastalıklardan korunmak için çok önemli.

Yüzyıllardır her geçen gün hem dünyamız hem biz değişiyoruz. Buna paralel olarak besinlerimiz, beslenme şekillerimiz, yaşam alanlarımız, yaşam şekillerimiz de farklılaşıyor. Dünya nüfusu artıyor, modern yaşamla birlikte çevre kirliliği dağ gibi büyüyor. Artan çevre kirliliği tarım alanlarını bozuyor. Tarım alanları daralıyor, üretim kapasitesi azalıyor, üretim ihtiyacıysa artıyor. Artan nüfusun ihtiyacını karşılamak için, tarımda kimyasal kullanımı yaygınlaşıyor. Hava ve su kirliliği sağlığımızı etkiliyor. Beslenmenin sağlığımız üzerinde ne kadar önemli bir etkisi olduğunu her geçen gün biraz daha iyi anlıyoruz. Bu da doğal ve organik beslenmeyi daha da önemli kılıyor. Bu hassasiyet; hiçbir kimyasal etkene maruz kalmayan ürünler yetiştirebilmeyi amaçlayan organik tarımın yaygınlaşmasını sağlıyor.

LÜKS DEĞİL ZORUNLULUK

Organik ve doğal beslenmek artık lüks değil, sağlığımızı korumak için bir zorunluluk. Beslenme şeklimiz sağlık durumumuzu ve yaşam kalitemizi direk etkiliyor çünkü. Yeterli ve ölçülü beslenme enerji dengesini sağlarken, dengeli beslenme de bütün besin elementleri ihtiyaçlarımızı tam karşılayabilmemizi sağlıyor. Sağlıklı besinlerle beslenerek ihtiyacımız olan besin elementlerini (vitaminler, mineraller, karbonhidratlar, proteinler, yağlar, fonksiyonel elementler...) eksiksiz alabiliyoruz. 'Organik' kelimesi meyve, sebze, tahıl, süt ürünleri, tarım ürünleri ve et gibi çiftçilerin yetiştirdiği ya da ürettiği besinleri tarif ediyor. Organik tarım uygulamaları, toprak ve su tasarrufunu teşvik etmek ve kirliliğin azaltmak için tasarlandı. Organik tarımda aşılama ve yabani ot kontrolü için kimyasal yöntemler kullanılmıyor. Organik tarım uygulamaları örnekleri, doğal gübre kullanılmasını ve yabani otları yönetmek için ürün rotasyonu yapılmasını veya saman örtüsü kullanmayı içeriyor. 'Doğal' ve 'organik' aynı şey değil 'Doğal', 'hormonsuz' gibi ifadeler gördüğünüzde bu ürünün 'organik' olduğu anlamına gelmez.

PEKİ, NE YAPMALI?

Organik beslenme takıntısı yapmamalıyız ama gereken ürünlerde organik beslenmeye açık olmalıyız. Özellikle sebze ve meyve tüketiminde doğal ve mevsiminde beslenmeye özen göstermeliyiz. Sağlıklı ve faydası yüksek beslenmek için vitamin mineralleri yeterli ve etkili bir biçimde almalıyız. Bağışıklık sisteminin 7 den 70'e hepimiz için büyük küçük birçok hastalıkla mücadelede temel savaşçı olduğunu unutmamalıyız. Bu sebeple bağışıklık sistemi üzerinde direk etken olan A, B, C, E... vitaminlerini, diğer besin elementlerini ve fonksiyonel öğeleri kaynaklarını en doğal haliyle tüketmeye önem vermeliyiz. Sadece organik takıntısı değil doğal ve mevsiminde sebze ve meyve tüketmeliyiz.

ÜRÜN ALIRKEN ETİKETİNİ OKUYUN

ABD Tarım Bakanlığı (USDA), standart oluşturmak için tüm organik gıdalar için bir organik sertifikasyon programı oluşturmuştur. Bu standartlar gıdaların nasıl büyüdüğünü ve işlendiğini düzenler. Organik olarak etiketlenmiş herhangi bir ürün USDA sertifikalı olmalıdır. Ürünlerin organik etiketi taşıması isteğe bağlıdır ama birçok organik gıda üreticisi bu etiketi kullanmaktadır. Tamamen organik olan meyve, sebze, yumurta gibi gıdalar, yüzde 100 organik etiketi taşıyabilir. Kahvaltı gevreği gibi içinde birden fazla madde olan gıdaların USDA organik etiketinde, organik maddeler sayısına bağlı olarak şu ifadeler kullanılabilir: Yüzde 100 Organik: Bu ifadeyi kullanmak için, ürünlerin tamamen organik olması gerekir.

Organik: Bu terimi kullanmak için ürünler en az yüzde 95 organik olmalıdır. En az yüzde 70 organik madde içeren ürünlerin etiketinde 'organik maddelerle yapılan' şeklinde ifadeler kullanılabilir ancak organik etiketi kullanılamaz.

Memurlar.net
  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.