OECD: DÜNYANIN 7`NCİ BÜYÜK TARIM ÜRETİCİSİ TÜRKİYE ETKİLEYİCİ İLERLEME ELDE ETTİ

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), dünyadaki 7'nci büyük tarım üreticisi olan Türkiye'nin son yıllarda, tarım sektörünün yasal ve kurumsal çerçevesini güçlendirdiğini, verimlilik artışı sağladığını ve olumsuz sonuç doğuran tarımsal destek tiplerinden uzaklaşarak aldığı piyasayla uyum artırıcı önlemlerle etkileyici bir ilerleme elde ettiğini bildirdi.

OECD, hali hazırdaki tarım KİT'leri ve Tarım Satış Kooperatifleri ile Tarım Satış Kooperatif Birlikleri'nin, ticari ve ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durabilen, daha rekabetçi piyasa koşulları altında çalışan kuruluşlar haline dönüştürülmesi için daha büyük çaba gösterilmesi gerektiğini bildirdi.

OECD'nin "Tarım Politikası İzleme ve Değerlendirme 2014" raporu yayınlandı. Raporda 2013'te dünya ekonomisinde toparlanmanın ağır ve ülkeler arasında farklı hızda gerçekleştiği, potansiyelinin de altında kaldığı belirtildi. Çin dışındaki büyük yükselen piyasa ekonomilerindeki finansal koşulların kötüleşmesini "önemli bir gelişme" olarak yorumlayan OECD raporunda, "ABD'deki sıkı para politikası beklentisi yüksek dış finansman gereksinimi bulunan yükselen ekonomilerde büyük para değer kaybıyla sermaye çıkışlarını harekete geçirdi: Brezilya, Hindistan, Endonezya, Güney Afrika ve Türkiye. Bu ABD para politikalarıyla bazı yükselen piyasa ekonomilerindeki finansal kırılganlıklar arasındaki etkileşime ilişkin endişeleri artırdı ve küresel büyümeyi yavaşlattı" denildi.
 
-TARIMA DESTEK UZUN VADEDE AZALDI, ÜLKELER ARASINDA BÜYÜK FARKLILIK VAR-

1990'ların ikinci yarısıyla karşılaştırıldığında tarımda üreticilere desteğin tüm OECD ülkelerinde düştüğü belirtilen rapora göre destek seviyeleri büyük ölçüde farklılık göstermeyi sürdürdü. 2011-13'te Yeni Zelanda, Avustralya ve Şili'de üretici brüt hâsılatlarının yüzde 3'ünden azı tarımsal transferlerden oluştu ve bu ülkeler alttaki uçta yer aldı. Diğer uçtaki Norveç, Japonya, İsviçre ve Kore'de destek politikaları brüt çiftlik hâsılalarının yarısından fazlasına karşılık geldi. İzlanda'da yüzde 44 destek sağlandı. İki uç arasındaki bölümde de büyük farklılık görülürken AB ve Türkiye'de üreticiye yüzde 19, ABD'de ise yüzde 8'lik destek, örneği verildi.

-TÜRKİYE VE KORE TARIMI OECD ORTALAMASINDAN FAZLA DESTEKLEDİ-

Uzun vadede OECD bölgesinde tarıma toplam göreli destek düştü. Tarımsal destek politikalarından meydana gelen toplam transferlerin OECD toplam GSYH'sına oranları 1986-88'de yüzde 2.8; 1995-97'de yüzde 1,5; 2011-13'te ise yüzde 0.8 oldu. Destekte azalışın tarım sektörünün genel ekonomide öneminin azalışını yansıttığı belirtildi. Raporda tarımsal desteklerin GSYH'lara oranı bölümüne şöyle devam edildi:

"Oranlar 1995-97 döneminden bu yana önemli ölçüde düşmesine karşın; Türkiye ve Kore 2011-13'te tarımsal desteğin yüzde 2.1 olan ağırlığıyla OECD ortalamasının iki katından fazla olmak üzere farklılaştı. Türkiye için bu büyük ölçüde, tarımın genel ekonomide yer tuttuğu, 2012'de GSYH'nın yüzde 9'u olan payını yansıtıyor. Böylece görece düşük bir tarımsal destek bile Türk ekonomisine, tarımın daha düşük paya sahip olduğu Norveç, İsviçre, Kore ya da Japonya gibi ülkelerdeki çok daha yüksek destekten daha fazla yük oluşturuyor."

-RAPORDA TÜRKİYE BÖLÜMÜ-

Raporun Türkiye bölümünde şöyle denildi:

"-1986-88'den bu yana piyasalara daha iyi uyum sağlamayı hedefleyen çeşitli reformlar yapıldı. Yüksek enflasyonlu ve çalkantılı döviz kurlu makroekonomik bağlamda politika düzenlemelerine zaman zaman geçici değişiklikler uygulanmıştı. Brüt çiftlik hâsılatında üretici desteği payı 2011-13 döneminde, 1986-88'den bu yana yüzde 20'ler civarında hemen hemen değişmeden kalmıştı ve bu OECD ortalamasından daha yüksekti.

-TÜRKİYE'NİN TARIMSAL REFORMLARI ETKİLEYİCİ-

-Türkiye dünyanın en büyük 7'nci tarım üreticisi, fakat son yıllarda, tarım sektörünün yasal ve kurumsal çerçevesinin güçlendirilmesine; tarımda etkinlik ve verimlilikte iyileşme sağlamaya ve bozucu potansiyeli olan tarımsal destek tiplerine daha az bel bağlama yoluyla sektörün piyasayla uyumunu artıran geniş bir hareket alanının devamına yönelik etkileyici bir ilerleme elde etti. Bu politikalar 2011-13'te çiftçilere toplam desteğin yüzde 87'sini oluşturdu.

-Hali hazırdaki tarım KİT'leri ve Tarım Satış Kooperatifleri ile Tarım Satış Kooperatif Birlikleri'nin ticari ve ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durabilen, daha rekabetçi piyasa koşulları altında çalışan kuruluşlar haline dönüştürülmesi için daha büyük çaba gösterilmesi gerekiyor.

-DÜŞÜK EMEK VERİMLİLİĞİNE KARŞIN TÜRKİYE TARIMDA DÜNYA 7'NCİSİ-

-Çerçeve bilgi: Türkiye'de büyüme 2013'te kamu altyapı harcamalarındaki artış ve güçlü özel tüketimin yönlendirmesiyle hızlandı. Enflasyon ve cari işlemler açığı aşırı biçimde yüksek kaldı (sırasıyla yüzde 7.5 ve GSYH'nın yüzde 7.1'i.) Tarımsal üretim özellikle de mahsul, son yirmi yıl boyunca hızla arttı. Düşük emek verimliliği gibi çeşitli yapısal darboğazlara karşın Türkiye küresel olarak önemli bir tarımsal üretici konumunda ve dünyanın en büyük 7'nci büyük tarım üreticisi olarak sıralanıyor.

-TARIM HALA İSTİHDAMIN EN ÖNEMLİ SEKTÖRLERİNDEN BİRİ-

-Tarımın istihdamdaki payı 1995'teki yüzde 44.1 düzeyinden 2012'de yüzde 24.6'ya indi fakat hala istihdam anlamında en önemli sektörlerden biri olmaya devam ediyor.

-Tarımın GSYH'daki payı (cari fiyatlarla) 1995'teki yüzde 11.9 düzeyinden, 2012'de yüzde 8.9'a düştü. Tarım 2012'de ihracatın yüzde 9.9'unu karşılarken ithalatın yüzde 5.3'üne karşılık geliyor. Türkiye'nin ana ticaret ortakları AB, ABD ve Orta Doğu.

-Tarıma kalkınma desteği: Türkiye 1990'ların sonundan itibaren bir dizi hırslı reform yaptı. Ancak desteğin düzeyi yıldan yıla farklılaştı, OECD ortalamasının üzerinde kaldı ve çoğunlukla desteğin bozucu formları hâkim oldu. Üründen bağımsız doğrudan ödemeler 2009'da kaldırılırken, bu tarihten itibaren ürün çıktısı bazlı ödemeler arttı."

Son Dakika
  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.