Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Nisan ayındaki üretici-market fiyat farkı yüzde 308, 4'e çıktı. Bu durum makasın daha da açıldığı, olumsuz yönde etkilendiğini net bir şekilde ortaya koyuyor" dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar seçilmiş ürünlerde Nisan ayı üretici, hal, pazar ve market fiyatlarını açıkladığı bir toplantı düzenledi.
Bayraktar, yaptığı konuşmada, "Nisan ayında üretici-market fiyatlarını incelediğimizde en fazla fiyat farkı patateste oldu. Nisan ayında fiyat farkı yüzde 416,3'e çıktı. Üreticide 25 kuruşa kadar inen, halde 48 kuruş olan patates fiyatının, markette 1 lira 29 kuruşa satılıyor olması ve üretici-market arasındaki fiyat farkının 5,2 kata çıkmasını insafla bağdaştıramıyoruz" ifadelerini kullandı.
REKOR FİYAT PATATESTE
"Nisan ayında patatesten sonra fiyat farkı sırasıyla kuru soğanda yüzde 394,7, sivri biberde yüzde 338,4, salatalıkta yüzde 331,8, portakalda yüzde 897,7'dir. "diyen Bayraktar şöyle devam etti:
"Bir diğer ifadeyle, patates 5,2 kat, kuru soğan 4,9 kat, sivri biber 4,4 kat, salatalık 4,3 kat, portakal ise 4 kat fazla tüketiciye satılmaktadır. Nisan ayındaki üretici-market fiyat farkı yüzde 308, 4'e çıktı. Bu durum makasın daha da açıldığı, olumsuz yönde etkilendiğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Örgütlenme eksikliğinden kaynaklanan mevcut durum üreticiye de tüketiciye de zarar vermektedir. Üretici-market fiyat farklarının makul seviyelere çekilmesi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı çalışma yapıyorlar. Benzer şekilde Hal Yasası'nın değiştirilmesine yönelik olarak bir çalışma yürütüldüğü ve yasanın yeniden düzenleneceği açıklandı. Bu çalışmaların bir an önce sonuçlanması hem üretici hem tüketicimiz açısından olumlu olacaktır."
Bugün üreticide 25 kuruşa kadar inen patatesin markette hala 1 lira 29 kuruşa satıldığını belirten Bayraktar, "25 kuruş olan soğan 1 lira 24 kuruşa, 51 kuruş olan sivri biber 2 lira 22 kuruşa, 42 kuruş olan salatalık ise 1 lira 80 kuruşa satılmaktadır. Nisan ayındaki market fiyatlarındaki değişime baktığımızda genel olarak bir düşüşün hakim olduğunu görüyoruz. Nisan ayında, pirinç, kuru üzüm, zeytinyağı, mısırözü yağı, ayçiçeği yağı ve toz şeker fiyatında değişim olmadığını tespit ettik. Fiyat düşüşü en fazla yüzde 58,8 ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat düşüşünü, yüzde 58,3 ile sivri biber, yüzde 38,8 ile patlıcan, yüzde 28,9 ile salatalık, yüzde 24,5 ile patates takip etti. Nisan ayında market fiyatları ise, yumurtada yüzde 9,7, kuru incirde yüzde 4,7, yeşil mercimekte yüzde 2,9, kuru kayısıda yüzde 2,2 geriledi" diye konuştu.
FİYATI EN FAZLA DÜŞEN ÜRÜN KURU SOĞAN
Bayraktar, markette en fazla fiyat artışının yüzde 9,7 ile limonda görüldüğünü, limondaki fiyat artışını ise yüzde 7,5 ile kuru fasulye, yüzde 4,1 ile tavuk eti, yüzde 2,4 ile Antep fıstığının takip ettiğini kaydetti.
Üretici fiyatlarında Nisan ayında, limon, havuç, maydanoz, yeşil soğan, portakal, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir ve Antep fıstığı fiyatlarında değişim olmadığını vurgulayan Bayraktar üretici fiyatları ile ilgili şu bilgileri aktardı:
" Fiyatı en fazla düşen ürün yüzde 82,1 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 79,8 ile sivri biber, yüzde 53,9 ile patlıcan, yüzde 40,9 ile salatalık, yüzde 34,2 ile patates izledi. Nisan ayında üretici fiyatları zeytinyağında yüzde 9,1, elmada yüzde 5,8, kuru kayısıda yüzde 5,3, kuzu etinde yüzde 1,4, fındıkta yüzde 1 geriledi. Türkiye ortalaması 99 kuruş olan çiğ süt fiyatlarının, Nisan ayında biraz da olsa kıpırdaması ve 1 lirayı aşarak 1 lira 2 kuruşa çıkması yeterli olmasa da umutlandırıcı bir gelişmedir. Et ve Süt Kurumu'nun alımları, en azından hedef fiyat olan 1 lira 15 kuruşun üzerine çıkıncaya kadar devam etmelidir. Özellikle Nisan ayında yağışların oldukça yetersiz kalması bitkisel üretimi etkilemiştir. Nitekim hububat gelişimine olumsuz etki yaptı. Bu üretim döneminde hava sıcaklıklarının normallerin üzerinde gerçekleşmesi ile meyve ağaçları erken çiçek açtı. Erken çiçek açan meyve ağaçları 16-20 Mart 2016 tarihleri arası ile 27-29 Mart 2016 tarihleri arasında yoğun yaşanmakla birlikte Mart ayının ikinci yarısında ve 21-23 Nisan 2016 tarihleri arasında gerçekleşen don riskinden zarar gördü."
ADANA'DA VERİM KAYBI BEKLENİYOR
Bayraktar, 21-23 Nisan 2016 tarihleri arasında bazı illerde gerçekleşen don zararının kayısı, badem, ceviz, üzüm, erik, kiraz ve vişne ürünlerini etkilediğini vurgulayarak, "Bu üretim döneminde kuraklığın gerçekleşme olasılığı bugünlerde ve devamında gerçekleşen yağışlara bağlıdır. Mayıs ayının ortalarından itibaren ilk olarak Adana ilinde buğday hasadı başlayacaktır. Adana'daki Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre, Yumurtalık, Kozan, Karaisalı, İmamoğlu ve Ceyhan ilçelerinde verim kaybı bekleniyor. Hububat merkezi Konya'da da Nisan ayında iyi yağış alınamamıştı ama Mayıs ayı, birçok bölgemizde yağışlı başladı. Bu yıl hububatta özellikle ekim sonrası yağışların yetersiz olması nedeniyle, ülke genelinde verim kaybı beklenmekle birlikte, rekoltenin yaklaşık olarak ne kadar gerçekleşeceği Mayıs ayı sonunda daha net ortaya çıkacaktır" şeklinde konuştu.
RUSYA AMBARGOSU, 200 MİLYON DOLAR EKONOMİK KAYIBA NEDEN OLDU
Rusya'nın 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren ülkemizden bazı ürünlerin ithalatına ambargo uygulamaya başladığını hatırlatan Bayraktar, "Özellikle Rusya'nın almış olduğu yasaklama kararı ve hava sıcaklıklarındaki yükselişle birlikte hasat edilen ürün miktarının artması sonucunda arzdaki artışa bağlı olarak fiyatlarda büyük düşüşler oldu. Sivri biber, patlıcan, salatalık, marul, kabak, domateste fiyat düşüşleri yaşanmıştır. Fiyat düşüşleriyle üretici mağdur olurken, ülke ekonomisi de zarar gördü. Nitekim Ocak-Nisan 2016 döneminde geçen yılın aynı aylarına göre Rusya'ya yapılan ihracatımız miktar bazında yüzde 72,6 değer bazında yüzde 73,6 azalmıştır. İhracatta yaşanan düşüşün ekonomik kaybı yaklaşık 200 milyon doları bulmuştur. Bu ürünlerin yanı sıra Rusya'nın aldığı yasaklama kararının etkilerini kuru soğanda da gördük. Kuru soğan ihracatında en önemli pazarlarımız Rusya ve Irak'tır. Bu duruma komşu ülkelerdeki karışıklıklar da eklenince kuru soğan fiyatları kilogramda 1 lira 40 kuruştan 25 kuruşa kadar inmiş ve dibe vurmuştur" değerlendirmesini yaptı.
"TURİZM SEKTÖRÜNE VERİLEN DESTEK ÜRETİCİLERDEN ESİRGENMEMELİ"
Önümüzdeki günlerde Reyhanlı ve Ödemiş'te de patates hasadının başlayacağına dikkat çeken Bayraktar, "Fiyatlarda yaşanan düşüş ve piyasalardaki belirsizlik, üreticilerimizin tedirginliğini daha da arttırmaktadır. Üretimde meydana gelen dalgalanma üreticiden tüketiciye tüm tarafları derinden etkilemektedir. Patates üretiminde istikrarın sağlanması tüketici menfaatleri açısından büyük önem arz etmektedir. Elmada ise ihracatta yaşanan sıkıntılara bağlı olarak fiyatlarda gerileme yaşandı ve elma fiyatı üreticide 81 kuruşa geriledi. Rusya'nın ambargo uygulamasının etkileri Nisan ayında daha da derinleşti. Yaşanan fiyat düşüşleri nedeniyle üreticilerimiz büyük kayba uğradı. Hava sıcaklıkları nedeniyle ürün miktarı Mayıs ayında daha da fazla olacak. Bu durum açıkça görülüyor. Acilen bunun tedbirleri alınmalı, üreticimizin mağduriyeti giderilmeli, uğradığı kayıp telafi edilmelidir. Turizm sektörüne verilen destek, üreticilerimizden esirgenmemelidir" dedi.
"ÇİFTÇİ ENFLASYON MAĞDURU OLDU"
Çiftçinin enflasyon mağduru olduğuna dikkat çeken Bayraktar, her şeyin fiyatı artarken, tarımda üretici fiyatlarının gerilemesinin bunun açık bir göstergesi olduğunu söyledi.
Tüketici fiyatlarının Nisan ayı itibariyle aylık bazda yüzde 0,78, yıllık bazda yüzde 6,57, gıda ve alkolsüz içeceklerde aylık bazda yüzde 1,48 gerilerken, yıllık bazda yüzde 1,38 arttığını ifade eden Bayraktar, üreticinin bir yıl önceki fiyatlarla bile ürün satamadığını dile getirdi.
"İç piyasada üretici fiyatlarının düşmesinin önlenmesi ve üretimin devamının sağlanması bakımından; kamu kurumları, askeri birlikler, okullar, hastaneler gibi toplu tüketim yerlerinde alımlar arttırılmalıdır" diyen Bayraktar şunları kaydetti:
"Üreticilerimizin uğradığı maddi kayıp dekar başına yapılacak doğrudan ödemelerle telafi edilmelidir. Zarar gören üreticilerimizin devlet ve özel bankalara olan borçları faizsiz ödemelerle telafi edilmelidir. Yeni pazarlar bulunmalı, mevcut pazarlara yönelik ihracat imkanları zorlanmalıdır. Zaten tarım ve gıda ihracatımızda düşüşün devam ettiğini görüyoruz. Ocak ayında yüzde 21,4 gerileyen, Şubat'ta yüzde 0,6 artan tarım ve gıda ihracatımız, Mart ayında yüzde 3 düştü. Ocak-Mart döneminde tarım ve gıda ihracatı yüzde 8,3 düşüle, 4,3 milyar dolardan 4 milyar doların altına indi. Bu dönemde tarım ve gıda ithalatı da önemli bir oranda geriledi. İthalat, Ocak ayında yüzde 25,3, Şubat'ta yüzde 1,85, Mart'ta yüzde 8,4 azaldı. Ocak-Mart döneminde tarım ve gıda ithalatında yüzde 12,1 gerileme görüldü ve ithalat 3,2 milyar dolardan 2,8 milyar dolara düştü. En son Türkiye İhracatçılar Meclisi, tarımda ihracatın Nisan ayında da yüzde 3,4 gerilediğini, Ocak-Nisan dönemindeki ihracat gerilemesinin yüzde 5,5'i bulduğunu açıkladı."
İHA