2014'te ZMO'nun Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine getirilen Özden Güngör, geçtiğimiz aylarda yapılan genel kurul ile yeniden başkanlığa seçildi. Uzun yıllar ziraat mühendisliği yapan ve 1978 yılından bu yana da ZMO'da aktif olarak görev alan Özden Güngör, tarım alanlarının korunması, üretim girdilerinin azaltılması ve üretimin teşvik edilmesine yönelik görüşleriyle üreticiden yana kamuoyu oluşturulmasına da destek oluyor. 

Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera Haziran sayısında, ikinci kez başkan seçilen Özden Güngör'le bir araya geldi. Röportajda hem sektörün sorunları masaya yatırıldı, hem de tarla sera Facebook sayfası üzerinden takipçilerin gönderdikleri sorular kendisine yöneltildi.

Gıda denetçisi olabilmeliler

Yeni dönemde ZMO olarak ziraat mühendislerinin hak ve menfaatlerini korumaya devam edeceklerini söyleyen Güngör, şu anda ziraat mühendisleri arasında işsizlik oranının yüzde 10,2 olduğuna dikkat çekiyor. Özel sektörün, mezun öğrencilerin sadece yüzde 5'ini istihdam ettiğini; devletin ise yeterli ziraat mühendis alını gerçekleştirmediğini söyleyen Güngör'e göre ziraat mühendisleri pek çok bakımdan mağdur durumda. Bu nedenle ziraat mühendislerinin eğitimden geçerek ülkenin en çok ihtiyaç duyduğu meslek olan gıda denetçisi olarak istihdam edilebileceğini öneren Güngör, aksi takdirde işsizliğin başka türlü çözülemeyeceğini savunuyor.

Türkiye'deki ziraat fakültelerine de değinen Güngör, hiçbir planlama yapılmadan, ülkenin ihtiyaçları göz önüne alınmadan tamamen siyasi ve popülist bir yaklaşımla ziraat fakültelerinin açıldığını söylüyor. Güngör'e göre sayısı bugün 39'a ulaşan fakültelerde eğitim açısından çok büyük oranda geri gidiş söz konusu ve bu nedenle de uygulamaya önem veren ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden bir eğitim politikasına ihtiyaç bulunuyor.

Örgütlülüğün önemini ortaya koyan çalışmalara ihtiyaç var

Tarım sektöründeki örgütlenmelerden de bahseden Özden Güngör, Türkiye'deki örgütlenmelerin ister ekonomik ister sosyal olsun her alanda sorunlu olduğunu kaydediyor. Üretici örgütlenmesinde de sorunlar olduğunu söyleyen Güngör, 'Tarımsal üretimin ve üreticinin bu kadar geri plana düştüğü ve üreticinin üretimden vazgeçip köyünü terk etmek durumunda kaldığı bir süreçte, eğer üreticinin sesi duyurulamıyor ve çare üretilemiyorsa, bu durum tarımsal örgütlerin ne durumda olduğunu gösteriyor' diye konuşuyor. Başarılı ve örnek olacak nitelikte çok az üretici örgütü bulunduğunu belirten Güngör'e göre bu iyi örneklerin artması, üreticilerin örgütlerine ve birlikteliklerine sahip çıkması için örgütlülüğün önemini ortaya koyan çabanın arttırılmasına ihtiyaç bulunuyor.

Hepimiz aynı gemideyiz

Yeni dönemde ZMO olarak ülkenin doğal kaynaklarını korumak için de mücadele içinde olacaklarını söyleyen Özden Güngör, Türk tarımındaki en büyük sorunu tarım alanlarının korunamaması olarak görüyor. Tarımsal üretime sadece ticaret mantığı ile bakılmayarak, gıda güvenliğinin de göz önüne alınması gerektiğini belirten Güngör, "Bakanlığı, odaları, kooperatifi, üreticisi, bayisi, üniversitesi, özel şirketi ve birlikleri ile hepimiz aynı gemideyiz. Eğer bu gemi su alırsa hep beraber batarız. Bu sektör herkes için çok önemli. Biz oda olarak her kesime destek vermeye ve işbirliğine hazırız' diyor.