Doğa dostları, Milli parklardaki her türlü yaban ağacının meyvelerinin toplanması ve sökülmesinin yasak olduğunu belirtip, bunun doğal dokuya zarar vereceğini savundu.

Milli Parklar Genel Müdürlüğü, iki hafka önce Dilek Yarımadası Kalamaki Milli Parkı'ndaki yabani zeytinlerin toplanması için ihale yapılacağını duyurdu. Yöre halkının, doğa dostları ve Kuşadası İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün karşı çıkmasına ve Milli Parklar Uzun Vadeli Gelişim Planı'na karşın, yabani zeytinlerin toplanma işi ihaleye çıkarıldı. Zeytinlerle başlayacak olan sürecin defne, kekik, ıhlamur, adaçayı, kestane, keçiboynuzu, kapari ve deniz börülcelerinin toplanmasını gündeme getireceğini, bunun da Milli Park'taki doğal döngünün sonu olacağını savunan doğa dostları, bir çok ulusal ve uluslararası sözleşme ve anlaşma ile koruma altındaki parkın yok olacağını savundu.

"DOĞAYI KORUMASI GEREKENLER TAHRİP ETMEYE ÇALIŞIYOR"

Milli parkların anayasası olarak bilinen Uzun Devreli Gelişim Planı'na göre her türlü yaban ağacının meyvelerinin toplanması ve sökülmesinin yasak olduğuna dikkati çeken Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, "Doğayı koruması gerekenler doğayı tahrip etmeye, vatandaşlar ise doğayı onu korumakla yükümlü olanlardan korumaya çalışıyor. Kuşadası İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü uzmanlarının zeytinlerin toplanması konusunda olumsuz rapor verip, buradan toplanacak tüm zeytinin 800 kilogram olduğunu bundan sadece 150 litre yağ çıkarılacağı bildirdiği duyumunu aldık. Bunun için bırakın Türkiye'yi, dünyanın sayılı parklarından birini yok etmeye değer mi? Türkiye'nin muhtelif yerlerinden gelen arıcılık talepleri, yangın ve yaz aylarında meydana gelen insan ve araç baskısı gibi unsurlarla sürekli tehdit altında olan ve bu baskıların ortadan kalkmasına yönelik çalışmaların sürdürüldüğü Dilek Yarımadası Milli Parkı, şimdi de alanın ekolojik yapısını ve yaban hayatını doğrudan etkileyecek bir tehditle karşı karşıya" dedi.

"YANGIN TEHLİKESİ"

EKODOSD Başkanı Sürücü, Milli Park'taki delice zeytinlerin diğer orman ağaçlarıyla içiçe girmiş durumda olduğunu da vurgulayarak, "Bu çeşitlilik nedeniyle Avrupa Konseyi'nin yürüttüğü, Avrupa Biyogenetik Rezervleri Ağı tarafından, flora biyogenetik rezervi olarak kabul edilmektedir. Delice zeytinlerin toplanması, diğer zeytin işçiliğinde olduğu gibi ağaçların etrafının açılarak, yere yazgıların serilip toplanması şeklinde olacaktır. Bu durum hem diğer bitki çeşitliliğinin tahrip edilmesine hem de burada var olan yaban hayatına büyük zarar verecek. İşçilerin ısınma nedeniyle ateş yakması, sigara içmesi yangın tehlikesi de getirecektir" diyerek kararın düşünülmeden verildiğini söyledi.

"SIRA DİĞER ÜRÜNLERE GELECEK"

Kuşadası'na bağlı Güzelçamlı Mahallesi Muhtarı Mümin Altıntaş da ihaleye sert tepki gösterdi. Muhtar Altıntaş, "Milli parkta delice zeytinlerin ihaleye çıkarılarak ticari olarak kullanılması doğadaki hayvanların yiyeceklerinin azalmasına yol açacak ve doğa talan edilecektir. Delice zeytinler emsal gösterilerek, defne, kekik, ıhlamur, adaçayı, kestane, keçiboynuzu, kapari ve deniz börülceleri toplanmak istenecek. Milli parkta çoğu hayvana yuva ve barınak olan bu ağaçların yok edilmesinin önü açılacak. Biz dünyada emsali bulunmayan milli parkımızda bu türlü bir zeytin ihalesi olmasını istemiyoruz" dedi.