MEVSİMLİK ÇOCUK İŞÇİLER İÇİN DÖNÜŞ ZAMANI

Tarım alanlarında çalışmak üzere aileleriyle birlikte doğudaki illerden büyükşehirlere göç eden mevsimlik çocuk işçiler için dönüş zamanı geldi.

Geçen eğitim sezonu bitmeden ebeveynleriyle birlikte bulundukları şehirleri terk eden çocuk işçiler, akranları tatil yaparken yaz boyunca tarlalarda çalıştı. Sokakta çalışanların aksine onların cebine para da girmedi. Kazanılan para aile büyüğü tarafından tahsil edildiği için çocuk işçiler koca yazı adeta ‘karın tokluğuna’ çalışarak geçirdi.

Bu yıl birinci sınıfa başlayacak çocuklar uyum eğitimine katılamadı. Daha ileri yaşlardaki çocukların bir kısmı derslere birkaç hafta geç katılacak. Yarın ders başı yapacaklar şanslı. Mevsimlik çocuk işçiler her şeye rağmen hayatların memnun. Aile bütçesine katkıda bulunmak için çalıştıklarını, başka da alternatiflerinin bulunmadığını ifade ediyor. Bursa’nın Yenişehir ilçesindeki tarlalarda yaz boyunca çalışan çocukları okulların açılmasıyla birlikte memlekete dönme heyecanı sardı. Sıcak yaz günlerinde biber, fasulye ve barbunya toplayan çocuklar ailelerinin kurdukları çadırlarda yaşadı. Türkü ve şarkı söyleyerek bütün zorluklara karşın mutluluğunu koruyan çocuklar artık dönüş yolculuğuna hazırlanıyor. Çocukların ortak görüşü, "Okumaktan başka çaremiz yok, okumak içinde buraya gelmek zorundayız." şeklinde.

Diyarbakır’dan ailesiyle birlikte çalışmak için gelen öğrencilerden Mehmet Arslan, fasulye, biber ve şeftali topladıklarını ifade ederken, "7. sınıfa gidiyorum. Yaklaşık 20 gün sonra okula gitmek için tekrar Diyarbakır’a döneceğim." dedi.

Lise öğrencisi 16 yaşındaki Mazlum Karataş da okul masraflarını çıkarmak için Yenişehir’e mevsimlik işçi olarak geldiğini belirterek, “Burada mevsimlik tarım işçisi olarak çalışıyorum. Bir hafta sonra geri gideceğim. Diyarbakır’dan 4 ay önce geldim. Alıştık artık buraya her yıl geliyoruz. Ben bizzat 16 yıldır geliyorum, zaten ben burada doğdum.” şeklinde konuştu. Kendilerini en çok zorlayan tarafın sıcaklar olduğunu dile getiren Karataş, yazın tatil yapamadıklarını anlatırken,"Burada bizi en çok zorlayan oruç ayının sıcak günlere denk gelmesi. Biz tatil yapmıyoruz. Benim tatilim burası, burada çalışıyorum ben, benim tatilim bu. Ben okulum için Mersin’e gideceğim." ifadelerini kullandı.

Diyarbakır’dan gelen Cebrail Kaya da şunları anlattı: "Öğrenciyim, Diyarbakır’da okuyorum, artık okullar için gideceğiz. Zaten okumak için buraya geldik. Çalışıp burada okul masraflarını çıkaracağız. Evde, memlekette iş yok, sıkıntı çekiyoruz iş konusunda. Okul ihtiyaçlarımı ise memlekete döndüğümde alacağım. Okuyacağım, bizim orada tek çare okumak, okumak içinde burada çalışmamız lazım. Biz burada 4 aydır günlük 35 liraya çalışıyoruz. Bir kişi yaklaşık günde 150 kilo fasulye toplayabiliyor."

Tarlada çalışırken aynı zamanda rap şarkı söyleyen 8 yaşındaki Ferit Aslan da, Diyarbakır’dan 5 ay önce geldiğini ifade ederken şöyle konuştu: “Ben buraya fasulye toplamaya geldim. Üçüncü sınıfa gidiyorum. Bayramdan sonra okula gitmek için tekrar Diyarbakır’a döneceğim.” 12 yaşındaki Aziz Akbaş ta, Diyarbakır’da 7. sınıfa gittiğini vurgularken, “Okul okuyorum bu sene 7’ye gideceğim. Bir iki gün sonra gideceğim. Mecbur olmasak buralara gelmezdik.” dedi.

BU SENE VERİM YARI YARIYA DÜŞTÜ

Yenişehir’de mevsimlik işçi şefi Ali Karataş, biber, barbunya ve fasulye topladıklarını aktarırken, tarladaki verim düşüklüğünden şikayetçi: "Bu sene pas çok, ondan dolayı büyük sıkıntı yaşıyoruz. Sıcaktan mıdır, kuraklıktan mıdır? Önceleri çok yağdı, sonra da kuraklık yapıp aşırı sıcak yaptı. 20 dönümlük bibere giriyorsun 3-4 römork verim alıyorsun. Önceleri ise dönüm başına 4,5 ve 5 tona yakın biber topluyorduk ama bu sene yarı yarıya azalma vardı. Fasulye de öyle, barbunya de öyle. İyi fasulye iki tondan aşağı düşmüyordu bu sene 1,5 ton veren fasulye çok güzel demektir.” şeklinde konuştu.

Mevsimlik işçi olarak genellikle Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin ve Mersin gibi illerden geldiklerini belirten Karataş, şunları söyledi: “Yevmiye şu anda 40 lira dolayında, barındığımız yerden biraz sıkıntımız var. Ayrıca aramızda öğrenci de var. Okul zamanında bazıları burada okuyor, bazıları ise memleketine dönerek okula gidiyor.” Diyarbakır’dan 5. Ay önce gelen Rabia Arslan sıcaktan bunaldıklarını kaydederken, Ayşe Artaç da “Buraya geleli 4 ay oldu, bir ay daha çalışıp eve gideceğiz.” dedi. Alaattin Tekin’de şunları anlattı: "Bizim sıkıntımız çok. Çadırda yaşıyoruz sıkıntımı çok. Rezillik içinde çoluk çocukla burada perişanız. Nisan ayından bu yana buradayız. Durum iyi değil, hasta oluyoruz, güneşte pişiyoruz. Aramızda öğrencilerde var onlar da okul açıldığında gidecek.”

Son Dakika
  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.