Ancak kuraklık tehlikesinin tam anlamı ile atlatılma durumunun tespiti için kış yağışları ve bu yağışlarının su kaynaklarına olacak etkisini gözlemlemek gerekmektedir" dedi.

Malatya'da son zamandaki yağışları tarım açısından değerlendiren Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ali Selvi, "Geçtiğimiz sonbahar ve takip eden ilkbahar döneminde yaşadığımız kuraklıktan sonra içinde bulunduğumuz sonbahar döneminde alınan yağışlar çiftçilerimizin ve dolayısı ile tarım sektörünün yüzünü güldürdü.

Alınan yağışların zaman ve miktar olarak yeterli düzeyde olması özellikle hububat ekim alanlarında ürün çıkışlarını olumlu yönde etkilemiştir. Geçen yıl kıraç alanlarda sonbahar dönemindeki hububat ekilişlerinde ilk çıkışlar Ekim ayı sonu ve Kasım ayı içerisinde gerçekleşmesi beklenirken yetersiz ve zamanında düşmeyen yağışlar nedeni ile bu alanlarda ilk çıkışlar ancak Şubat ayı içerisinde gerçekleşmiştir. Bu durum ürün yetiştiriciliği için yeterli sürenin tamamlanamamasına engel teşkil etmiş, İlkbahar döneminde de istenen zaman ve miktarda yağışın alınmaması kuraklığa bağlı olarak ciddi ürün kayıplarına neden olmuştur. Birçok bölgede ürün hasat edilemeden tarlada bırakılmak zorunda kalınmıştır.

Yine yağmur ve kar yağışlarının yetersizliği nedeni ile tarımsal sulamada kullanılan baraj ve göletlerde geçtiğimiz tarımsal sulama döneminde yeterli doluluk oranlarında olmaması nedeni ile sulama suyunun temininde bazı bölgelerimizde sıkıntılar yaşanmıştır" ifadelerini kullandı.

"Bilindiği üzere tarımsal üretimde yağışların miktar ve zamanı oldukça önemlidir. Dolayısı ile kıraç alanlarda yetiştiricilikte sonbahar yağışları diğer bir deyişle Eylül-Ekim-Kasım aylarındaki yağış miktarı ve zamanı üretimi birinci derecede etkilemektedir.

Bölgemizde özellikle buğday ve arpa yetiştiriciliği kıraç şartlarda ve sonbahar ekilişleri ile yapılmaktadır. İlimiz genelinde yaklaşık 100 bin hektar alanda hububat tarımı yapılmaktadır. Bunun 80 bin hektarı kıraç alanda yetiştirilmektedir. Kıraçta yetiştirilen hububat mevcut tarım alanımızın yaklaşık 1/5'ini teşkil etmektedir. Bu alanlarda tarımsal faaliyetin ve üretimin temelini belirlemede yağışların miktar ve zamanı en önemli faktör olarak karşımıza çıkmaktadır" diyen Selvi, açıklamasını şöyle tamamladı:

"İçinde bulunduğumuz tarımsal üretim dönemi itibari ile alınan yağışlar gerek ilimiz uzun yıllar ortalaması, gerekse de geçtiğimiz aynı dönemde alınan yağışlara göre oldukça yüksek gerçekleşmiştir. Bu ise yaşadığımız şiddetli kuraktan sonra sonbahar dönemi itibari ile meteorolojik ve tarımsal kuraklık bakımından kuraklık tehlikesini atlatıldığını göstermektedir. Yine son günlerde alınan yağışların etkisi ile baraj ve göletlerde de doluluk oranlarında artmalar gözlenmektedir. Kış döneminde ve İlkbahar döneminde yağışların bu şekilde devam etmesi durumunda su problemi yaşanmayacağı konusu bizleri ümitlendirmektedir.

Ancak kuraklık sadece yağışların yağması ya da yağan yağışın miktarından ibaret değildir. Kuraklık bilindiği üzere oluşumu ve etkileri bakımından çeşitlidir. Bu nedenle içinde bulunduğumuz dönem itibari ile meteorolojik ve tarımsal kuraklık tehlikesi atlatılmış gözükmektedir. Ancak kuraklık tehlikesinin tam anlamı ile atlatılma durumunun tespiti için kış yağışlarının beklenmesi ve bu kış yağışlarının su kaynaklarına olacak etkisini gözlemlemek gerekmektedir."