Küresel ekonomi yaşanan israflar yüzünden her yıl 750 milyar dolarlık bir fatura ile karşı karşıya. Gıda üretiminden tüketimine kadarki süreçte yaşanan israf, ekonomilerin sırtında kambur olmaya devam ediyor.
Dünyada her geçen gün nüfus artıyor, ekilebilir tarım arazileri hızla azalıyor ve insanoğlu doğal kaynaklarını yarını düşünmeden tüketiyor.
Tasarrufun önemi ve gerekliliğinin her gün arttığı bir ortamda insanoğlu maalesef israfa dur diyemiyor.
Bunda olumsuz tüketim alışkanlıklarının etkisi de hakim, bilinçsiz üretim ve pazarlama süreci de.
31 Ekim Dünya Tasarruf Günü.
Biz de tasarrufun önemine dikkat çekilen bu tarih yaklaşırken tarımsal açıdan insanoğlunun israf boyutuna yeniden dikkat çekmenin faydalı olduğunu düşünüyoruz.
Aslında paylaşacağımız veriler herkesin bildiği rakamlar ancak farkındalık yaratmak adına bu tablo üzerinde tekrar tekrar düşünmekte yarar var.
- Üretilen her 3 gıdadan birisi çöpe gidiyor -
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) ‘2014 Tarım Görünüm Raporu’nda küresel israf ekonomisine yönelik çarpıcı rakamlar ve tespitler var.
OECD ve FAO’nun derlediği verilere göre dünyada tüketim için üretilen her 3 gıdadan biri yenmeden çöpe gidiyor.
Her yıl 1.3 milyar ton gıda israf ediliyor. Bunun yarısı bile 900 bin aç insanı doyurmaya yetiyor.
Kuraklığı, su kıtlığı gibi riskleri konuştuğumuz böyle bir dönemde dünyada kullanılan suyun dörtte biri hiç tüketilmeyen bu gıdaların üretiminde kullanılıyor.
Bu israfın toplam yıllık maliyeti ise yaklaşık 750 milyar Dolar’ı buluyor. Yani her yıl neredeyse, 800 milyar Dolar civarındaki Türkiye’nin gayri safi milli hasılası kadar bir rakam çöpe gidiyor.
Adil gıda paylaşımının olmadığı dünyada rakamlar dehşet verici.
İşte size birkaç örnek:
ABD'de üretilen gıdaların yüzde 40'ı hiç yenmiyor. Avrupa'da her yıl 100 milyon ton yemek çöpe atılıyor.
En çok israf edilen gıdalar ise Asya'da tahıl, Latin Amerika'nın zengin bölgelerinde ise et olarak öne çıkıyor.
- Dünyada 842 milyon insan yetersiz besleniyor -
Ve tüm bu israfa karşın dünyada yaklaşık 842 milyon insan kronik olarak yetersiz besleniyor. Her gün 5 yaşın altındaki 20 bin çocuk açlık ya da yetersiz beslenme sonucu hayatını kaybediyor. Oysa verilere göre, tüm insanlığa yetecek kadar gıda kaynağına sahibiz.
Öte yandan dünyada yaklaşık 1,4 milyar insan aşırı kilo problemiyle karşı karşıya. Rapora göre, bu insanların üçte biri obez, koroner kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı riski taşıyor.
Aslında mevcut sorun, üretimden ziyade tüketim alışkanlıklarımızı sorgulamamız gerektiğine işaret ediyor.
Sürdürülebilir kalkınma, yoksulluğun azaltılması, gıda güvencesinin sağlanması için doğal kaynakları akıllı biçimde kullanmak ve israf bir kenara, tasarruf etmek zorundayız.
Aslında bu bir bilinç meselesi. Sorun sadece gıda kaynaklı tüketim alışkanlıkları da değil. İnsanoğlunun yaşam tarzını ve alışkanlıklarını sorgulaması gerekiyor. Daha fazla üretim mi yoksa bilinçli tüketim mi? Beslenme alışkanlıklarının değiştiği bir dünyada aslında tüketim ihtiyaçtan çok israfla artıyor.
- Sebze ve meyve ürünlerinde israf oranı %44 -
Gelin resmi rakamlara göz atmaya devam edelim…
FAO’nun rakamlarına göre her yıl ekilen tahıl ürünlerinin yüzde 72’si tüketilirken yüzde 28'si israf ediliyor.
İsraf edilen söz konusu gıdalar arasında yüzde 44 ile meyve ve sebzeler önemli bir paya sahip.
Balık ürünlerinde israf oranı yüzde 35 seviyelerinde iken ette bu oran yüzde 21 civarında. Süt ve süt ürünlerinde ise israf oranı yüzde 16 olarak dikkat çekiyor.
Peki bu israf nasıl oluşuyor?
Hangi aşamalarda insanoğlu israf ediyor?
Son tüketici tarafındaki israf ve kayıp kadar, tarım sektöründe hasat öncesi, hasat sırası ve hasat sonrasında yaşanan ürün kayıpları da dikkat çekici boyutta.
FAO'dan yapılan açıklamaya göre, gelişmekte olan ülkelerde israfa çoğunlukla kötü hasat yöntemleri sebep oluyor. Burada tarımsal üretimdeki arz-talep dengesizliği de önemli bir etken. Plansız ve talebin çok üzerinde gerçekleştirilen üretim de ürünlerin para etmemesi sonucu elde kalarak israfa neden oluyor.
Gıdaların sağlıklı koşul ve ortamda saklanamaması ve tarladan sofraya kadarki süreçte nakliye tarafında yaşanan olumsuz koşullar da gıdaların bozulması ve israfında etkili.
Gelişmiş ülkelerde ise son tüketiciler gıdaya gereken değeri vermemesi sebebiyle israf yaşanıyor.
Gıda israfı, gereksiz karbon gazı salınımına yol açarken, fazla su tüketilmesi ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına da sebep oluyor.
- Harcanan fazla su 9 milyon insanın günlük su ihtiyacına denk -
Çevresel etkiler israf edilen gıdalar üzerinde çok önemli bir etkiye sahip. Bitkileri sularken, harcanan fazla su 9 milyon insanın günlük su ihtiyacını karşılayabilecek seviyede.
İsraftan kaynaklanan kaybın tam anlamıyla önüne geçmek mümkün olmasa da, sebeplerine göre önlemler alınarak azaltılması mümkün.
FAO tarafından yapılan araştırmalar, 2050’de 9 milyar olması beklenen dünya nüfusunun beslenebilmesi için bugün üretilen gıda miktarının yüzde 60 artırılması gerekeceğini öngörüyor. Dünya nüfusundaki hızlı artış, gıda güvenliği, su ve diğer doğal kaynakların sürdürülebilirliği açısından büyük tehdit oluştururken üretim ve tüketim tarafında israfın rolü ve etkisi daha ön plana çıkıyor.
Özetin özeti, israf, küresel gıda güvenliğini tehdit eden bir risk olarak karşımızda duruyor. Bu yüzden israfın nedeni ve sonuçları kadar çözüm yollarını konuşmanın zamanı geldi de geçiyor bile.
Tasarruf etmenin ilk adımı israfı önlemekten geçiyor.
BloombergHT