Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma Enstitüsü Konya il Müdürü Durmuş Ali Çarkacı, Türkiye'nin toplam rüzgâr erozyonu alanının yüzde 69'unu Konya'nın tek başına oluşturduğuna dikkat çekerek, 'Önceliğimiz erozyonu önlemek' dedi.
Aksaray, Karaman, Konya ve Niğde'den oluşan KOP Bölgesi'nde, KOP TEYAP kapsamında Konya İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından uygulanan Bitkisel Üretimde Koruyucu Tarım Uygulamaları Projesi başladı.
Karatay İlçesi Yarma Mahallesinde gerçekleştirilen eğitime KOP İdaresi Başkanı İhsan Bostancı, Konya Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Seyfettin Baydar, Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma Enstitüsü İl Müdürü Durmuş Ali Çarkacı, Sivil Toplum Örgütleri temsilcileri ile çiftçiler katıldı.
"KOP'ta Koruyucu Tarım Uygulamalarına önem veriliyor"
Konuşmasına "Milletin efendileri hoş geldiniz" diyerek başlayan KOP İdaresi Başkanı İhsan Bostancı ise Konya kapalı havzası olarak adlandırılan KOP Bölgesinin en önemli sorunlarından birisi su sıkıntı olduğunu söyledi.
KOP Bölgesi olarak Türkiye'nin su varlığının yüzde 4'üne sahip olduklarını ancak sulanabilir alan konusunda ise Türkiye'nin yüzde 16'sına hitap ettiklerini kaydeden Bostancı, KOP İdaresi olarak suyun etkin kullanımı ve sürdürülebilir tarım için yeni projeleri hayata geçirdiklerini söyledi.
Bostancı; "KOP Eylem Planı'nı hazırlarken bölgenin su kısıtını dikkate alarak hazırladık. Stratejimiz ise kısa vadede mümkün olduğu kadar mevcut su kaynaklarını daha verimli kullanabileceğimiz basınçlı, damla ve yağmurlama sistemleri kullanımının bölgede yaygınlaştırılması bunun yanında ise koruyucu tarım uygulamaları dediğimiz Anıza Doğrudan Ekim, Şeritvari Ekim, Yeşil, Organik Gübre uygulamalarının artırılması, Erozyonla Mücadele kapsamında uygulamaları ve Arazi Toplulaştırması gibi konuların bölgede yaygınlaştırılmasıdır. Uzun vadede ise bölgeye havza dışından su transferini mümkün kılacak alternatiflerin araştırılması ve hayata geçirilmesidir. KOP TEYAP kapsamında 2018 yılına kadar bölgemizdeki sorunlara ilişkin çalışmalar yürüteceğiz. 2015 yılında kabul edilen 14 projeye 800 bin lira civarında destek sağlandı. Bunun yanında Tarımsal yayımcıların eğitimi kapsamında 125 kursiyerimize hayvancılık eğitimi verildi, Aksaray'da 155 kursiyerimize tarımsal yayımla ilgili eğitim verdik, serbest sistem tavukçuluk ve iyi tarım uygulamalarında eğitimlerimiz oldu. 2016 yılında da eğitim faaliyetlerimiz artarak devam edecek" diye konuştu.
"Yeni Tarım Teknikleri Çiftçilerle Buluşuyor"
Anadolu coğrafyasının fakir bir toprak yapısına sahip olduğunu belirten Konya Gıda ve Tarım İl Müdürü Seyfettin Baydar, bölge çiftçisinin Bitkisel Üretimde Koruyucu Tarım, Anıza Doğrudan Ekim ve Azaltılmış Toprak İşleme gibi konuları uygulamakla mükellef ve mecbur olduğunu söyledi. Azaltılmış Toprak İşlemeleri, Doğrudan Ekim gibi üretim metotlarının Avrupa'da pek yaygın olmadığını ancak Amerika kıtasının neredeyse yüzde 90'ında uygulandığına dikkat çeken Baydar, "Katılımcılardan ve Ziraat Odaları gibi sivil toplum kuruluşlarımızdan ricamız, anlatılacak konuları neredeyse bir lise öğrencisi gibi, üniversitede bu alanda okuyan bir öğrencimiz gibi dinlemeniz ve sonrada uygulamanızı istiyoruz. Bizim coğrafyamız çölleşme tehdidi ile ciddi oranda karşı karşıya olan bir coğrafyadır. Konya özelinde İç Anadolu bölgesinin tamamına yakın kısmı. Bölgemiz için birinci tehdit rüzgâr erozyonudur. Ancak meranın veya ağacın olduğu yerde bu olmuyor. İkincisi topraklarımızdaki organik madde miktarı çok zayıf. Bitki elementleri konusunda bakıldığında fakir bir toprak yapısına sahibiz. Toprağı ıslah edebilmek için toprakta bitki artıklarını bırakmalıyız. Topraktaki suyun buharlaşmasını engellemek zorundayız" dedi.
Geleneksel ekim dikim sistemlerinin yerini Azaltılmış Toprak İşlemeleri, Doğrudan Ekim gibi üretim metotlarına bırakmasıyla çiftçinin yüzde 30 oranında tasarruf sağlayacağını sözlerine ekleyen Baydar, "Yeni sistemle kaybın olmaması bile çok büyük bir değerdir" diye konuştu.
"Önceliğimiz Erozyonu Önlemek"
Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma Enstitüsü İl Müdürü Durmuş Ali Çarkacı ise Türkiye'nin toplam rüzgâr erozyonu alanının yüzde 69'unu Konya'nın tek başına oluşturduğuna dikkat çekti.
Bu oranın çok olduğuna değinen Çarkacı; konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Ülkemizin Çölleşme Risk Haritasını oluşturduk. Türkiye'nin yüzde 47'si çölleşme riski altındadır. Iğdır'ın Aralık ilçesinde başlıyor, Batman, Şanlıurfa, Kayseri'nin Yeşilhisar ilçesi, Konya'nın Karapınar ve Karatay ilçeleri ile Eskişehir ve Sakarya'dan çıkan bir fay hattı var ve bu hat üzerinde bir rüzgâr koridoru var. Konya'nın toplam rüzgâr erozyon alanı Türkiye'nin toplam rüzgâr erozyon alanının yüzde 69'unu oluşturuyor. Bu çok büyük bir oran. Bu nedenle biz bu projenin içerisinde yer almayı kendimize bir görev kabul ettik. Amerika yıllar önce başlamış anıza ekime ve şu an arazilerinin yüzde 18'inde Anıza Doğrudan Ekim yapıyor. Bu oran Güney Amerika'da yüzde 36. Biz geçtiğimiz yıl 500 dekar arazide anıza ekim yaptık ve inadına devam edeceğiz. Amerika'da 50 yıldır anıza ekim yapılan yerler var. Bir de Şeritvari değimiz bir ekim sistemi var. Özellikle rüzgâr erozyonu alanlarında Şeritvari ekim sistemini kullanmalıyız"
Açılış konuşmalarının ardından özel sektör temsilcileri tarafından getirilen Azaltılmış Toprak İşlemesi makinalarının tanıtımı yapıldı.
Yeni Konya