Et fiyatlarında yaşanan son hareketlilik, Et ve Süt Kurumu’nu (ESK) et ithalatı yönünde harekete geçirdi. Yüksek fiyatları kontrol altına almak ve piyasayı regüle etmek üzere çalışmaya başlayan Et ve Süt Kurumu, bünyesinde oluşturduğu iki ekibi fiyat araştırması yapmak üzere ithalat izni olan Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne gönderdi. Et fiyatlarında yaşanan sürekli artışın yanı sıra fiyatların daha da yükseleceği beklentisiyle, ellerindeki hayvanları kesime göndermeyenler sebebiyle, piyasada yaşanan arz sıkıntısının et fiyatlarının katlanarak artmasına sebep olduğu ifade ediliyor.

En yüksek et ithalatı 1.5 milyar dolar ile 2011’de yapıldı

Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi alam veren et fiyatlarının bir türlü dizginlenememesi üzerine, et ve süt fiyatlarını regüle etme görevini alan Et ve Süt Kurumu, et ithalatı için yeniden harekete geçti.

Uzun yıllar deli dana hastalığını gerekçe göstererek canlı hayvan ve ithalatını ‘kontrol belgesi düzenlememe’ yoluyla yasaklayan Türkiye, arz sıkıntısı nedeniyle 2010 yılında zorunlu olarak canlı hayvan ve et ithalatına başlamıştı. 2010 yılından bu yana 2015 yılı Mayıs ayı sonu itibarıyla 893.9 milyon doları et olmak üzere toplam 3 milyar 660 milyon dolarlık canlı hayvan ve et ithalatı gerçekleştirildi. En yüksek et ithalatı ise 1.5 milyar dolar ile 2011 yılında yapıldı.

Yasaklı dönemde, Gümrük Birliği Anlaşması uyarınca ithal etmesi gereken yıllık 19 bin 500 tonluk taahhüdünü de yerine getirmeyen Türkiye, bu yüzden AB’nin sert eleştirilerine hedef oldu. Hatta her yıl düzenli olarak yayınlanan ilerleme raporlarında, tarımla hiç ilgisi olmayan birçok faslın açılmamasına gerekçe olarak, canlı hayvan ve et ithalatının yasak olması gösterilmişti.

Kuşbaşı 40 liraya dayandı

Bir süredir besilik canlı hayvan ithalatını gündemde tutan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, buna rağmen fiyatların gerilememesi üzerine ithalat koşullarını tespit etmek amacıyla bir araştırma başlattı. Edinilen bilgilere göre Et ve Süt Kurumu bünyesinde oluşturulan iki heyet, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne gönderildi.

Normal şartlarda özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde, çok fazla hayvan bulunduğunu, ancak fiyatların daha da yükseleceği beklentisiyle insanların bunları piyasaya sürmekte yavaş davrandıklarını kaydettiler. Kaynaklar, özellikle süt fiyatlarının düşük kalması sebebiyle bir çok dişi hayvanın kesime gönderildiğini ancak bunun da piyasanın ihtiyacını karşılamakta yeterli olmadığını bildirdiler.