Bakan Faruk Çelik, ekilmeyen araziyi devletin kiraya vereceğini açıkladı. Devletin öncelikle çiftçinin arazisini neden ekmediğini anlaması gerektiğine dikkat çeken İzmir Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ferdan Çiftçi, Çiftçi kazanamadığı için ekim yapmıyor. Bu işler zaten zorlamayla da olmaz. Bu yeni yasayla, yüksek ölçekli arazilerin düşük ücretlerle birilerine kullandırılması söz konusu mu olacak sorusu da aklıma geliyor dedi.
Tarım alanlarıyla ilgili yeni düzenlemeye gideceklerini belirten Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, şu açıklamalarda bulunmuştu: Tapulu tarlanızı ekmiyorsanız biz ekerek kira bedelini hesabınıza yatıracağız. Yanlış ürün ekene destek de vermeyeceğiz, alım da yapmayacağız. Diyelim ki tapulu bir yeriniz var belirli bir ölçeğin üzerinde. Ama ekmiyorsunuz. İhtilaf, miras tartışmalarından dolayı veya başka nedenlerden dolayı araziyi atıl hale getirmişsiniz. Bu öncelikle 79 milyonun malıdır, ama bu arazinin tapusu sizde. Eğer buradan üretim elde edilmeyecekse o zaman 79 milyonun hakkıyla hukukuyla oynamış oluyorsunuz. Biz, kamu adına burasını ekmiyorsanız, sizin adınıza ekerek, kira bedelinizi bankada hesabınıza yatıracağız. Devlet olarak biz, bu arazileri ekebilecek olanlara kiraya vereceğiz. Yani 'araziyi ekmiyorum' diye bir şey olmayacak. Mülkiyet hakkına dokunmuyoruz ama asli görevi üretimdir.
Bu işlerin zorlamayla olmayacağına dikkat çeken İzmir Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ferdan Çiftçi, 'Yeni yasayla, yüksek ölçekli arazilerin düşük ücretlerle birilerine kullandırılması söz konusu mu olacak?' dedi.
'Çiftçi, kazanamadığı için ekmiyor'
Çiftçinin son 14 yılda yaklaşık olarak 3 milyon hektar alana ekim yapmaktan vazgeçtiğini söyleyen İzmir Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ferdan Çiftçi, 'Gerçek olan budur. Devletin de çiftçinin neden ekemediğini ya da ekim yapmaktan neden vazgeçtiğini öğrenmesi gerekiyor. Asıl sorulması gereken soru budur. Bunun da yanıtı şudur; Çiftçi para kazanamadığı için ekim yapmaktan vazgeçti. Keyfiyetten ya da canı istemediği için ekmemezlik yapmıyor. Yapılması gereken çiftçinin para kazanabileceği koşulların yaratılmasından geçiyor. Bunun yolu da girdi maliyetlerini düşürmektir. Son 14 yılda girdi maliyetlerinin hızla arttığı oranda ürün fiyatları artmadı. Ürün fiyatları yüzde 180-200 civarında artarken, girdi fiyatları yüzde 400 civarında arttı' dedi.
'Arazinin ekilmeme nedeni, anlaşmazlıklar değil'
Arazilerin ekilmeme nedeninin anlaşmazlık olarak görülmesinin doğru olmadığını ifade eden Çiftçi, şöyle konuştu: 3 milyon hektarı bu nedene bağlamak hiç doğru bir yaklaşım değildir. Sürtüşmeden dolayı ekim yapmaktan vazgeçen(lere) çevremde hiç rastlamadım. Ege Bölgesi'nde de bu nedenden dolayı ekilmeyen alanın olup olmadığını bilmiyorum. Bu düşünce tarzının doğru bir düşünce tarzı olmadığını da düşünüyorum.
'Vatandaşa zorla hiçbir şey yaptırılamaz'
Desteklemenin bir politika aracı olduğunu ve zorla vatandaşa hiçbir şey yaptırılamayacağına dikkat çeken Çiftçi, 'Bakanlığın tarımdaki desteklemelerini bir politika aracı olarak belirlemesi gerekiyor. Bir politika aracı olarak kullanılamayacağı gibi desteklemeleri de zamanında ve yeterli düzeyde olmasını sağlayarak açıklamaları gerekir. Mevcut durumda desteklemeler yetersiz ve zamansız yapılıyor. Desteklemelerin GSMF oranına göre yüzde 1'in altında olmaz diye kanun var. Bu iktidar tarafından çıkarılan kanuna uyulmuyor. Tarımda destekleme hiçbir zaman için binde 6'yı geçmedi. En çok destekleme miktarı hayvancılıkta yapıldı ama sorunlar hala devam ediyor. Çünkü ithalatı bir politika aracı olarak görüp, desteklemelerin önemli kısmı yurtdışı üreticilerine verildi. Asıl verilmesi gerekenlere verilmedi.
Tarım politikaları üretilmeli
Bakanlığın tarım havzalarının desteklenmesi modelini ortaya koyduğunu ve sıkıntıları olmasına rağmen bu modeli desteklediklerini belirten Çiftçi, şöyle devam etti: Ancak 6 yıl geçmesine rağmen hala uygulamaya geçmedi. Öncelikle çiftçinin girdi maliyetlerini düşürmeli, destekleme politikalarını yeterli ve zamanında hayata geçirilmelidir. Bu gibi önlemlerin alınması zorunludur. Yani öncelikle çiftçinin para kazanması sağlanmalı. Bunun yanında kooperatiflerin daha çok geliştirilmesi ve desteklemelerin de bunlar aracılığıyla verilmesi gerekiyor. Dünyadaki tarım ticaretinin yüzde 70 ile 90 arası kooperatifler aracılığıyla yapılırken, ülkemizde bu yüzde 15 düzeyindedir. Bunun dışında bir üretim planlamasının yapılması gerekiyor. Çiftçi ne ekeceğini ve ne satacağını bilmeli ve desteklemeler de birkaç yıl süreyle yapılmalı.
Haber Ekspres