Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Güler, kestane balının Karadeniz Bölgesi'nin bir markası olabileceğini, bunun için de kestane ağacı sayısının artması gerektiğini söyledi.
Kestane balının gittikçe önemi artan bir bal olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Güler, bunun için kestane ağacı sayısının artması ve kaliteli üretimin sağlanması gerektiğini vurguladı.
"BİRİ 'BENİM DE BİR MİRASIM OLSUN' İSTİYORSA KESTANE DİKMELİ"
Kestane balı ve kestanenin büyük önem taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Ahmet Güler, "Kestane balının son 5-6 yıldır antioksidan özelliğinin yüksek olduğu belirlendi. Kestane balına büyük bir rağbet var. Bu bizim ürünümüz, Karadeniz'in en önemli ürünü. Kestane balının da olabilmesi için kestane ağacı dikmemiz gerekiyor. Devletin bu konuda halkı biraz bilinçlendirmesiyle kestane dikimi artırılabilir. Çam yerine kestane dikelim. Özellikle dağların kuzey yamaçlarında dikimi yapılmalı. Çünkü kestane kuzey yamaçlarında daha verimli oluyor. Birileri hayır yapmak istiyorsa, biri 'benim de bir mirasım olsun' istiyorsa kestane dikmeli. Çünkü bütün canlılar yararlanıyor, meyvesi var insanlar tüketiyor, kerestesi var evlerde kullanılıyor, daha da önemlisi arılar bundan kilosu 100 lira olan bal üretiyorlar. Antioksidan, yara iyileştirme özelliği ve bir sürü yararı da var. Bundan daha değerli bir şey olabilir mi? Karadeniz'de fındığın, çayın fiyatı bellidir. Fakat kestane balını üreten üretici aracısız kilosunu 100 liraya satıyor. Böyle büyük bir avantajı var daha ne olsun. Onun için ben diyorum ki kestane balı bu bölgede altın yumurtlayan tavuktur. Kestane balı Artvin'den Düzce'ye varana kadar bir üretilebiliyor. Kestane balı Karadeniz Bölgesi için bir marka olabilir. Nasıl ki fındık ve çay Karadeniz Bölgesi için bir markaysa kestane balı da bir marka olabilir. Avantajlı bir ürün çünkü pazarlamada hiçbir sorunu yok. Arıcılarımıza da şunu söylemek istiyorum; kaliteli kestane balı üreteceksiniz ki sağlıklı olsun, balın geleceği olsun, marka olsun" dedi.
İHA