Rekabet tanımının yeniden yapıldığı dünya piyasalarında ayakta kalmanın eskisi kadar kolay olmayacağına dikkat çeken Saka, dünya ekonomisinde oluşan yeni koşulları göz önüne alarak kısa, orta ve uzun vadeli dış ticaret stratejisinin uygulanması gerektiğini belirtti.
 
BİLGİ TOPLUMU OLMAYI ÖZÜMSEMELİYİZ

Dış ticaretin gelişmesinde ve ihracatta sürdürülebilir küresel rekabet gücünün artırılması için katma değer oluşturacak ürünler ihraç etmemiz gerektiğini belirten Saka, “Burada tabii önemli olan ürüne katma değer katmak, yani bir ürüne ilave bir değer katabilmek. Bu süreçteki en kıymetli girdi de bilgi. Bilgi toplumu olmayı özümsemeliyiz. İhracatımıza baktığımızda bunun önemli bir kısmının katma değeri düşük ürünler olduğunu görüyoruz veya hammadde ya da yarı değerlendirilmiş ürünler olduğunu görüyoruz. Ekonomide de sanayide inovatif olamadığımız sürece bu kulvarda uzun süre yol alamayız” dedi.

DIŞ TİCARET BELGELERİ HIZLI VE PROBLEMSİZ YÜRÜTÜLMELİ

Oda olarak dış ticaret faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde önemli role sahip olan belgelerin hızlı ve titiz bir şekilde hazırladıklarını ifade eden Saka, Dış ticaret faaliyetinin gerçekleştirilmesinde pek çok belgeye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu belgelerin doğru olarak dikkatle ve itina gösterilerek düzenlenmesi dış ticarete ilişkin işlemlerin daha hızlı, problemsiz yürütülmesinde büyük öneme sahiptir. Ancak bu şekilde kayıpların önüne geçilebilir, gecikmeler önlenebilir ve müşteriler açısından karşılıklı güven unsurunun devamlılığı sağlanabilir” diye konuştu. Saka, bölgelerinde dış ticaretin gelişmesi için çalışmalar yürüttüklerini ve bünyelerinde dış ticaret birimi oluşturduklarını da sözlerine ekledi.
 
ALİAĞA ÇOK BÜYÜK GELECEK VAAD EDİYOR

Dış ticaretin en önemli sac ayaklarından biri olan lojistiğin Aliağa’daki potansiyelini dile getiren Saka, Ege Bölgesinin 17 milyar dolarlık ihracatının 10.2 milyar doları Aliağa limanlarından gerçekleştiriliyor. 800 yıllık Hamburg limanı yılda 100-120 milyon ton elleçleme kapasitelidir. Yaklaşık 30 yıllık liman bölgesi olan Nemrut’ta ise yıllık 40 milyon ton kapasite elleçleme çalışması varsa, bu çok büyük gelecek vaadeden bir olaydır” dedi.
 
BÖLGESEL TEŞVİK YERİNE SEKTÖREL TEŞVİK VERİLMELİ

Konuşmasında bölgesel teşvikler yerine sektörel teşviklerin hayata geçirilmesi gerektiğinin de altını çizen Saka, Manisa ile Aliağa Organize Sanayi Bölgesi arasında 18 kilometre mesafe var. 18 km mesafe içinde böyle bir teşvik olduğu zaman bizim bölgemizden dahi fabrikasını söküp Manisa’ya götürenler oldu. Çünkü sökme takma işleminin maliyetini iki yıl içinde teşvik dolayısıyla geri kazanabiliyor. Uzun sürede teşviğide kullanacağı için çok karlı sistem oluyor. Artık bölgesel teşvik sisteminden çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Sektörel bazda teşvik verilmesi daha sürdürülebilir olacaktır” şeklinde konuştu.
 
Konuşmasının sonunda ALTO Başkanı Saka, öğrencilere öğrencilik hayatından iş hayatına geçiş sürecini ve bu süreçte bazı yapılması gereken hedef ve planlamaları anlattı.